Ülke lideri Ali Hamaney'in ofisine ait "khamenei.ir" haber sitesine konuşan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015'te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşmayla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Zarif, "ABD yönetimi, nükleer anlaşmadan ayrılmasının ardından hem eski yaptırımları uyguladı hem de yeni yaptırımlar getirdi. Nükleer anlaşmanın amacı yaptırımların kaldırılmasıydı. Bugün sadece ABD'nin anlaşmaya geri dönmesi yeterli değil, yaptırımları da kaldırması gerekir." dedi.

ABD'nin anlaşmaya dönmek için İran'ın füzeleri gibi bazı konuları müzakere etmek istediğine ilişkin soruyu Zarif, "ABD'nin böyle bir hakkı yok. Öncelikle, 5+1 ülkeleriyle imzalanan anlaşmanın konusu nükleer faaliyetlerle ilgiliydi füzelerle değil. Bu konu bizim kırmızı çizgimizdir." şeklinde yanıtladı.

20 Şubat'ta göreve başlayacak ABD'nin yeni Başkan'ı Joe Biden'ın nükleer anlaşmaya dönmesiyle İran'ın da taahhütlerine geri döneceğini dile getiren Zarif, anlaşmaya imza atan 5+1 ülkelerine seslenerek, "Biz bir konu üzerinde anlaşmaya vardık. Bir daha müzakere etmeyeceğiz. Onlar her geçen gün talepte bulunmaktan vazgeçsinler." diye konuştu.

ABD, Donald Trump'ın başkan seçilmesinin ardından anlaşmadan çekilmiş ve İran'a yaptırımları yeniden başlatmıştı. İran da buna karşı anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütlerini askıya aldığını duyurmuştu.

İran Atom Enerjisi Kurumu, 5 Ocak Salı günü Fordo'daki nükleer tesiste Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin gözetiminde uranyumu yüzde 20 saflıkta zenginleştirdiklerini açıklamıştı. Nükleer anlaşmanın tarafları Fransa, Almanya ve İngiltere, İran'ın yüzde 20 saflıkta uranyum zenginleştirme faaliyetinden "derin endişe" duyduklarını bildirmişti.

Tahran'ın uranyumu yüzde 20 saflıkla zenginleştirmesi ciddi bir adım olarak görülüyor çünkü İran, nükleer anlaşmaya imza atmadan önce de bu oranda uranyum üretiyordu. Uranyumun yüzde 20 saflıkta zenginleştirilmesi, nükleer bomba elde etmeye imkan sağlayacak yüzde 90 saflıkta parçalanabilir uranyuma ulaşmak için önemli bir aşama olarak kabul ediliyor.

Nükleer anlaşma, İran'a uranyumu en fazla yüzde 3,67 zenginleştirebilme izni veriyordu.