İsrail'de Sağlık Bakanı Juli Edelstein'ın açıklamasına göre 25 Ocak itibarı ile ülkede aşı olan vatandaşların sayısı 2 milyon 590 bine yükseldi. Böylece ülke nüfusunun yüzde 25'inden fazlası aşılanmış oldu. 60 yaşın üstündeki İsraillilerin yüzde 80'inin aşılandığı belirtiliyor. Bir milyondan fazla İsrailli ise ikinci doz aşıyı da oldu. Tüm bu sayılarla İsrail, dünyada vatandaşlarını açık ara en hızlı şekilde aşılayan ülke konumunda. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da bu durumun altını çizmek için açıklamalarında sık sık "ilkiz, en iyiyiz, en hızlıyız" ifadelerini kullanıyor.

Filistinlilerin ise ne zaman aşıya kavuşacağı belirsizliğini koruyor. Filistin yönetimi 5 bin doz Sputnik V aşısının geçen hafta geleceğini açıklamış, İsrail hükümeti de aşıların Ürdün üzerinden Batı Şeria'ya geçişine izin vermişti. Gelecek aşı ile Filistin'deki sağlık personelinin aşılanması hedefleniyordu, ancak Rus hükümetinin "insani jest" olarak tanımladığı bu plan, herhangi bir gerekçe bildirilmeden sonuçsuz kaldı.

İSRAİL FİLİSTİNLELERE YETİP DE ARTACAK KADAR AŞI DOZUNA SAHİP

Rusya'nın vaat ettiği Sputnik V aşısının yanı sıra Filistin özerk yönetimi İngiliz AstraZeneca şirketinden de aşı talebinde bulundu ve Dünya Sağlık Örgütü'nden (DSÖ) de yardım istedi. DSÖ ise sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail'e, neden Filistinlilere aşı temin etmediği sorusunu yöneltti. Zira Pfizer ile iyi ilişkilere sahip olan Başbakan Netanyahu yönetimindeki İsrail, yaklaşık 9 milyon 250 binlik nüfusuna yetip de artacak dozda aşıya sahip.

İSRAİL'E "CENEVRE SÖZLEŞMESİNE UY" ÇAĞRISI

Uluslararası Af Örgütü de İsrail hükümetine bir çağrı yaparak korona aşılarının Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde yaşayan 5 milyon 100 bin Filistinliye "adil ve eşit bir biçimde dağıtılmasını" istedi. Açıklamada aksi takdirde İsrail'in Cenevre Sözleşmesi'nin ilgili maddelerini ihlal etmiş olacağı belirtildi. Söz konusu sözleşme, işgalci gücün yerel halkın sağlık hizmetlerine erişimini yerel sağlık kurumlarıyla iş birliği yaparak sağlamaktan sorumlu tutuyor. Filistin özerk yönetimi de İsrail'e, "işgalci güç olarak sorumluluklarını yerine getirmeme" ve "etnik ayrımcılık" suçlamasında bulunsa da resmi bir yardım talep etmiş değil.

İsrail tarafında da Filistinlilerin de aşılanması gerektiği yönünde talepler giderek artıyor. Ahlaki ve yasal gerekçelerin yanı sıra tıbbi olarak da bu bir gereklilik olarak kendini dayatıyor. Zira İsrailliler ve Filistinliler iç içe yaşıyor ve yaklaşık 200 bin Filistinli düzenli olarak çalışmak ya da aileleriyle bir araya gelmek için Batı Şeria ile İsrail toprakları arasında gidip geliyor.

Bu arada Hamas yönetimindeki Gazze Şeridi'nde pandeminin tamamen kontrolden çıktığı belirtiliyor. İsrail Sağlık Bakanı Yuli Edelstein, hükümetin kendi halkının aşılanmasına devam edeceğini ancak "belli bir noktadan sonra" Filistinlilerle de ilgileneceğini dile getirdi.