İsrail'in, işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da uygulamak istediği "ilhak planını" AA muhabirine değerlendiren Dr. Sami Ebu Zuhri, "Filistinliler olarak bu plana karşı tek bir çatı altında toplandık ve karşı durduk. Plana karşılık verebilmek için Filistin direniş hareketleri, partiler ve örgütler olarak tek bir kararla ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazırız. Yeni bir intifada ya da halk hareketi bu seçeneklerin arasında." diye konuştu.

Direniş hareketlerinin, 1 Temmuz Öfke Günü'nde Gazze, Batı Şeria ve Lübnan'daki mülteci kamplarında bir araya geldiğini ve ortak eylem yaptıklarını anlatan Zuhri, dünyanın farklı yerlerinde Filistinliler ve Filistin için adalet isteyenlerin bu plana karşı ses çıkardığını belirterek, "Hamas ve Filistin olarak tek bir çatı altında bu plana karşı silahlı seçenek de dahil ne gerekiyorsa yapmaya hazırız." ifadesini kullandı.

Trump'un seçim öncesinde ve yönetimde kaldığı süreçte İsrail ile "çıkara" dayalı bir ilişki yürüttüğünü öne süren Ebu Zuhri, ABD ve İsrail arasında artan iş birliğinde Trump'ın kişisel çıkarlarına ek olarak bazı başka etkenlerin de bulunduğunu ifade ederek şöyle devam etti:

"Trump döneminin ABD'si, İsrail'le birlikte Filistinlilere saldırmaya devam ediyor. Trump menfaati için İsrail ile yakınlaştı ama bunda tabii ki bazı Yahudi lobileri de çok etkili. Ayrıca din ve mezhep bağlantıları ve yakınlıklar da bu destekte önemli. ABD'nin hukuksuzluğu bölgede görülüyor. Biz Filistinliler ve Hamas olarak kimseyle bir düşmanlık istemiyoruz ama ABD, İsrail ile bu şekilde işbirliğine devam ederse bölgede kayıpları daha da yükselecek. ABD'ye bu hukuksuzluğu bırakması, uluslararası hukuka saygı duymasını ve zulmü desteklemekten vazgeçmesi çağrısında bulunuyoruz."

"Filistinliler kendi toprakları üzerinde yabancı statüsünde olacak"

Hamas Sözcüsü Dr. Sami Ebu Zuhri, ilhak planının sözde "Yüzyılın Anlaşması"nın bir parçası olduğunu belirtti.

Bu sözde anlaşmanın yavaş yavaş uygulanmaya çalışıldığını ifade eden Ebu Zuhri, "Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak ilan edilmesi ve Golan Tepelerinde İsrail egemenliğine izin verilmesi bunların en önemli iki aşaması. Üçüncü aşama olarak da işgal devleti olarak bu ilhak planı uygulanmak isteniyor. Bu plana karşı gereken tüm ciddi yanıtlar verilmeli. Bu planla birlikte Batı Şeria'nın yüzde 30'luk bir kısmı işgal edilmiş olacak. Oradaki Filistinliler kendi toprakları üzerinde yabancı statüsünde olacak. Ziraat projeleri ve su kaynakları işgal devletinin eline geçecek ve insanların zaten zor olan hayatları daha da zorlaşacak. Ürdün ve Filistin arasındaki sınırlar ortadan kalkarak Filistin tamamen abluka altına alınmış olacak. Bu çok ciddi ve tehlikeli. Biz Filistinliler olarak buna karşı ne gerekiyorsa yapmaya hazırız." değerlendirmesinde bulundu.

Ebu Zuhri, uygulanmaya çalışılan ilhak planı karşısında Filistin'deki örgütlerin ve partilerin "tek bir çatı altında" toplandığını ve ortak hareket edeceklerini tekrarladı.

Hamas'ın diplomasiyi sonuna kadar kullandığını söyleyen Ebu Zuhri, Hamas Lideri İsmail Haniye'nin, başta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere dünyada 40'tan fazla liderle görüşmeler yaptığını ve görüşmelerin devam ettiğini aktardı. Ebu Zuhri, bu görüşmelerde, ilhak planının tehlikelerinin anlatıldığını ve uluslararası makamlardan bu plana karşı gelmelerinin istendiğini ifade etti.

Editör: Uğur EKİNCİ