İzmir'de bir ortaokulda görev yapan İngilizce öğretmeni, öğrencilerin derse ilgisini artırmak için uyguladığı ilginç yöntemlerle dikkati çekiyor.

Dersin konusuna göre şarkılar eşliğinde halay çeken, yabancı ülkelerin kıyafetlerini giyen, adres tarif etmeyi okul bahçesinde kartonlardan oluşturdukları maket kentte öğrenen öğrencilerin hem İngilizce bilgisi hem öz güvenleri gelişti.

Bornova'daki Suphi Koyuncuoğlu Ortaokulu'nda görevli İngilizce öğretmeni Belgin Karcı, yaptığı açıklamada, yabancı dil eğitiminde öğrenmenin önündeki en büyük engellerden birinin çocuklardaki "yanlış telaffuz edersem arkadaşlarım bana güler" şeklindeki düşünce olduğunu ifade etti.

Bu düşüncenin derse katılımı azalttığını, çocukları uygulayarak öğrenilmesi gereken İngilizce'den uzaklaştırdığını gördüğünü anlatan Karcı, derse katılımı artırmak için çocukların ilgisini çekecek etkinlikler yapmaya karar verdiğini söyledi.

Tüm öğrencilerin derse aktif katılımını sağlamak için eğlenceli aktivitelerplanladığını, müfredattaki konulara göre farklı uygulamalar geliştirdiğini aktaran Karcı, şu bilgileri verdi:

"Mesela hava durumu konusunu işlerken burada kullanılacak kelimeleri ve cümle yapılarını şarkıya uyarlayarak dans ediyoruz. Şarkının dillerine takıldığını, günlerce söylediklerini görüyorum. 5. sınıf konuları arasında 'ülkeler ve milletler' var. Bununla ilgili her birinden kendilerine bir ülke belirlemelerini istedim. O ülkenin geleneksel kıyafetlerini giydiler. Mesela Japon olmayı seçen öğrenci kimono giyip, bir Japon adı seçti kendine. İngilizce 'nerelisin', 'hangi millettensin' gibi soruları ve cevaplarını böyle öğrendiler. Farklı kıyafetin verdiği heyecanla öz güvenleri arttı ve derse aktif katıldılar."

"Okul bahçesine küçük bir şehir kurduk"
Karcı, öğrencilerine adres tarifini öğretmek için de bahçeye küçük bir maket şehir kurduklarını aktardı.

Öğrencilerle birlikte üzerinde eczane, hastane, okul gibi yer isimleri olan karton yapılar hazırladıklarını, bu kartonları okul bahçesinde farklı noktalara koyduklarını kaydeden Karcı, şöyle devam etti:

"Onlara 'okul nerede', 'hastane nerede' gibi sorular sorup bana o küçük şehrimizdeki yerlerine göre tarif etmelerini istedim. Kahvaltı gibi bir etkinliğimiz daha var mesela. Çocuklar öğretmenleriyle birlikte bir şey yaptıklarında dersten daha fazla keyif alıyorlar. Biz de yiyecekler içeceklerle ilgili konuda hep birlikte kahvaltı yapıyoruz. Hem sohbet ediyoruz hem güzel vakit geçiriyoruz. Yiyecekleri, içecekleri görerek öğrendiler."

Karcı, öğrencilerinin artık İngilizce'den büyük keyif aldıklarını ve öz güvenlerinin arttığını dile getirerek, "Derse katılımları, yaparak, yaşayarak, eğlenerek ders işlediğimizden arttı. Bu hem sınav başarılarını artırdı hem de İngilizce'yi sevmelerine olumlu katkılar sağladı." ifadelerini kullandı.

"Derse girerken artık korkmuyorum"
Okulun 7. sınıf öğrencisi Eylül Akbaş, daha önce bu dersi sevmediğini ancak yaptıkları etkinlikler sayesinde derse ilgisinin arttığını söyledi.

Akbaş, "Derse girerken artık korkmuyorum." dedi.

7. sınıf öğrencisi Yunus Emre Dal ise İngilizce kelimeleri öğrenmekte zorlandığını, bu nedenle tahtaya kalkmaktan çekindiğini ifade ederek, şarkılar, halaylar sayesinde daha iyi öğrenmeye başladığını kaydetti.