Mart ayından bu yana 8 tatbikat gerçekleştiren İsrail ordusunun düzenlediği en büyük tatbikat ise 5-14 Eylül tarihleri arasındaki Light of the Grain oldu. 18 ay boyunca üzerinde çalışıldığı belirtilen tatbikatın, “İsrail ordusunun ülke dışı güçlerle mücadeleye hazırlığını kontrol amaçlı” olduğu belirtildi. Tatbikatın, ülkenin kuzey sınırında gerçekleştirilmesi, “bahsi geçen ülke dışı güç Lübnan mı?” sorusunu akıllara getirdi.

İsrail kaynakları ise, tatbikatın Lübnan’da askeri gücünü artıran Hizbullah’a karşı ordunun hazır olup olmadığını anlamak için gerçekleştirildiğini savunuyor.

BUGÜNE KADAR GÖRÜLMEMİŞ HAZIRLIK

İsrail’e düzenlenen bir saldırı senaryosuyla başlayan tatbikatın bugüne kadar görülmemiş bir kapasiteye sahip olması dikkat çekiyor. Tatbikatta, pek çok saldırı sisteminin de kapasitelerinin test edilmesi için kara, deniz ve hava kuvvetleri tarafından ayrı ayrı kullanıldığı belirtiliyor. Örneğin, Hermes 900 insansız hava aracının, tatbikatlarda hem hava kuvvetleri hem de kara kuvvetleri tarafından kullanıldığı kaydediliyor. İsrail ordusunun bu ölçekteki son tatbikatı 1998 yılında Suriye ile yapılan konvansiyonel bir savaş çevresinde gerçekleştirilmişti. Light of the Grain tatbikatının devlet dışı tehdide karşı geniş kapsamlı bir mücadeleye odaklanması, İsrail’in bölgede değişen güvenlik çevrelerine uyum çabası olarak değerlendiriliyor.

Nasrallah: Gerçek hedefe dönüyoruz

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Trump’ın Kudüs kararının İsrail için sonun başlangıcı olduğunu söyledi. Nasrallah, “Direniş hattına ve bölümlerine sesleniyorum, şu anda DEAŞ ile savaşımız sona erdi, gerçek hedefimize dönmenin tam vaktidir” ifadelerini kullandı. Trump’ın, bütün dünyanın aldığı kararda kendisine uymasını beklediğini kaydeden Nasrallah, “Halbuki ABD ve İsrail’in yalnız olduğunun farkına vardı” dedi. Nasrallah, “Trump’a verilmesi gereken en büyük cevap işgal altındaki Filistin topraklarında üçüncü intifadanın başlatılmasıdır. Bütün Arap dünyası Filistin’e destek vermelidir” diye konuştu.