Türkiye, Dünya Kupası Avrupa Elemeleri I Grubu’ndaki 6. maçında bugün deplasmanda Kosova ile karşılaştı. Mücadeleyi Millilerimiz, rakibini Volkan Şen, Cengiz Ünder, Burak Yılmaz ve Ozan Tufan'ın golleri ile 4-1 yendi.

Mücadeleden daha çok Fatih Terim'in Milli Takım'ı bırakan Arda Turan ile yapacağı açıklamalar merak ediliyordu. Basın toplantısında konuşan tecrübeli teknik adam, EURO 2016'dan itibaren yaşananları açıkladı ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Fatih Terim basın toplantısından önce yayıncı kuruluşa maçla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

'Herkesin tatilde olduğu bir dönemde, arkadaşlarımızın burada, bu özveriyle oynamasına teşekkür ederim. UEFA'ya bir rapor yazmak istiyorum. Mart'ta bir hazırlık maçı oynamıştık, bu maçı o zaman oynayamaz mıydık? Bundan 10 gün sonra UEFA Avrupa Ligi'nde ön eleme oynayacak takımlarımız var. Onlara da yazık. Buna çözüm bulunmalıydı. Arnavutluk halkına da çok teşekkür ediyorum. Çok cana yakındılar bize ilgi alaka gösterdiler. Diğer gruplarda takımlar San Marino'lar, Malta'lar, Cebelitarık'lar ile oynarken, bizim grubun sonuncusu bile Kosova. Baya neşeliyim bugün. Kolay görmüyordum. Tarih kolay değil, kimileri sakat, transferler var. Hoşumuza gitmeyen bir olay oldu. İzlanda'nın kazanmasına mutluyum. Üzülecek bir durum yok. Bize liderlik yolu açıldı. Her yerde her şeyi yapabilen bir takımız. Eylül ayının başındaki 2 maç, belki de çok şeyi belli edecek.' dedi.

Terim basın toplantısında merak edilenleri açıkladı

Maçı değerlendirmesini ardından basın toplantısına geçen ve herkesin merak ettiği sorulara yanıt veren Fatih Terim birbirinden çarpıcı açıklamalarda bulunurken Arda Turan ile yaşadığı sorunlara açıklık getirdi. Terim, olayın sadece primden kaynaklı olmadığını belirtti ve bazı konularda da isyan ettiğini dile getirdi. bir saatten fazla süren basın toplantısında Terim çarpıcı ifadelere de imza attı.

İşte Terim'in basın toplantısından önemli satırbaşları;

"4. GOL ÇOK ANLAMLIYDI"

Çok da rahat bir galibiyet aldığımızı söyleyemeyiz. Kosova kendi sahasında dişli bir rakip. Ben bugün gayet neşeliyim. Bu maçı çok zor görüyordum. Sakatlar, transferleri olanlar, yorgunlar vardı. Bir de malum olay. Bu maçın 4-1 bitmesi çok önemli. İzlanda da kazandı ve liderlik şansımız doğdu. Oyunun kontrolünü biz elimizde tuttuk. Öne geçmemize rağmen iki kişinin arasında olan bir yan toptan gol yedik. Beklemiyorduk. Toparlanma süreci yaşadık yediğimiz gol sonrası. Sonra da 2. gol ve ikinci yarı oyuna daha hakim bir Türk Milli takımı... 3-1 olduktan sonra oyuncularım, 1 gol daha atarsak Ukrayna'yı geçeceğimizin bilincindeydi. O golü de bulduk.

"BÖYLE GÜNDEME GELMEKTEN HİCAP DUYUYORUM"

Son günlerde ülkede Mehmetçikler toprağa düşerken, gençleri eğitmek için var gücüyle savaşan genç öğretmenlerimiz hain saldırlarda can verirken, dışarıdaki düşmanların hepsi ülkemizin karşısında dururken, Birçok düşmanla mücadele ederken ülke böyle bir şımarıklıkla gündeme gelmiş olmaktan dolayı büyük bir hicap duyuyorum".

"BURAK'A PRİM VERMEYELİM Mİ DEDİK?"

2016'da bir takım şeyler yaşandı. Bu sadece prim değildi. Toplandık Yıldırım bey, yönetim, ben Burak'a prim vermeyelim mi dedik. Burak'a prim vermeyelim mi dedik. Oradaki konu sadece prim değildi. Orada antrenmanlara geç çıkıldı, fotoğraflara girilmedi. Siz çektiniz zaten, şimdi bunları anlatmanın manası yok.

"HERKESİN KENDİNİ BİLMESİ GEREKİR"

Döndükten sonra kimsenin bilmediği şekilde bir kadro açıkladım, bazıları yoktu. Muhakkak oyuncular büyüktür, itirazım yok. Ama bazen ilkeler, herkesin kendini bilmesi çok önemlidir. Bir başarı elde etmek istiyorsanız milli takımı bir kulüp takımı haline getirmelisiniz. Fransa'da, her kulüp takımının başına gelecek şeyler, bizim de başımıza geldi. Ama kulüpte bu çabuk halledilir. Beğenmezseniz yollarsınız. Ama Milli takımda böyle değildir. Oyuncular sizin değildir.

"BİR ŞANS DAHA VERDİK"

Benim idare ettiğim hiçbir takımda böyle bir sorun olmamız. Ama dışarıdan idare edilirse, böyle olur! Bütün ülke, 'Ya hoca, herkes hata yapar, bir şans daha' dedi. Ben de tekrar geri aldım. O tarihten beri sorun var mı? Kadroya alınmayanların hepsinin nedeni farklı. Sonra bütün ülke "herkes hata yapar." dedi. O arkadaşlarımız yeniden geldi. Sizlerle karşılaştılar mı sonra? Evet. Sorun çıktı mı? Hayır. Taa ki uçağa kadar.

