Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2001 yılında AK Parti'nin kuruluşunu ilan ettiği konuşmayı kaleme alan Ali Murat Güven o günlere ilişkin ilk kez TV5'te konuştu.

Dün akşam TV5'te ekrana gelen 'Düşünme Vakti' programının canlı yayın konuğu olan gazeteci yazar Ali Murat Güven, AK Parti'nin kuruluş yıllarına dair açıklamalarda bulundu.

ÇOK PİŞMANIM ÇÜNKÜ PARTİNİN HAYALLERİ DEĞİLMİŞ

Güven, o dönem Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk metin yazarı olarak görev yapıyordu. O döneme ilişkin konuşan Güven, 'Çok pişmanım tabii ki. Bugün olsa yazmam. Neden pişmanım? Çünkü, onlar benim hayallerimmiş, partinin hayalleri değilmiş.' dedi.

'ŞİMDİ KÜSTAH, KİBİRLİ TEPEDEN BİR BAKIŞ VAR'

AK Parti iktidarına yönelik eleştirilerde bulunan Ali Murat Güven, AK Parti'nin küstah bir tepeden bakış içerisinde olduğunu söyledi. Güven şunları söyledi.

'Çok güzel bir söz var, İsmet Özel'in sanıyorum. Allah, insanı iddiası ile sınar. İddiamızla sınandık ve çoğumuz çuvalladık. Kendimi de bunun içine katarak söylüyorum. Arkadaş, bunca yıllık eziklikten sonra o hanlar, hamamlar, 5 yıldızlı oteller, o şatafat, o lüks, o arabalar, o cep telefonları… Bu sefer, vicdanlar sızlamaya başladı. Bir iftar yemeği düzenleniyor, yemeğin yarısı atılıyor. İlk savrulmada, 2010'a kadarki evrede vicdanlar sızlamaya başladı. Bu sefer, açıklamalar geliştirilmeye başlandı: Öyle oluyor da, böyle oluyor da, her şeyi yönetemiyoruz da, devlet böyle bir mekanizma, bazen kaçaklar oluyor, yüzde yüz İslam düşüncesini devlete yansıtabilmek mümkün değil… Bu tür açıklamalar, 2011'den sonra da bunlardan da vazgeçildi. Yaklaşım şu olmaya başladı: 'Arkadaş, biz bu kadar yapabiliyoruz. Sen, okula gidebiliyor muydun başörtünle? Gidemiyordun. Bak şimdi hakim oluyorsun, polis oluyorsun, asker oluyorsun… Yat kalk reisine dua et, buna şükret. Sen, bir daha reise oy verme, CHP gelecek, yine aynı yasakları, ondan sonra yaparsın hakimlik. Şimdi, küstah bir tepeden bakış, küstah, kibirli… Bu memlekette şu cümle sarf edildi: 'Sizin yerinize bir kereste koysam, odun koysam yine seçilir. İsimlerinizin hiçbir önemi yok. Bu isimler, o listede varsınız diye önemli.' Kısmen de haklı aslında söyleyen, kısmen de haklı. Bu kadar 'Tek sistemli' bir parti, varislerini yetiştirmeyen, bu kadar milletvekili olan…'

PARA ALMADIM 3 PAKET SİGARA İSTEDİM

Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'nin kuruluşunu duyurduğu açıklamasını kendisinin yazdığını söyleyen Güven, '14 Ağustos 2001 günü, Ankara, Beykent Otel'de, partiyi dünyaya ve Türkiye'ye duyururken yaptığı, 45 dakika-1 saat yaptığı konuşmayı ben yazdım, satır satır. Para da almadım, yalnız Hüseyin Besli'den 3 paket sigara istedim.' ifadelerini kullandı.

PARTİNİN HAYALLERİ DEĞİLMİŞ

Programın moderatörü Mehmet Ali Kayacı'nın, 'Yazdığınıza pişman mısınız?' sorusuna Güven, şöyle cevap verdi:

'Çok pişmanım tabii ki. Bugün olsa yazmam. Neden pişmanım? Çünkü, onlar benim hayallerimmiş, partinin hayalleri değilmiş. İnanmamış, içselleştirmemiş, empati kurmamış. Okumuş, 'Çok güzel, harika yazılmış' demiş. Bire bir kullandı, ben de televizyon başında, İstanbul'da takip ettim. Tek bir kelimeyi bile çıkarmadı, birkaç pekiştirici ekleme yaptı. Hepsini okudu küçük küçük kartonlara bölünmüş olarak. Gözlerim doldu; ama şeye gelince… Mesela ben ne yazmışım? 'Bizim iktidarımıza hiçbir milletvekili, parmak kaldırma makinesine dönüşmeyecektir. Türk demokrasisinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Genel başkan olarak ben dahil, hiçbir parti yetkilisi 3 dönemden daha fazla seçilmeyecek, partiyi meşgul etmeyecektir.' Ben, ne yazdığımı çok iyi biliyorum. Partiden o dönemde gelen bazı isimlerle istişare ettik bunları. O içeriği, ben kafamdan atmadım. Bana bir yol haritası verildi, ben o yol haritasından zengin göndermeli, bol teşbihle, dünya tarihine ve dünyadaki ünlü liderlere bol göndermelerle dolu, nitelikli bir siyasal metin yazdım, o da seslendirdi. Sayın Cumhurbaşkanı, o zaman başbakan adayı… Genel başkan… Bir hafta tartışıldı: Her köşe yazarı, 'Burada ne demek istedi? Şurada şu umudu verdi, şuraya göz kırptı.' falan… Bugün geldiğimiz noktada, metin hala duruyor.'