YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, CNN Türk yayınında Hakan Çelik'in sorularını yanıtlıyor. İşte Saraç'ın açıklamalarının satırbaşları:

(Üniversitelerin bölünmesine dair) Bir kısım üniversitelerimizde ihtisaslaşma yaşanıyor, memnuniyet verici.

İstanbul Üniversitesi'nin örgünde 120 bin öğrencisi var. Açık öğretim ve uzaktan eğitimi dahil edince Türk yüksek eğitim sisteminin amiral gemisi. İÜ sürekli büyüyor. Bir ayağı Sarıyer'de, bir ayağı Avcılar'da, bir ayağı Anadolu'da, Çapa'da Cerrahpaşa'da kampüs var. Coğrafi mekana yayılmışlık var.

Öte yandan aynı program bir fakültede var, başka bir fakültede var. Bu açıdan bir yeniliğe gitme ihtiyacı doğdu. Ürettiği bir değer var marka var. Burada dikkat edilmesi gereken hususlar var. Mesela marka değeriyle ilişkili olmak üzere eğitim öğretimin niteliğini kaybetmeden sürmesi, eğitim çıtasının yukarı çıkması için çalışacağız.

İki üniversitenin işbirliği noktasında bir özerklik de verilsin istiyoruz yönetişim alanında. Bu farklı bir model, deneme yanılma tahtası değil. Bu özerkliğe nasıl kavuşturacağız onu da tartışacağız hocalarımızla.

Cerrahpaşa'ya gelince. Öğretim üyelerimiz, öğrencilerimiz çok değerli. Bir iki sene içerisinde göreceksiniz. Cerrahpaşa sadece Türkiye'de değil dünyadaki sıralamalarda çok daha üst sıralara çıkacak. Bunun emareleri var. Yeni organizasyon sonucu bunun oluşacağına dair somut verilerimiz de var. Masabaşında teorik fikirlerle değil somut verilerle ortaya çıkıyor.

"FAKÜLTE BAHÇESİNDE SİYASİ PROPAGANDA YAPILDI"

Orası bir fakülte bahçesi. Fakülte bahçelerinde acaba siyasi propagandaya nasıl bakmalıyız? Ben eminim ki CHP yöneticileri de dahil fakülte bahçesinde siyasetin tartışma konusu yapılmasına sıcak bakacaklarını düşünmüyorum. Elbette politikayla ilgilenecekler ama birincil vasıf öğretmenlik vasfı. Üniversitemiz farklı düşüncelere zemin teşkil edecek. Fakülte bahçesinde partiler tarafından düzenlenen siyasi propagandaya izin vermeli miyiz, vermemeli miyiz? Sorun bu.