Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde yaşayan 66 yaşındaki görme engelli Hasan Zor'un hayatı, belgesel filme konu oluyor.

İlçeye bağlı Kümbet köyünde eşi Şerife Zor ile yaşayan Hasan Zor, 3 yaşında suçiçeği hastalığına yakalanarak görme yetisini kaybetti.

Zor, iki gözü de görmemesine rağmen yaşama küsmeyerek, işitme ve dokunma duyusunun yardımıyla birçok işte kendini geliştirdi.

Traktör tamiri, ağaç budama, odun kırma gibi sağlıklı insanların bile zorlandığı işleri tek başına yaparak köylünün yardımına koşan Zor'un namı, zamanla çevre il ve ilçelere kadar yayıldı.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Film Akademisi (CÜFA) öğrencileri Ebubekir Toprak, Muhammed Eren Özcan, İsmail Beyaz, Recep Tayyip Düzarduç, Enes Testiğ ve Oğuzcan Tekin de Zor'un yaşama azmini belgesel film yapmak için kolları sıvadı.

Köyde bir misafirhaneye yerleşerek bölgede etkili olan soğuk havaya rağmen 6 gündür çekimlere devam eden gençlerin birçok ihtiyacı ise köylüler tarafından karşılanıyor.

Belgesel filmin yönetmeni Ebubekir Toprak, AA muhabirine, Zor'un hayatı üzerinden dezavantajlı grupların da en az sağlıklı insanlar kadar başarılı olabileceğini geniş kitlelere anlatmayı amaçladıklarını söyledi.

Toprak, Zor'un iki gözü de görmemesine rağmen yıllardır köyün birçok işini yaptığını anlatarak, "Mesela sesinden traktörün arızasını tespit edip tamir edebiliyor. Büyük ağaçlara çıkıp dallarını budayabiliyor. Bir yerde su patlağı oluyor kazma kürek gidiyor o sorunu da çözüyor. Bütün bunlar bize çok enteresan geldi ve onun bu özelliğini duyar duymaz köye geldik. Biz burada Hasan amcamızın diğer dezavantajlı insanlara örnek olmasını, yani onların da istedikleri takdirde hayatın her alanında başarılı olabileceklerini göstermek istedik." diye konuştu.

Ulusal ve uluslararası yarışmalarda boy gösterecekler

Üniversitenin öğretim görevlilerinden ve aynı zamanda ödüllü bir yönetmen olan Turgay Kural'ın kendilerine danışmanlık yaptığını belirten Toprak, onun sayesinde bu çekimleri severek yaptıklarını, bu belgeseli tamamlayarak üniversitelerini temsilen ulusal ve uluslararası yarışmalara katılacaklarını anlattı.

Yaşama azmiyle köyde herkesin gönlünde taht kuran Zor ise yetim büyüdüğünü, yoksullukla mücadele ettiğini ancak hiçbir zaman hayata küsmediğini dile getirdi.

Zor, görme yetisini kaybettikten sonra işitme ve dokunma duyusunu geliştirdiğini anlatarak, şunları kaydetti:

"Çocukken köye ilk traktörler geldiğinde gözlerim görmediği için bu araçların kendi başına sürücüsüz gittiğini zannederdim. Tabii o zamanlar doğru dürüst yol yok, minibüs yok herkes traktörle şehre gidiyor. Sonra sesinden traktörlerin arızasını da tespit etmeyi öğrendim. Bunun dışında ağaç budama, patoz vurma, odun kırma gibi hemen hemen bütün işleri yapabiliyorum. Şimdi çevre köyler başta olmak üzere Sivas ve Tokat'ta da herkes beni tanıyor."