"Ekmeğin insanoğlunun bilinen en eski ve önemli gıda maddelerinden biridir" diyen GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, piyasada satılan ekmek üretimi üzerine açıklama yaptı.

Genel kabule göre, ilk insanlar su ile ıslatılmış ve kendi haline bırakılmış buğday kırmasında gözeneklerin meydana geldiğini gördüklerini ve gözenekli kütleyi sıcak taşlar üzerinde pişirdikleri zaman tat ve lezzetinin iyi olduğunu anladıklarını belirten GİMDES Başkanı, "Yapılan araştırmalardan elde edilen bilgiye göre MÖ. 4000 yıllarında Babilliler özel fırınlarda ekmek pişirmeyi biliyorlardı. Yine MÖ. 4300 yıllarında değirmencilik ve fırıncılık sanatının icra edildiği, yapılan kazılarla elde edilen bulgulardan anlaşılmaktadır" ifadelerini kullandı.

"Ekmek dar gelirliler tarafından daha fazla tüketilmektedir"

Ucuza mal olması nedeniyle tüm dünyada üretildiğini bildiren Dr. Büyüközer, "Yurdumuzda yaygın olarak buğday unundan ve mayalanmış hamurdan üretilen ekmek tüketilmektedir. Ancak kısıtlı da olsa bölgelere göre mısır, yulaf, çavdar ve benzeri tahıllardan da ekmek üretilmektedir. Ekmek, bir emek ürünü, alın teri simgesi ve Allah'ın kullarına nimeti olarak hemen bütün dinlerde övülmüş ve kutsal sayılmıştır. İslam dininde de ekmek çok değer verilen gıdaların başında gelmektedir. Eski zamanlarda ekmek, un, tuz, maya ve sudan yapılırken İçeriği, şekil ve tekniği değişikliğe uğrasa da, bugün dünyanın her yerinde bilinmekte, üretilmekte ve tüketilmektedir. Hemen, hemen tüm insanlığın ortak yiyecek türüdür. Ucuza mal olması nedeniyle tüm dünyada dar gelirliler tarafından daha fazla önem verilmekte ve daha fazla tüketilmektedir" dedi.

"2000'li yıllarda 75 katkı maddesi kullanılırdı"

Tahıla dayalı bir beslenmenin yaygın olduğu Türkiye'de, beslenme açısından büyük öneme sahip olduğunu söyleyen Dr. Büyüközer, "Türkiye'de, insanların gündelik hayatlarında tükettikleri enerjinin yüzde 66'sı tahıllardan, bu oranın yüzde 56'lık kısmı yalnız başına ekmekten karşılanmaktadır. Bu kadar hayati haiz olan ekmeğimiz de teknolojinin gelişmesi ile birçok istihalelere uğramış, Un, tuz, su ve mayadan ibaretken birçok yeni özellikler kazandırmak için, Sağlığa zararlı olabilen olduğu gibi Müslüman kimliğimizle izin vermeyeceğimiz katkı maddeleri ilave edilir olmuştur. 2000'li yılların başlarında buğdaydan sofraya bir dilim ekmek gelinceye kadar 75 adet katkı maddesi kullanılırken GİMDES'in de mücadelesi sayesinde 15-20 adet kullanılır duruma gelmiştir. Bu katkı maddeleri: enzimler, vital gluten, E282 kalsiyum propiyonat, E170 kalsiyum karbonat, E 471-E477 mono ve digliserid (DATEM), E481 sodyum stearol 2 laktilat(SSL), maltodextrin, ayrıca vitamin ve minerallerdir" şeklinde konuştu.

"Beyaz ekmek yerine kepekli ekmek yiyin"

GİMDES'in katkı maddelerinin helal sertifikalı olmaları şartı ile izin verdiğini hatırlatan Dr. Büyüközer, "Genelde kepeği ayrılmış beyaz undan yapılan ekmek tercih ediliyor. Hâlbuki kepekli ekmek hem bol miktarda vitamin içeriyor hem de sindirim yollarını rahatlatıyor. Kepekli ekmek, sadece kilo sorunu veya şeker hastalığı gibi rahatsızlıkları olanlar için değil, bir sağlık sorunu olmayan tüm insanlar için faydalıdır. Buğday, sağlık açısından yararlı olan B2 ve B6 vitaminleri ile niyasin, folik asit, demir ve çinko içeriyor. Bu maddelerin daha çok yoğunlaştığı kısım olan buğdayın dış kabuğu, un yapımı sırasında ayrıştırılıyor ve bu yüzden ekmeğin besin değeri düşüyor. Bu nedenle, beyaz ekmek yerine kepekli ekmeğin tercih edilmesi daha sağlıklıdır" ifadelerini kullandı.

Şeker hastalarının diyetinde kepekli ekmeğin istenilen miktarda yenilmesine müsaade edildiğini aktaran Büyüközer, sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle buğday kepeği posasının, kan lipitlerinin yükselmesini de önlediği bilinmektedir. Kan lipitlerinin yüksekliği, koroner kalp hastaları için önemli bir risk faktörüdür. Bunlardan dolayı kepekli ekmekle beslenmeleri önemle tavsiye edilmektedir. Ayrıca kepekli ekmeğin enerji değeri düşüktür. İnsana doygunluk hissi verir. Kilo almak istemeyenlerin, beyaz ekmek yerine kepekli veya çavdar ekmeği yemesi önerilir".

"GİMDES ekmek üreten firmalara ücretsiz sertifikalama yapmaktadır"

GİMDES'in sosyal proje kapsamında ekmeğe ücretsiz sertifikalama yaptığını dile getiren Büyüközer, "GİMDES ‘ekmekte helal sertifikalama' sosyal projesi kapsamına almasına ve bu hizmeti ücretsiz yapacağını ilan etmesine rağmen müracaat bir elin parmakları sayısına bile ulaşmadığı gibi çoğu sertifikalama şartlarını sürdüremediği için yarı yolda sertifikaları iptal edilmiştir. GİMDES'in bir projesi olan halal dünya marketleri şubeleri de bu problemi henüz tam olarak çözemedi. Yetkililerin verdiği bilgilere göre ülkemizde 12 bin ruhsatsız fırın firmasının olduğu düşünülünce olayın vahameti daha da büyüyor. Yine iş tüketiciye düşmektedir. Ekmek aldığı fırıncısını, marketçisini bu konuda sıkı bir sorgulamaya tabi tutmalıdır. Helal sertifika almalarını zorlamalıdır" dedi.

"Ülkemizde üretilen ekmeğin yüzde 10 çöpe gidiyor"

Yetkililerin açıklamalarına göre Türkiye'de günde 120 milyon adet ekmek üretildiğini, bunun 12 milyonunun çöpe atıldığını bildiren Büyüközer sözlerini şöyle tamamladı: "Halbuki bu miktar ekmekle 4.5 milyon insanımızın karnı doyurulmuş olacaktı. GİMDES'in halal dünya marketlerinde satılan ürünlerin tamamının helal standartlarda olması tek hedefidir. Ancak, ekmek gibi ülkemizin temel besin maddesi olan ve bölgesel olarak çok fazla fabrikaya sahip olması ve üretimde kullanılan unun temin hızının yüksek olması sebebi ile marka istikrarının sağlanamaması münasebetiyle helal sertifikalama kapsamına alınması noktasında çok sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sıkıntıların başında tüketicinin ekmeğe diğer ürünler gibi bakmaması sebep olmaktadır. Fırıncılar ise ürününü zaten satma problemi yaşamamasından dolayı sertifika almaya yanaşmamaktadır".