Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde engelli vatandaşların ve devlet korumasından yararlanmış gençlerin kamu kurumlarına yerleştirilmesi törenine katıldı.

Erdoğan'ın şu sıralar burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

"Engellilere ve devlet korumasında yetişen gençlerimize sahip çıkıyor ve kendilerini en iyi geleceğe hazırlamaya çalışıyoruz. Ülkemizdeki engelli memur sayısı bizden önceki döneme göre yaklaşık 10 kat artışla 56 bin 500 kişiye ulaştı.

Tek parti döneminde milleti hor gören bir anlayış hakim oldu. Rahmetli Adnan Menderes ve Turgut Özal milletin gönlünü fethetti. 17 yıllık iktidarımızdaki en büyük başarı hem ekonomiyi geliştirmemiz hem de kalkınmayı sağlamamızdır. Kalkınma bütün vatandaşları kapsayınca anlamlı hale gelir.

Engelliler ve devlet korumasındaki çocukların yanında yaşlılar, dul ve yetimler şehit ve gazi yakınlarına ihtimam gösterdik. Türkiye büyüdükçe tüm zenginliklerimizi inşallah vatandaşlarımıza yaymaya devam edeceğiz. Evinden çıkan engelli veya yaşlı her bakımdan kolayca yararlanabileceği imkanlara sahip olmalıdır. Bu vatandaşlarımız günümüzün vazgeçilmez araçları olarak bilgi ve iletişim teknolojisinden faydalanma konusunda engelle karşılaşmamalıdır.

Bunu sağlamanın yolu tüm hizmetleri engelli ve yaşlılar için tasarlamaktan geçer. Bir şehirde kaldırımlar, yollar, lavabolar gibi ihtiyaç duyulan unsurlar erişilebilir değilse ciddi bir eksiklik var demektir. Ve siz medeni olmaktan bahsedemezsiniz. Belediyeler başta olmak üzere herkes sorumluluk kabul etmeli. 82 vilayete doğalgazı ulaştırdık. Hedef Türkiye'deki tüm ilçelere doğalgazı götürmek. Eski binaların dönüşümleri yapılmalı. 100 bin konut TOKİ olarak inşa edeceğiz. Erişilebilirlik standartları belirlenmeli. 2020 yılının erişilebilirlik yılı olarak ilan edilmesinde fayda görüyorum, hayırlı olsun.

"BATI YER YÜZÜNDEN SİLİNME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA"

Batı çöküyor, aile diye bir kavram kalmamış. Ama şimdi bizi de tehdit ediyor. Neden 3 çocuk diyorum. Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Yıllarca doğum noktasında kısırlaştırma politikası gütteler. Ben tam aksini iddia ediyorum. Nüfusumuzun çoğalması lazım. Aile kurumu dağıldığında nüfus azalmaya başlıyor. Pek çok Batı toplumu yer yüzünden silinme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.

"EVLİLİK DIŞI HAYAT ÖZENDİRİLİYOR"

Evlilik dışı hayat biçimi medya aracılığıyla özendirmeye çalışıyorlar. Nİkah dışı evlilik bizim değerlerimizde yok. Buna birlikte tavır koymamız gerekiyor.

ASİTLİ SALDIRIDAKİ CEZAYA TEPKİ

Bir namussuz, bir alçak meşru olmayan bir yaşamla onunla birlikte yaşıyor. Asit veya kezzap atıyor yüzüne. Bir göz gidiyor. Mahkemenin verdiği ceza 13 yıl ortalama. Ben soruşturuyorum, verilen cevap şu, kanunun en yüksek oranı bu. Ben de diyorum ki, siz burada hakkı, hukuku adaleti arayacaksınız. Böyle bir olay kendi kızınızın başına gelmiş olsa nasıl değerlendirirsiniz? Buradan tüm yargı dünyasına sesleniyorum, kanun maddelerine değil vicdanınızın sesini dinleyin. Hukuk eşittir kanun değildir. Bunu iyi anlamamız lazım.

"TÜRKİYE'DE KADIN CİNAYETLERİ AVRUPA'NIN YARISI"

Türkiye'deki kadın cinayetleri Avrupa'nın yarısı kadar. Ülkemizin her köşesinde her an kadınların katledildiği gibi gösterme çabaları var. Kadına fiziken ve ruhen şiddet uygulayanın karşısına ilk önce biz çıkarız. İnsani duyarlılıkların sinsi bir şekilde istismarıyla aile kurumunun içinin boşaltılmasına asla izin vermeyeceğiz.

"TÜRKİYE'NİN MENFAATLERİNİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Türk askerinin çöllere gönderilmesi, ülkemizin bataklığa saplanmasından söz edenlerin zihinleri çölleşmiş, gönülleri bataklığa dönüşmüştür. Akdeniz'deki hamlelerimizi itibarsız hale getirmenin gayreti içindeler. Bizler ecdadımızın tarih yazdığı yerlerde sadece adaletsizliği ve zulmü gidermek için varız. Davet üzerine gidiyoruz, davet edilmediğimiz yere gitmeyiz. Türkiye, Irak'ta da Suriye'de de Akdeniz'de de kendi hak ve menfaatlerini sonuna kadar savunmaya devam edecektir."