Elazığ'da Milattan Önce 8. Yüzyılda Urartu Krallığı tarafından
yapıldığı bilinen Harput Kalesi iç kazılarında, savaş döneminden
kaldığı ve bir askere ait olduğu düşünülen insan iskeleti
bulundu.
Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı
Prof. Dr. İsmail Aytaç sorumluluğunda 40 kişilik ekiple Milattan
Önce 8. Yüzyılda Urartu Krallığı tarafından yapılan Harput
Kalesi’nin iç kazıları devam ediyor. Kazı çalışmalarında şu ana
kadar yüzyıllar öncesine ait bir çok materyal ile birlikte dikkat
çekecek detaylar da ortaya çıkıyor. Son kazı çalışmalarında iç
kalenin güney surunun 2 metre kuzeyinde kuşatma sırasından öldüğü
tahmin edilen bir askere ait olabileceği düşünülen insan iskeleti
bulundu.
Kazı alanında çıkartılarak koruma altına alındığı öğrenilen insan
iskeletinin Osmanlı'nın Yavuz dönemindeki savaştan önceki zamana
ait olduğunun tahmin edildiği, yapılacak çalışma ile kesinlik
kazanacağı bildirildi.
Kazı sırasında ilginç durumlarla karşılaştıklarını belirten Kazı
Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, bahar ayında başlayan güney surları
restorasyon ve kazı çalışmaları sırasında surun 2 metre kuzeyinde
yarım insan iskeletine rastlandıklarını söyledi.
"Asker olduğunu tahmin ediyoruz"
İskeletin sağ ayak kısmının yarısının olmadığını ve yüzüstü
şekilde konumlanmış şekilde bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Aytaç,
“Bu normal bir defin şekli değil. Hiçbir kültürde böyle bir defin
şekli yok. Kuşatma sırasında ölmüş bir askerin o haliyle toprak
yığıntısı altında kaldığını tahmin ediyoruz. Dönemsel olarak şuan
ön çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Fakat en son Osmanlı’nın Yavuz
döneminde kalenin kuşatma söz konusu olduğuna göre ondan sonraki
zamana ait değil. Daha eski bir tarihteki asker olduğunu tahmin
ediyoruz. Genç ve erkek bir iskelet olduğu zaten anlaşılmaktadır.
Tabi kalenin farklı yerinde sarayın önünde de 2 yıl öncesindeki
kazılarda yine yarım bir ceset çıkmıştı. Bunları da inceleme altına
aldık” dedi.
Kazılara devam ettikçe bu tür durumlarla karşılaşacaklarını dile
getiren Aytaç, “İç kaleler, savaşta fetih edilince ya da karşı
taraf tarafından alınınca şehir alınmış durumuna geliyor. İç
kalelerin savunması önemlidir. Zira kalenin güneyindeki milattan
önce 2 bin 200’lü tarihlere ait bir kabartmada da bir kalenin
kuşatması anlatılmaktadır. Kalede esir edilen insanlar tasvir
edilmekteydi. Orada kabartmaya yansımış olan durumun gerçek objesi
olan yarım iskelete rastladık. Bunlar bilimsel olarak da birbirini
tamamlayan ve dikkat çekici unsurlardır” diye bilgi verdi.