Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'nün TRT'deki yapılanmasına
ilişkin 21 şüpheli hakkındaki soruşturmasını tamamladı.
İddianamede, 15 Temmuz 2016'ya kadar TRT'de çalışan 7 bin 203
personelin mercek altına alındığı, bunlardan 897'sinin örgütle
bağlantılarını ortaya koyabilecek ByLock, Bank Asya, dernek,
iltisaklı şirket ve tepe yönetimi irtibatının tespit edildiği
kaydedildi. FETÖ elebaşısının Bank Asya'yı kurtarma çağrısı üzerine
ise 2014'te 327 çalışanın bizzat kendisi veya yakınları tarafından
para yatırdıkları belirtildi. Örgütün her ay 400 muhabirden himmet
topladıkları aktarıldı. 400 muhabirin gönderdiği haber değeri
olmayan metinler karşılığında para aldıklarına dikkat çekilen
iddianamede, bu paraların himmet olarak toplandığı ifade
edildi.
MEDYA İMAMI: CONGER
İddianamede örgütün medya imamının Necdet Conger olduğu
belirtildi. Ve Conger'e ilişkin beyanda, "Necdet Conger, 2006-2007
döneminde kurumsal olarak medya imamlığını kurdu. Doğrudan FETÖ/PDY
ile görüşebilen, doğrudan merkezden para alabilen bu kişi kendisine
de yardımcı, araba vb. tahsis ederek güçlü biçimde işe başladı.
Önce Zaman ve STV'den dış basına gitmiş kişileri ziyaret edip,
onlarla tanışmak ve onları sohbetlere çağırmak olarak işe başlayan
Necdet Conger ve adamları zamanla bu pozisyonunun da yeterli
olmadığını anladı. Zaman ve STV dışındaki basın kuruluşlarına 'adam
yerleştirmeyi' hedefledi" denildi.
İlk TRT imamının ise 2008-2012 arasında Fatih Koç olduğu
bildirildi. İddianamede tanık olarak ifadesi alınan Birol U., Fatih
Koç'un örgüt tarafından TRT'de nasıl parlatıldığını şöyle anlattı:
"2009'da açılan TRT sınavında Fatih Koç, kimya bölümü mezunu
olmasına ve çok yüksek KPSS puanı olmamasına rağmen yetenekleriyle
işe giren "spiker kadrosuyla" TRT'ye alındı. TRT'deki tek işi
örgütün elemanlarını organize etmek, burs toplamak, yeni işe
alınanlar için ev açmak oldu. Fatih Koç, bir anda TRT'de tanınan
bir adam oldu. Sürekli elinde cv'lerle geziyor, referans
arıyordu.
İddianamede tanık olarak ifadesine yer verilen Tahsin Y.,
FETÖ'nün TRT'ye 2008 yılından itibaren sistemli olarak örgüt
elemanlarını sızdırmaya başladıklarını söyledi. Özellikle
personelden sorumlu genel müdür Yardımcısı Ahmet Koyuncu'nun
önderliğinde eleman alımının yapıldığını ifade eden Tahsin Y.,
"2008 yılından sonra alınan elemanların yüzde 80'i FETÖ terör
örgütü şüphelisidir. Personel sınavlarında hep aynı isimlerin sınav
komisyonunda bulunması ve 2010 KPSS hırsızlığında gözaltına alınan,
sorgulanan şüphelilerden çoğunun TRT mensubu olması bu iddiamı
kanıtlayan örnektir" diye konuştu.
'VİCDANIM SIZLADI MAAŞLARINI İFŞA ETTİM'
Firari FETÖ'cüler Ekrem Dumanlı ile Hakan Şükür'ün TRT'den aldıkları haksız ücretin basına sızdırılmasına ilişkin bir itiraf beyanı da iddianamede yer aldı. Tanık beyanında, "Örgütün Ekrem Dumanlı isimli gazetecisi TRT'de yayına katılıyor ve ayda 12 bin TL'den fazla para alıyordu. Ayrıca Hakan Şükür TRT'de yıllık 740 bin TL ücret alıyordu. Ben bunu gizlice basına sızdırdım. Bu fahiş ücret aylarca Türkiye gündemini meşgul etmişti. Her iki sızdırmayı da vicdanı sorumluluk ve vatan hizmeti bilinci ile yaptım. Birkaç ay sonra Ekrem Dumanlı programı bırakmak zorunda kaldı. Hakan Şükür de 1 sezon sonra Lig TV'de yorumcu olarak başladı" dedi. FETÖ'nün TRT'de kadrolaşmaya başladıktan sonra kendilerinden olmayanlar hakkında yıpratma kampanyalarının başlatıldığını savunan tanık, "Mesela 2010 yılında Şenol Göka Radyo Daire Başkanı iken 'solculara yardım ediyor' diye ismini çıkardılar. Eski genel müdür İbrahim Şahin tarafından görevden alınmasına sebep oldular" diye konuştu. TRT'ye sözleşmeli olarak alınan personelin bir kısmının yapılan hileli sınavlarla kadroya alındığı kaydedildi.