Mustafa Kemal Atatürk, ''Muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur'' diyerek 100 sene önce bugünkü Modern Cumhuriyeti bizlere armağan etti. İstiklal Gazetesi'nden Yusuf Emin Cumhuriyetin 100. yılında sizler için Sanatçı Fehmiye Çelik, Öğretim Üyesi Burcu Belli ve Mali Müşavir Eren Güre'ye mikrofon uzattı.

Sanatçı Fehmiye Çelik Cumhuriyet çoğulculuğun simgesidir diyerek, ''Çoğulculuğu simgeliyor katılımcılığı simgeliyor demokratik bir toplumu simgeliyor bir arada yan yana kardeşçe yaşamayı farklılıklarımızı korumayı ama ortak bağlarımızı da güçlendirmeyi bana çağrıştırıyor.'' Dedi.

Burcu Belli Cumhuriyetin ve cumhuriyet kadınının önemine dikkat çekerek, ''Savaşlarda ya da buna benzer krizlerde hep faturanın en ağır kısmını kadınlar ve kız çocukları ödüyor. Ümit ediyorum ki dünyada İçinde bulunduğumuz Orta Doğu'da bu kriz biter ve bu krizin artık bize de kötü yansımaları sona erer.'' Şeklinde konuştu.

Eren Güre çevresel faktörlerden kaynaklı olarak ''Bu cumhuriyeti 100. yılında bayram havasında kutlamamız gerekirken maalesef çeşitli çevresel faktörlerden ülkemiz dışında gerçekleşmiş olan olaylardan dolayı istediğimiz coşkuyla kutlayamıyoruz'' ifadelerini kullandı.

Sanatçı Fehmiye Çelik, Öğretim Üyesi Burcu Belli ve Mali Müşavir Eren Güre'nin İstiklal Gazetesi'ne özel yapmış oldukları o özel açıklamalar…

Cumhuriyetin 100. Yılını nasıl değerlendirirsiniz? Ve Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Kadınlarını nasıl değerlendiririniz? Sizden dinlemek isterim.

Her şeyden evvel az evvel de söylediğim gibi öncelikle cumhuriyetin 100. yılına tanık olmaktan ötürü büyük gurur duyuyorum bunu bir kere atlamamız gerekiyor. Bunun haricinde cumhuriyetin 100. yılına geldiğimizde aslına bakarsanız elimizde çok fazla kazanım var ancak içerisinde bulunduğumuz uluslararası konjenktürler zaman zaman bu kazanımlarımızdan bizi feragat etmeye zorlayabilir. Önemli olan şey Türk kadınının elde ettiği Türk kadınlarının ve genç kızların kız çocuklarının elde ettiği bu kazanımlarından feragat etmeden bunları daha ileriye taşımalarını sağlamak. Bu kolay bir süreç değil. Dediğim gibi sadece Türkiye ile sınırlı bir mesele değil. Dünyada bir sıkıntı çektiğimiz zamanlardan söz ediyoruz savaşlarda ya da buna benzer krizlerde hep faturanın en ağır kısmını kadınlar ve kız çocuklara ödüyor. Ümit ediyorum ki dünyada içinde bulunduğumuz Ortadoğu'da bu kriz biter ve bu krizin artık bize de kötü yansımaları sona erer. Herkesin eşit eğitim alabildiği, ekonomik olarak kız çocuklarının ve kadınların özgürleştiğini kadınların kendilerini gerçekleştirdiği üzerlerindeki fiziksel ya da psikolojik baskının tamamen ortadan kalktığı artık kimsenin hakları için mücadele etmek zorunda kalmadığı yüzyıllara diyorum ben.

Peki sizin için ne anlam ifade ediyor Cumhuriyet?

CUMHURİYET BİR YAŞAM BİÇİMİDİR

Cumhuriyet benim için sadece siyasi bir duruş değil siyasi bir yönetim biçimi değil Cumhuriyet benim için bir yaşam biçimi. Aslında dediğim gibi çocukların eğitim aldığı kadınların güvenle sokaklarda gezdiği erkeklerle eşit olduğu herkesin eşit olduğu ayrıcalıklı bir sınıfın bir ailenin bir grubun olmadığı herkesin birbirlerinin hakkına yaşam sınırına saygı duyduğu.. Aslına bakarsanız bence en ideal yönetim biçimi en ideal yaşam biçimi Cumhuriyet.

