İstanbul'da yeni yılın ilk günlerinden itibaren artmaya başlayan trafik yoğunluğu her geçen gün daha da yoğunlaşıyor. Ana arterlerde, zirve saatlerde görmeye alışkın olduğumuz yoğun trafik, son 2 haftadır tüm güne yayılırken, uzmanlar bu durumu 'zirve saat sapması' olarak yorumluyor.

Araç hızları zirve saatlerde E-5, TEM otoyolu, Köprü geçişleri ve bağlantı yollarında 10 km/saat hız seviyesine gerilemiş vaziyette. Normalde sabah işe gidiş ve akşam eve dönüş saatlerinde tıkanan ana arterlerdeki yoğunluk, artık sabahın ilk ışıklarından akşam 21.00'den sonrasına da sarkabiliyor.

ÖZEL ARAÇ TERCİHİNDEKİ ARTIŞ

Uzmanlar bu durumu özel araç tercih edenlerin sayısındaki yüzde 10'luk artış ile mesai kavramını ortadan kalkmasına bağlarken, Milliyet gazetesinden Mert İnan'ın haberinde görüşlerine yer verilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Orhan Demir, 'Toplu taşımadan özel araca yönelişin önü kesilmiyor. Kovid-19 vaka sayısı ile toplu ulaşımdaki doluluk oranları arasında bir paralellik yok. Yani vatandaşlarımız boşuna endişe edip, toplu ulaşımdan kaçınıyor. Bir diğer sorun da araç fiyatlarının tavan yapmasından sonra dar gelirli birçok insanın eski araçlara yönelmesi oldu. Çok fazla yolda kalan araç olduğunu görüyoruz. Bu durum bile trafiğin akışını bozabiliyor. Sokağa çıkma yasakları düzenli trafik hareketi dediğimiz dengeyi tamamen altüst etti. Artık 'Zirve Saat' dediğimiz durum da tamamen değişti. Zirve Saatler pandemi nedeniyle neredeyse gün ortalarına kadar sarkmış durumda. Biz buna 'Zirve Saat Sapması' tanımı yapıyoruz' dedi.

"ASLA BİNMEM DİYOR"

Toplu ulaşımdaki doluluk oranlarının yüzde 50 azaldığına da dikkat çeken Demir, 'Toplu ulaşım yarı kapasiteyle çalışılıyor. Karayolu trafiği tam anlamıyla dengesiz ve katlanılamaz duruma geldi. Vatandaşın büyük bir kısmı, 'Asla toplu taşımaya binemem' diyor. Sefaköy, Avcılar, Beylikdüzü, Esenyurt'taki nüfus yoğunluğu İstanbul'un merkez lokasyonu dediğimiz bölgelerdeki trafiği etkiliyor. Anadolu Yakası'nda ise Ataşehir'den Altunizade'ye uzanan bölgedeki nüfus hareketi de merkez ve merkeze çıkan yollarda kilitlenmeye neden oluyor' diye konuştu.

"KORKTUĞUMUZ BAŞIMIZA GELDİ"

İstanbul Ticaret Üniversitesi Ulaşım Bölümü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, İstanbul'un ana arterlerindeki trafik yoğunluğunda Covid-19 öncesi döneme göre 30'luk artış tespit ettiklerini belirterek şunları söyledi:

'Benzer durum 2005 yılında da ortaya çıkmıştı. O dönem köprülerdeki nakit geçişlerden, şişe ağzı dediğimiz şeritlerin düzenlemesine kadar birçok yenilik hayata geçirildi. 2005 İstanbul ulaşımı için kırılma yılıydı. O toplantılardan sonra toplu ulaşımda büyük yatırım ve atılımlar gerçekleştirilmeye başlandı. Bu nedenle hem belediye başkanları, hem hü kümet ortak planlama yapmalı. Sürücü davranışları bu şekilde devam ettiği sürece trafik çilesi bitmez. Olur olmadık her yerde duraklama yapan veya yolcu indirip, bindiren sürücüler de trafiğin artmasına neden oluyorlar. Bunlar için EDS'lerin artırılması gerekiyor. Son bir haftadır katlanılamaz dediğimiz tablo ortaya çıkmış durumda. Zirve saatlerde ana arterlerdeki hız 10km/saat seviyesine düşmüş vaziyette. Korktuğumuz başımıza geldi. Toplu ulaşım yarı yarıya düşerken, trafik 1.5 kat artmış durumda' şeklinde konuştu.

YOĞUNLUK YÜZDE 72

İstanbul'da dün özellikle saat 21.00'de başlayan sokak kısıtlaması öncesinde trafik yoğunluğu oluştu. Anadolu Yakası'nda Avrasya Tüneli girişindeki birikme D-100 Karayolu'ndan Kartal'a kadar, Avrupa'da D-100 Karayolu'nda Çağlayan bölgesinde başlayan yoğunluk Esenyurt'a kadar uzandı. Kentte saat 18.30 itibarıyla trafik yoğunluğu yüzde 72 olarak ölçüldü.