Koronavirüs salgınında gidişat iyi değil. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 19 Ağustos-30 Ağustos tarihleri arasında günlük ölüm sayısı 200'ün altına hiç düşmedi. Bu 12 günlük dönemde toplam 2 bin 538 kişi Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirirken 208 bin 429 yeni vaka tespit edildi.

Tablo böyleyken aşılama oranları hala istenen düzeyde değil. En az iki doz aşı olanların toplam nüfusa oranı yalnızca yüzde 43,8. Bu oranın yüzde 85'e çıkması gerektiğini söyleyen uzmanlar, artık temaslı tespitinin yapılmadığına da dikkat çekiyor. Bulaş zincirini kırmada en etkili yöntem olan filyasyon çalışmalarının durma noktasına geldiğini kaydeden uzmanlar, böyle giderse sonbaharda yeni bir zirvenin yaşanacağı uyarısında bulunuyor.

TEMASLILAR AYRILMIYOR

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Birimi Başkanı ve Pandemi Çalışma Grubu Üyesi Uzm. Dr. Nasır Nesanır, Türkiye'de salgının başından bu yana zaten bilimsel ve sağlıklı bir filyasyon çalışmasından söz edilemeyeceğini belirterek, şöyle konuştu: 'Filyasyon dedimiz şey, virüsün toplumda dolaşmasını engelleme çabasıdır. Pozitif vakaları izole edersiniz, temaslılarını tespit edersiniz ve karantinaya alarak ayırırsınız. Orijinal virüste 1 kişi 2,5-3 kişiye bulaştırıyordu. Delta varyantı ise daha bulaşıcı, 1 kişi 7-8 kişiye bulaştırabiliyor. Bu da 1 pozitif vakadan 7-8 temaslı çıkacağı anlamına gelir. Ancak bugün benim gözlemlerime göre, 1-1,5 temaslı ancak bulunabiliyor. Potansiyel hastaları ayıramadığımız için de salgını kontrol altına alamıyoruz.'

Çok sayıda yurttaşın temaslısını ya da temaslı olduğunu bildirmediğine dikkat çeken Nesanır, 'Çünkü devlet salgında iş ve gelir kaybına uğrayan insanlara gerekli desteği sağlanmadı. Bugün en çok evi içi bulaşın olduğu söyleniyor. İyi de o eve dışarıdan gelmedi mi bu virüs? Bu söylem bile ülkede sağlıklı bir filyasyon yapılmadığının göstergesi' dedi.


İLAÇ DAĞITIMINA DÖNÜŞTÜ

Şu anda filyasyon çalışmasının 'evlere ilaç bırakmaktan' ibaret hale geldiğini belirten Nesanır, 'Üstelik ilacı üreten Japonya'nın bile kullanmadığı, hastalığa karşı hiçbir yararı olmayan bir ilaç bu. Aşılı olduğu için hastalığı evinde hafif geçirenlere bile bu ilaç veriliyor. Filyasyon böyle olmaz. Böyle yapacaksanız hiç yapmayın, her yerde test merkezleri açın, çok daha iyi' diye konuştu.

Salgının kontrol altına alınması için aşı ve kişisel önlemlerin yanında temaslı takibinin de önem taşıdığını vurgulayan Nesanır, 'Örneğin Çin, salgın yönetimindeki başarısını iyi bir filyasyon/temaslı takibi yapmasına borçlu. Bizde ise zaten toplumsal hareketlilikte hiçbir kısıtlama yok, temaslı tespiti de yapılmıyor, virüs serbestçe geziyor. Üstelik sağlık örgütlerini sürece dahil etmeyen iktidarın yanlış uygulamaları nedeniyle insanlar salgını artık ciddiye almıyor" ifadelerini kullandı.

***

Bakan, '16 bin ekip var' demişti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçen ocak ayında yaptığı açıklamada, "Filyasyon ekip sayımız her biri 3 kişiden oluşan toplam 16 bin ekipten oluşuyor. Bu sayıyı da azaltmak istemiyoruz" demişti. Bu ekiplerde bulaşıcı hastalıklar şubesi çalışanları, diş hekimleri, toplum sağlığı merkezi çalışanları, çevre sağlığı teknisyeni, varsa halk sağlığı uzmanı, veteriner hekimi, laboratuvar çalışanı ve konuyla ilişkili diğer teknik uzmanlar yer alıyordu. Şimdi bu ekiplerde yer alan çok sayıda çalışan kendi görevine döndü. Bu durum filyasyonun daha da zayıflamasına neden oldu.