Peki cumhuriyetin 100 yılında gençlere kadınlara herkese nasıl bir mesajınız olabilir ?

Cumhuriyetin 100. yılında aslında benim her şeyden önce kadınlara ve kız çocuklarına bir temennim bir dileğim olacak. O da birbirimizin hiç olmadığı kadar sırtını sıvazlamamız gereken bir dönemdeyim, birbirimizi çok fazla korumamız gereken bir dönemdeyiz. Hep söylemişimdir dünyanın herhangi bir yerinde hadi dünyayı geçelim ülkemizde herhangi bir yerde bir kız çocuğunun ya da bir kadının ayağı tökezlerse bu hepimizin tökezleyeceği anlamına geliyor bu yüzden ya ben kendimi kurtardım bana hiçbir şey olmaz dememek lazım. Herhangi bir hak kaybında sanki kendi hakkımızın kaybıymış gibi birbirimize tutunmamı ve mücadelemizi kitlesel olarak sürdürmemiz lazım.

Fehmiye Hanım çok teşekkür ederim bugün bizlere konuşuyorsunuz Cumhuriyetin 100. yılı bugün ve Cumhuriyetin 100. yılında siz de hem bir eğitimci olarak hem de sanata gönül vermiş bir Cumhuriyet kadını bir Türk kadını olarak Cumhuriyetin 100. yılını nasıl değerlendirirsiniz?

CUMHURİYET ÇOĞULCULUĞUN SİMGESİ

Cumhuriyetin 100. yılında altını çizmemiz gereken belli vurgu noktalarımızın olması gerektiğini düşünüyorum mesela kültürel çoğulcu bir dünyanın bakış açısıyla hep yaptığım çalışmaları da gerçekleştirmeye çalışıyorum yani Cumhuriyet Çünkü çoğulculuğu ifade ediyor. Mesela benim vurgulamak istediğim nokta bu olabilir diye bugünkü aktivitede bunu altını çizmeye çalıştım. Çoğulculuğu simgeliyor katılımcılığı simgeliyor demokratik bir toplumu simgeliyor bir arada yan yana kardeşçe yaşamayı farklılıklarımızı korumayı ama ortak bağlarımızı da güçlendirmeyi bana çağrıştırıyor aynı zamanda çünkü kültür sanat dediğimiz alan krallara kraliçelere padişahlara bağlı olarak değil yani özgürlüklere eşitliklere bağlı olarak gelişen bir alan ve Cumhuriyet bize bu eşitliği bu fırsat eşitliğini bu özgürlük ortamını bu farklılıklarımızı korumayı ama köklü bağlarımızı da beslemeyi o kolaylığı sağlıyor olarak algılıyorum. Ben mesela 100. yılda bunun altını çizilmesi gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla ben de bugün konuşmamı da öyle hazırlamıştım. Cumhuriyet benim için bu açıdan çok kıymetli bir anlayış yönetim anlayışı.

Peki Cumhuriyetin 100 yılında sanata kültüre edebiyata ilgi ne kadar sizce?

Aslında ilgi var ilgi çok fakat yarattığınız ortamla da ilgili. Nasıl bir ortamın içinde yaşıyoruz bugün çünkü yaşadığımız çağda hem dünyada hem memleketimizde o kadar çok sıkıntıyla bir yandan boğuşuyor ki yani siz bunu savaşlardan tutun da iklim krizine kadar ne bileyim en yakın bir dönemde salgından pandemiden çıktık, ekonomik krizlere kadar ve bu hırgür içinde çok küçük bir yaşam biçimine mahkum oluyoruz ve asıl görmemiz gereken şeyleri görmüyoruz. Bizi besleyen bir damar aslında kültür sanat alanı ve bizi birçok konuda da uyaran aslında bir alan. Birçok tehlikeyi ne bileyim işte dediğim gibi iklim krizi tehlikesinden tutun da savaşların, vahşetlerin, zorunlu göçlerin getireceği tehlikelere kadar yoksulluğa ve şiddetin yarattığı tehlikeye kadar bir sürü tehlikede de bizi uyarabilecek bir alan aslında kültür sanat alanı. Dolayısıyla şey yapıyoruz bu kadar hayati bir alanı göz ardı ediyoruz ya da bilerek görmezden geliyoruz çünkü bunlar bir yandan da bizi aydınlatan da alanlar ama bazen böyle aydınlıktan korkuluyor da.

