Filistin hükümeti, İsrail'in tahliye ve yıkım girişimlerine karşı halka Han el-Ahmer'i koruma çağrısında bulundu.

Ramallah'taki haftalık kabine toplantı sonrası yapılan açıklamada, İsrail Yüksek Mahkemesi'nin işgal altındaki Doğu Kudüs kırsalında bulunan Filistinli bedevilerin yaşadığı Han el-Ahmer'in boşaltılması ve yıkımların başlatılması yönündeki kararı kınandı.

Açıklamada, İsrail'in etnik temizlik ve Filistinlileri topraklarından zorla göç ettirmeye dayalı işgal politikalarını meşrulaştırmaya yönelik söz konusu kararın "yasa dışı" ve "kabul edilemez" olduğu vurgulandı.

İsrail'in Kudüs'ü izole etmek, Batı Şeria'yı parçalara ayırmak, askeri işgalini sürdürmekte ve böylece "E1" yerleşim planını uygulamakta ısrar ettiğine dikkat çekilen açıklamada, bu durumun tüm uluslararası hukuk ve yasaların açıkça ihlali anlamına geldiği belirtildi.

Filistin hükümeti, İsrail'in Han el-Ahmer'i tahliye etme ve yıkım girişimlerine karşı halktan bölgedeki varlıklarını artırmalarını istedi.

İsrail Yüksek Mahkemesi, 5 Eylül'de Filistinli bedevilerin yaşadığı Han el-Ahmer'deki yıkım kararına yapılan itirazı reddederek, bölgenin 7 gün içinde boşaltılmasına ve yıkımların başlatılmasına hükmetmişti. Söz konusu süre ise bugün dolacak.

Yıkım kararıyla gündeme gelen Han el-Ahmer


İsrail Yüksek Mahkemesi mayıs ayında Han el-Ahmer bölgesinde yaklaşık 190 Filistinlinin yaşadığı derme çatma barakalar ile bölgedeki başka yerlerden gelen 170 öğrencinin eğitim gördüğü okulun yıkılmasına karar vermişti.

Mahkemenin kararının ardından temmuz ayı başında İsrail polisi eşliğinde bölgeye gelen yıkım ekibi Filistin'in farklı bölgelerinden gelen gönüllülerle bölge halkının direnişiyle karşılaşmıştı.

Hem uluslararası toplumdan gelen tepkiler hem de Filistinlilerin direnişi sebebiyle İsrail güçleri yıkımı gerçekleştirememiş, İsrail mahkemesi de bölge sakinlerinin başvurusu üzerine yıkım kararını askıya almıştı.

İsrail'in E1 projesi

Han el-Ahmer, İsrail tarafından 1953'te Necef Çölü (Negev) bölgesinden zorla göç ettirilen bedevi Filistinlilere ev sahipliği yapıyor.

Bölge, İsrail'in Doğu Kudüs'ten Ölü Deniz'e kadar uzanan yaklaşık 12 bin dönümlük arazinin "Filistinlilerden çıkarılmasını öngören" E1 projesi kapsamındaki topraklarda yer alıyor.

Filistinli taraflar, İsrail'in bu yıkımlarla bölgedeki bedevileri göç ettirerek, Doğu Kudüs, El-Ayzariyye ve Lut Gölü'ndeki (Ölü Deniz) Yahudi yerleşim yerlerini birbirine bağlamaya çalıştığını ifade ediyor.