Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Küresel ekonomik krizin etkilediği sektörlerin en başında müteahhitlik gelmesine rağmen firmalarımızın yürüttüğü çalışmalardan memnuniyet duyuyoruz.

Türkiye son iki yılda havayolu, karayolu ve demiryolu altyapısın büyük ölçüde yenilemiştir.

Uluslararası müteahhitlik pazarı 750 milyar dolara çıkacak bunun yüzde 10-15'ini almalıyız.

"MECLİS'İN YENİ DÖNEMİNDE GEREKEN ADIMI ATACAĞIZ"

Özellikle de işçilerin yurt dışındaki sorunlarıyla alakalı olarak bazı avukatlık firmalarının alavere dalavere yapmak suretiyle onların güya haklarını alıp iade edecekmiş gibi oradan kendilerine imkan tevlid etme gayretleri noktasında başta şu anda Cumhurbaşkanı Yardımcım Fuat bey olmak üzere diğer Bakan arkadaşlarıma da söylüyorum hiç gecikmeden Meclis'in yeni döneminde yasal düzenlemeyse yasal düzenleme, bunu yapmak suretiyle bu adımı atacağız.

VERGİ KONUSU

Vergi konusuyla ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanımız, bakanlık nezdinde süratle adımı atacaktır. Bunun için Meclis'in açılmasını beklemeye gerek yok. Biz bu çalışmaları yürütürken, kimsenin kimliğiyle görüşüyle ilgilenmiyoruz. Bizim baktığımız tek husus yaptığınız katkılardır. Ülkemizi 2053 vizyonuna hazırlayacağız. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden dizayn edildiği dönemde hiçbir fırsatı kaçırmamak, her türlü fedakarlığı yapmak boynumuzun borcudur.

Hiç şüphesiz küresel ekonomideki dengesizliklerin ülkemize olan etkisinin farkındayız. Türkiye küresel ekonomik krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir. Türkiye'yle ve ekonomimizle ilgili sözde değerlendirme yapanlardan ziyade, söylemek istedikleri asıl sözler ortadadır.

Tarımda çok iyi rekolte elde ettiğimiz, verdiğimiz ücretle çiftçilerimizin yüzünü güldürdüğümüz bir dönemden geçiyoruz. Sanayide ülkemizin her yerinde harıl harıl çalışıyor. Dış ticarette ihracatta her ay rekor üzerine rekor kırıyoruz.

Demokrasi ve kalkınma yolunda asırlık sıçrama gerçekleştiren ülkemizin bir kez daha yolundan çıkartılmasına, hedeflerinden uzaklaştırılmasına izin veremeyiz.

"ENFLASYON VE KUR SORUNLARIMIZ VAR AMA..."

Her ne kadar birileri felaket tellallığı yaparak milletimizin moralini bozmaya çalışsa da ülkemiz krizi fırsata çevirdi. Enflasyon diye kur diye sorunlarımız yok mu? Var ama elimizdeki imkanlar ve fırsatlar öyle büyük ki sadece bunlara takılıp kalırsak ülkemize yazık ederiz. Birileri diyor ki üretim bitti, herkes perişan. Gerçek öyle mi? peki tarımda hem çok iyi rekolte ettiğimiz hem de verdiğimiz fiyatlarla üreticilerin yüzünü güldürdüğümüz bir dönem yaşıyoruz.

"ONLARDAKİ YÜZDE 9 ENFLASYONUN ETKİSİ BİZDEKİYLE AYNI DEĞİL"

Hangi alanda ülkemizi Avrupa ya da dünya ile karşılaştırırsanız karşılaştırın terazide bizim olduğumuz taraf ağır basıyor. Onlardaki yüzde 9 enflasyonun ekonomiye etkisiyle bizdeki aynı değil. Biz gelir kayıplarını telafi ederek enflasyonun sosyal etkilerini azaltıyoruz. Biz ne bütçe disiplininden taviz verdik ne sosyal yıkımların önünü açtık.

"KREDİLERDEKİ SIKINTILARIN KAYNAĞI EKONOMİ PROGRAMIMIZ DEĞİL"

Son dönemde banka kredileri konusunda yaşanan sıkıntıların kaynağı ekonomi programımız değil, finans kesimi ile reel sektör arasındaki geçici bir yaklaşım farklılığıdır. Bu farklılığı en kısa sürede üretim ve istihdam odaklı büyümeyi destekleyecek şekilde kapsamlı bir uzlaşmaya dönüşeceğine inanıyorum."