Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

Ulaştırma Bakanlığı burayı direkt İBB'ye verebilir, ki en doğru kurum burası. Nasıl ormanları İBB'ye daha önce tahsis etmiş, İBB'de geçmişten bu güne bu tür yerleri layıkıyla kullanmış. Bu da verilebilirdi. Ama ihale kararı verildi. Çünkü İstanbul adına çok konuşulan yerlerden bahsediyoruz; Haydarpaşa Garı ve Sirkeci. Ulaştırma Bakanlığı Basın müşaviri 'Haksızlığa neden olursunuz' minvalinde bir açıklama yaptı. Dedim ki Allah aşkına size hangi motivasyon bu açıklamayı yaptırdı? Burasını 16 milyon adı altına alınıyor. Bunun içinde siz ve varsınız, ben de. Biz burada kültürel açıdan verimli işler yapmak için alacağız. Şartnamede 20 milyon liralık dijital ekipman şartı aranıyor. İhaleye zor girilsin de ne için, neye göre tanımlanmış, hangi adres. Bakın bu basit bir şey değil. İhale konusunda kararlıyız, sonrasında hukuki mücadele konusunda kararlıyız. Yol yakınken İBB İstanbul halkı adına hukukun çerçevesinde bir kamu kurumu İstanbul halkına emanet edip bu işin sıhhatli bir şekilde yürümesine vesile olabilir. Olur bir hata yapmışlardır. Çağrı yapıyorum doğrusu budur yanlıştan dönün

Olağanüstü hızlı gidiyoruz. Üst yönetimi yüzde 90 tamamlamış durumdayız. Onların süreci yakalaması, beraber yol haritasını dizaynımız, aslında biz 31 Aralık 2019'u milat olarak koyduk. Yeni projelerin hazırlıkları kurumun hafızasıyla eşleşmiş bir şekilde imalata başlayacak. Bu 31 Mart olsaydı tarih eylüldü ama Haziran olduğu için yıl sonuna kaydı bu tarih

'DEPREMLE YÜZLEŞMEK ZORUNDAYIZ'

Depremle yüzleşmek zorundayız. İstanbul'un gündeminde olan depremin güncel envanterini çıkarıp bu durumdayız,kendimizi aldatmayalım demeliyiz. Risk taşıyoruz ama bunu hızlıca nasıl tolere ederiz ona bakacağız. Geçen 20 yılda çok zaman kaybetmişiz. Keşke böyle olmasaydık. Başaramadık. Ben diyorum ki çıkıp sokağa insanlara soralım, 'Deprem konusunda kendini teminat altında hissediyor musun?' Ben buna hayır deneceğini düşünüyorum Bunun için başaramadık deyip neler yapabiliriz ona bakmalıyız

'BEN GÖRDÜKÇE GÜLÜYORUM'

Hamidiye Su'yu almaktan vazgeçenler var ne yazık ki. Ben gördükçe gülüyorum. Bana mesaj geliyor, sayın başkanım şu kurum da sözleşmeyi iptal etti. Ben THY'ye binmekten gurur duyuyorum. Bu suyu oradan kaldırmanın ne anlamı var. Suya da rozet takacağız neredeyse.

'GELECEK KAYGISI ARTIYOR'

İşsizlikle zamlar yan yana gelince ümitsizliği körüklüyor, gelecek kaygısını artırıyor. Bunun psikolojik karşılığı var. Bu durumlar bazen şiddeti körüklüyor. Bu ülkenin çok iyi ekonomistleri, geleceği ekonomik anlamda okuyan bilim insanları var. Bu durumun hemen okunması lazım. Bir esnaf her gün kötü duruma gidiyor, 'Çok iyiyim, çok iyiyim.' Birkaç zam yapmak zorunda olduğumuz şeyler oldu. Bugün ufak tefek zamları bile yazan gazetelerin, yüzde 60'ı bulan elektrik var. Siz 7-8 enflasyondan bahsedemezsiniz. Yüksek enflasyonda bile ticaret iyiyse çok hissedilmez. Ama bugünün dünyasında enflasyonun 8'e indiği konuşuluyorsa, borçlanma konusunda dünyada kötü bir durumdaysanız. Ben İstanbul'u reklam etmek için bütün Avrupa'yı gezmeye hazırım. Esnafı mutlu edecek tek şey bu aslında.