"HANDE BİLGİ SIZDIRDI DESİNLER HAYDİ"

EURO 2016'da bilgi sızdırıldığı iddia edildi. Lütfen biri çıkıp 'Hande Sümertaş bana bilgi verdi' desin.Hande Sümertaş, uzun yıllardır hizmet ediyor. İçinizden biri desin ki, Hande bana bilgi verdi. Haydi...

Bizim ekipte bilim adamı var. Bülent Bayraktar, profesör. Onları size yedireceğimizi mi zannettiniz? Şimdiye kadar nelere şahit oldu bu isimler. Eğer tek kelime ederlerse neler olur, onlar gayet iyi bilir. Ben de illa ki hatalı davranmış olabilirim ikili ilişkilerde. Ama ne oldu da böyle birden bire, bu problemler yaşandı?

"BİZ UYGULAMA YAPARKEN OYUNCUYA SORMAYIZ"

Evladımız yerine koyduğumuz bu sporcuların, biz iyiliğinden başla ne düşündük şimdiye kadar? Olay Bilal Meşe olayı değildir. Gazetecileri uçağa ben aldım. Söylüyorum, ben aldım! Gazeteciler bizim uçakla gelmezlerse, sahura kadar direksiyon sallayacaklar dediler. Ben de bizimle gelebilirler dedim. Biz 2008'de de genel yayın yönetmenleriyle gittik. Gayet de hoş oldu. Yarın olursa, yine alırım gazetecileri. Ben oyuncunun kendisine de söyledim, biz uygulama yaparken, oyuncuya sormayız. Yarın yine alırım. Ayrıca siz bu uçağa zaten kendi paranızla biniyorsunuz.

Gazeteleriniz masrafı ne ise TFF'ye ödüyor.

"PRİMLER 150 BİN EURO'DAN 600 BİN EURO'YA ÇIKTI!"

Kimsenin etrafında dönmüyor Dünya. Herkes ilkelere, prensiplere, disipline uymak zorundadır. İçime sinmeyeni yapmam, bunu söylerim de ama bazen ben de içime sinmemesine rağmen çocuklarıma 2. bir hak veriyorum.

Arda hakkında kötü bir şey söylemedim. Arda yanlış anladıysa bazı konuları, odam orada gelip benimle konuşabilir.

Soru: "İzlanda maçı öncesi 150 bin euro primi Demirören 500'e, oyuncuların isteğiyle 600 bin euro'ya çıktı. Doğru mu?

Fatih Terim: Evet doğru. Aynen doğru. Federasyondan öğrenebilirsiniz zaten. Prim konusunda birçok görüşme olmuş. Arda kaptandı, tabii ki arkadaşlarının (Burak Yılmaz) ne alıp almayacağını takip edip araştırmıştır. Oyuncu (Arda) kendi için prim istemeye gelmedi. Burak'ın hakkını ararken, sesi fazla yükseldi. Ben de sesini yükseltme dedim. Burak Yılmaz'ın primini ben yazmadım. Her ne olursa olsun prim listesinin basına sızması ayıptır.

"BİR TANE RAHAT KAMP YAŞATMADINIZ"

Kim kimlerin avukatlığını yapıyor, kim nelerle besleniyor bir bakmak lazım. Kötü insanlara her zaman hazırlıklı olmalıyız. Bu iş şaka değil! 1 tane Milli maç öncesi ve sonrası, 1 senedir huzurlu bir kamp bize yaşatmadılar! Kafanızı sallıyorsunuz. Ne yaptık da, bunu hak ettik?

"UÇAKTA HOSTESLE TARTIŞMA YAŞANDI ZANNETTİM"

O oyuncu diyor ki basına; 'Size buraya aldıranın.. hadi neyse' diye. Doğru mu? Ben buradayım. Benim yerim belli! Yıldırım Bey ile de ilgili var. Sonradan o oyuncu, Yıldırım Bey ile görüşmüş. Bir sorun neler olmuş? Niye telefon açılmış? Uçaktaki olay benim oturduğum yerin çok uzağında oldu. İlk duyduğumda da hostesle bir tartışma yaşandı zannettim. İnce bir ses geliyor, ben hostesle ilgili sanıyorum. Pad'de maç izliyordum. Ben gittiğimde, herkes yerindeydi. Sordum, Bilal Meşe ile münakaşa edildi sandım. Oyuncu yanımdan kokpite geçerken gülüyordu. Ne zaman uçaktan indim, kendi arabama bindim, bana her şeyi tam olarak anlattılar. "Yatın, sabah hallederiz" dedim. Sabah kendisini çağırdığımda, başkan ve Ali Dürüst deklerasyon reaksiyon göstermek istediklerini belirttiler.

"VOLKAN DEMİREL'E KAPIMIZ AÇIK"

Açıkçası milli takım herkese açık. "Ben olduğum sürece buraya kimse giremez veya ben olduğun sürece kimse burada forma giyemez" tarzı köşeli cümleleri sevmiyorum. Bir gün kararı verirsek herkes milli takıma dönebilir. Volkan Demirel için de geçerlidir. Herkes için böyledir. Volkan Babacan şuan iyi bir performans gösteriyor iyi de kaleci oldu. Kimi alıp-almayacağıma herkesi seyrederek, hak yememeye çalışarak her yönüyle değerlendirerek karar veriyorum. Öyle de devam edeceğim. Olur-olmaz bilmiyorum.

.