Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Birinci Dairesinden yapılan yazılı açıklamada, 20 Mart 2018 tarihli ve 426-427 sayılı adli ve idari yargı kararnameleriyle ilgili basında bir kısım asılsız haberler çıktığı ifade edildi.

Mesleğe kabulleri yapılan hakim ve cumhuriyet savcılarından, Atama ve Nakil Yönetmeliğine uygun mazeretleri olanların taleplerinin HSK Birinci Dairesi tarafından değerlendirilerek kura öncesi planlama yapıldığı belirtilen açıklamada, kura çekiminden sonra kadro ve ihtiyaç durumu göz önünde bulundurularak, mazeretlerine uygun olacak şekilde atamaların gerçekleştirildiği, bu uygulamanın öteden beri süre geldiğinin bilindiği vurgulandı.

Açıklamada, 26 Eylül 2014 tarihli kura çekiminden sonra aynı günlü ve 2202 sayılı, 28 Haziran 2016 tarihli kura çekiminden sonra 30 Haziran 2016 tarihli ve 1098 sayılı, 26 Mayıs 2017 tarihli kura çekiminden sonra 3 Temmuz 2017 tarihli ve 918 sayılı kararnameler ile 20 Mart 2018 tarihli ve 426-427 sayılı kararnamelerin aynı doğrultuda olduğu, kura çeken hakim ve savcıların, eş, sağlık mazeretleri ile kadro ve ihtiyaç durumlarını kapsadığı belirtildi.

HSK Birinci Dairesi tarafından kura çekiminden sonra yapılan mazeret ve ihtiyaç kararnamelerinde, hakim ve savcıların talepleri değerlendirilirken ilk derece mahkemelerine veya Yargıtay Tetkik Hakimliğine atamalarının yapıldığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Nitekim Yargıtay'ın ihtiyaç durumu da dikkate alınarak kura çeken meslektaşlarımızdan 2016 yılında 53, 2017 yılında 61 ve 2018 yılında 27'sinin Yargıtay Tetkik Hakimliğine atamasının yapıldığı, öte yandan 19 Mart 2018 tarihinde kura çeken bin 236 meslektaşımızdan 179'unun 20 Mart 2018 tarihli kararnameler ile atandıkları, bunlardan 88'inin eşlerinin halen görev yapan hakim veya savcı olması nedeniyle atamalarının yapıldığı, 2 bin 797 sayılı Yargıtay Kanunu uyarınca kıdem ve süre şartı aranmaksızın tetkik hakimliğine atama yapılabilmesi nedeniyle 27'sinin mazeretleri ve Yargıtay'ın ihtiyacı göz önünde bulundurularak Yargıtay Tetkik Hakimliğine atandığı, diğerlerinin ise eşlerinin kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanlar ile sağlık, mazereti bulunanlardan oluştuğu anlaşılmıştır. Dairemizin 20 Mart 2018 tarihli ve 426-427 sayılı kararnameleri ile ilgili basında çıkan bir kısım haberlerin gerçeği yansıtmadığı, aksine bu kararnamelerin öteden beri yapılan uygulamalarla aynı mahiyette olduğu ve ilgili yönetmeliğin hükümleri doğrultusunda meslektaşlarımızın taleplerinin değerlendirildiği anlaşılmıştır."