Neden?

Bilmem yani bunun çok nedenleri var çünkü vallahi şimdi kimin söylediğini tam hatırlayamam yanlış bir şey söylemek istemiyorum ama bir halk hikayesi vardı bindiği eşeğin kendisinden akıllı olmasını istemezmiş bir köylü yani belki de bu cehalet bazılarının işine geliyor.

Son olarak Cumhuriyetin 100. yılında mesajınızı alabilir miyim sizden?

Artık barış istiyoruz çünkü çok daha fazla problemlerimiz var çözmemiz gereken her alanda çocuğa kadına işçiye emekçiye çok alanda şiddet problemi var. Yoksulluk problemi var iklim krizi problemi var bir sürü problem var temel problemler dünyayı tehdit eden problemler var. Bunlar yerine bambaşka şeylerle uğraşıyoruz ve bunları ancak biz barış ortamında görüp bunların üzerine eğilebiliriz. Onun için cumhuriyetin de bize barışı demokrasiyi eşitliği getiren bir rejim olarak daha nice yüzyılları kutlamak olsun bu dilekle bağlamış olayım.

Sevgili Eren cumhuriyetin 100. yılındayız ve Cumhuriyetin 100. yılında bir Türk genci olarak hem cumhuriyetin 100 yılını bir Türk genci gözüyle değerlendirebilir misin bizlere hem de bir mesajın var mıdır Türk gençliğine?

Çok teşekkür ederim Yusuf Bey Eee Cumhuriyetin 100. yılını coşkuyla kutluyoruz. Bugün çok güzel bir etkinlik gerçekleştirdik burada. Cumhuriyet dünyanın başka bir ülkesinde var mıdır bilmiyorum ama Cumhuriyet sürecinin başladığı tarihlerde Atatürk bu mücadeleyi bize armağan etmiş bu Cumhuriyeti 100. yılında bayram havasında kutlamamız gerekirken maalesef çeşitli çevresel faktörlerden ülkemiz dışında gerçekleşmiş olan olaylardan dolayı istediğimiz coşkuyla kutlayamadım.

İlber Ortaylı şey demişti ''Cumhuriyet 100. Yılında hak ettiği coşkuyu göremiyor.'' Türk genci olarak nasıl bir eksiklik görüyorsunuz? Ne olması gerekirdi?

Yani herkesin camlardan çıkıp Yaşasın 100. Yıl! Yaşasın Cumhuriyet! Diye bağırması lazım. Herkesin bayraklarla dolaşması lazım. Cumhuriyeti coşkuyla kutlamamız lazım ve aynı Kurtuluş Savaşı mücadelesindeki o atmosfer gibi bir olarak beraber olarak güçlü bir şekilde Cumhuriyetimizin 100. yılını hep beraber kutlamak isterdim ben.

Peki nasıl bir mesajın var gençlere. Senin yaşıtlarına senden küçüklere büyüklere cumhuriyete nasıl sahip çıkılsın?

CUMHURİYET HAKLILARIN GÜÇLÜ OLMA YÖNTEMİNİ SAĞLIYOR

Cumhuriyeti ilk önce Cumhuriyet kelimesiyle soyutlaştırmayıp benimsememiz gerekiyor. Cumhuriyet çok anlamlı bir şey Cumhuriyet bize bir fırsat eşitliği sağlıyor. Herhangi bir Türk gencinin aldığı eğitimlerle kendisini geliştirmesiyle istediği her noktaya gelebileceği bir ortamı sağlıyor Cumhuriyet bize. Cumhuriyet Güçlülerin haklı olduğu değil haklıların güçlü olma yöntemini sağlıyor.

Röportaj: Yusuf Emin İstiklal