Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sultanbeyli'deki toplu açılış töreninde halka hitap etti. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun referandum da oylanacak anayasa değişikliğiyle ilgili eleştirilerine bir bir cevap verdi.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

"2014 yılı Ağustos ayından beri milletimden yana olarak taraf görevimi yürüttüm. Yüksek yargı konusunda mevcut sistem aynen devam ediyor. Hakimlerimizin ve savcılarımızın talebiyle kurulun üye seçim sistemi değiştirildi. Üye sayısı azaltıldı. Yeni sistemde 4 üyeyi cumhurbaşkanı, 7 üyeyi parlamento atayacak. Meclis bunları 5'te 3 çoğunlukla seçecek"

"KANDİL'DE HAYIR DİYENLERLE BERABERSİN"

"Sen (Kılıçdaroğlu) şu anda Kandil'de 'Hayır' diyenlerle berabersin. Onlar şu anda silah tehditi ile 'Hayır' dedirtmenin gayreti içerisinde. Sen onlar berabersin. Önce bunun cevabına ver. Adliyeye siyaset girecek diyorsun. Hakimlerimzie ve savcılarımıza hakaret ediyorsun. Sen silahlı kuvvetlerimize hakaret ediyorsun. Cami cemaati bırak da hür olarak iradesini ortaya koysun. Bu zat bunca yalanı söylüyor, sonra kimseyle kavga etmek istemiyoruz diyerek tüy dikiyor."

"SENDE O RUH YOK"

"Nediyor Kılıçdaroğlu: 1 Kişi Meclis'i seçime götürebiliyor diyor. Yalan. 1 devlet 1 kişiyi ikna ettiğinde 24 hatta 12 saatte ülkeyi ele geçirir diyor. Bu nasıl bir saçmalık. Bu adam ne diyor? Bunu denemediler mi? Denediler. 15 Temmuz'da denediler. FETÖ ihanet çetesi mensupları aracılığıyla Türkiye'yi ele geçiremeye teşebbüs ettiler. Sayın Kılıçdaroğlu peki ne oldu? Millitimiz cumhurbaşkanı Marmaris'ten ülkesine çağrısını yaptı. Başbakan çağrısını yaptı. Benim sevgili, inançlı milletim meydanlara döküldü mü? Havalimanlarına döküldü mü? Hani bu ele geçirilecek diyor ya, ah zavallı. Sende o ruh yok. Sen o ara havalimanında kaçamak turlar atıyordun. Ama benim milletim havaalanında cumhurbaşkanını bekliyordu. Ve cumhurbaşkanı da her türlü tehdite rağmen oraya geldi ve halkının arasına karıştı."

"MECLİS YERİNDE DURUYOR"

"Atatürk Havalimanı'nda milletimizle birlikte darbecilere karşı direnmek yerine güvenli bir yere kaçmayı tercih ettiği için bu durumun farkında oluyor olabilir. Öyle bir teşebbüs ortaya çıktığında milletimiz ne yapacağını biliyor. Tutturmuş rejim değişikliği diye gidiyor. Bütün yetkiler tek kişiye verilmiş. Evet yürütme yetkileri tek kişiye verilerek icraatların sürekli geliştirilmesinin önü açılıyor. Meclis yetkileri güçlendirilmiş şekilde yerinde duruyor. Meclis yerinde kapatılma diye bir şey yok. Tam aksine. Yalan söylemek bunların karakterleri haline gelmiş. 141 yıllık parlamento geleneğimiz var diyor. Bunu duyan da 16 Nisan'dan sonra Meclis kapanıyor sanıyor. 16 Nisan'dan sonra cumhurbaşkanının istifasını istemeyeceğiz diyor. Cumhurbaşkanını siz mi seçtiniz mi istifasını istemeye hakkınız olsun. Cumhurbaşkanını 5 yıllığına millet seçiyor. 5 yıl sonra millet getirdiği cumhurbaşkanını aynen götürür. Bu durumun hala farkında değil."

"EKMEDEN BİÇME DEVRİ BİTTİ"

"Türkiye'nin bundan sonra koalisyonlarla yönetilmeyeceğinin garantisi mi var? 7 Haziran seçimlerinden sonra kaos tüccarlarının nasıl ağızlarından salyalar akıtarak meydana çıktığını görmedik mi? Bu hakikatler ortadayken neyin davasını güdüyorsunuz, siz kimi kandırmaya çalışıyorsunuz? Devletin duyarlı kurumları, bürokratları vardı, onlar yanlışları engellerdi diyor. Bu ifadeyle millet yüzde 50 ile de bir partiye yetki verse bizim sistem içindeki etkimiz gücü onlara bırakmaz diyor. 1950'te Menderes iktidara geldi 1960'a kadar ancak tahammül ettiler. Sonra darağacına götürdüler. 1970'li yıllar boyunca Türkiye başını terörden anarşiden alamadığı için hükümeti kim kurarsa kursun ipler hep bunların elindeydi. 1990'lı yıllar boyunca seçimden dördüncü beşinci parti de çıksalar yönetimi teslim alabiliyorlardı. AK Parti iktidarı boyunca kimi zaman yargıtay, danıştay, oligarşik bürokrasi marifetiyle etkilerini sürdürdüler. Ekmeden biçme devri bitti. Bundan sonra milletin yüzde 50+1'inin iznini almadan kimsenin iktidara gelme imkanı yok."