Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 75. Genel Kurulu'na seslendi.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Salgının başlarında, ülkelerin kendi hallerine terk edildiği bir manzara ortaya çıktı. Böylece, yıllardan beri bu kürsüden ısrarla dile getirdiğim 'Dünya beşten büyüktür' tezinin haklılığını bir kez daha görmüş olduk.

Uluslararası örgütlerdeki itibar kaybının önüne geçmek için öncelikle zihniyetimizi, kurumlarımızı ve kurallarımızı gözden geçirmeliyiz.

BM Güvenlik Konseyinin yeniden yapılandırılmasından başlayarak kapsamlı ve anlamlı reformları süratle uygulamaya sokmalıyız.

"AŞI ÇALIŞMASINDA REKABET OLMAMALI"

Aşı geliştirme çalışmalarının rekabet konusu haline getirilmemesi gerekiyor. Hangi ülkede üretilirse üretilsin, kullanıma hazır hale getirilecek aşılar, insanlığın ortak istifadesine sunulmalıdır.

Uluslararası toplum olarak tüm terör örgütlerine karşı aynı ilkeli tutumu takınmadan Suriye meselesine kalıcı çözüm bulamayız. Bugün dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye gibi ülkeler, yaptıkları fedakarlıkla tüm insanlığın onurunu kurtarıyor.

"PKK'YA KARŞI İŞBİRLİĞİ BEKLİYORUZ"

Tıpkı DEAŞ gibi Irak'ta yuvalanan PKK terör örgütünün kökünü kazıma konusunda uluslararası toplum ve bu ülkeden samimi işbirliği bekliyoruz.

"DAYATMAYA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"

Doğu Akdeniz'de ne de başka bir bölgede kimsenin hakkında çıkarlarında gözümüz bulunmuyor. Ülkemizi dışlama amaçlı nafile adımların başarı şansı kesinlikle yoktur. Bölgede bugün yaşanan sıkıntıların sebebi, Yunanistan ile Rum kesiminin 2003'ten beri maksimalist taleplerle attıkları tek yanlı adımlardır. Türkiye, Doğu Akdeniz'deki her türlü olumsuz gelişmenin yükünü tek başına omuzlamak durumunda bırakılan ülkedir. Anlaşmazlıkların hakkaniyetle çözümü öncelikli tercihimiz. Aksi yöndeki hiçbir dayatmaya, saldırıya, tacize asla müsaade göstermeyeceğiz. Diyalog ve işbirliğini tesis etmeye yönelik çağrımızı iletmek istiyorum. Bölge ülkelerinin haklarının göz önünde bulundurulduğu, Kıbrıs Türklerinin de yer aldığı bölgesel konferans düzenlenmesini teklif ediyoruz.

Kıbrıs Türk halkının güvenliği ile Ada'daki tarihsel ve siyasi haklarını kalıcı biçimde teminat altına alacak her çözümü destekleyeceğiz. Çözümün önündeki yegane engel, Rum tarafının uzlaşmaz, hak tanımaz, şımarık yaklaşımıdır.