Dr. Fatih Erbakan yazılı açıklamasında, 'Bundan iki gün önce, Sayın Cumhur Başkanı TBMM'de Ak Parti Grup Toplantısı'nda konuşmasını yaparken, bir vatandaşımız Sayın Erdoğan'ın gözlerinin içine bakarak; 'İşsizim, çocuklarım aç…' diye yüksek sesle haykırdı. Bu olay maalesef Türkiye'nin acı gerçeklerini apaçık bir şekilde bir kez daha ortaya koymuştur. Ülkemizde artık ANASOL-D Hükümeti'nin son günlerinde yaşanan 'Başbakanlık binası önünde yazar kasa fırlatma eylemi' ni andıran olayları yaşamaya başladık." dedi.

İŞTE TÜRKİYE'NİN GERÇEK GÜNDEMİ VE ACI GERÇEKLERİ…

Erbakan sözlerini şöyle sürdürdü;

"Bugün bu ülkede işsizlik, açlık, sefalet ve umutsuzluk sebebiyle insanlar zehir içiyor, intihar ediyor, kendini yakarak hayatına son veriyor. Gelinen bu nokta, milletin bu feryadı, bu toplumsal trajedi medyada küçücük bir haber bile olmuyor. Ak Parti – MHP Koalisyon Hükümeti, Dünyada bir ilk olarak 'fiyatlar arttıkça düşen enflasyonu' icat etmişlerdi, şimdi bir ilki daha gerçekleştirerek; 'işsiz sayısı arttıkça düşen işsizlik oranını' icat ettiler."

BORÇ- FAİZ- VERGİ EKONOMİSİYLE BURAYA KADAR

'Rakamlarla oynayarak, ısmarlama enflasyon ve işsizlik rakamları açıklayarak, veya medya gücüyle, acı gerçekler değiştirilemiyor ve gizlenemiyor' şeklinde konuşan Erbakan, hükümete yönelik eleştirilerini şöyle sıraladı:

'Eğer siz iktidar olarak 18 senede bu ülkede üretime-istihdama yönelik adım atmazsanız, devlet eliyle fabrika-sanayi tesisi açmazsanız; bir de üstüne üstlük elde olan onlarca devlet kuruluşunu satıp yok ederseniz, işçi-memur-emekliye '300 gr Antep fıstığı kadar' maaş zamları yaparsanız, emeklimize yılda %4+%4 maaş artışı verirken, aynı anda elektriğe yılda %60, doğalgaza bir ayda iki kere %15'er zam yaparsanız, tarım üretimine kotalar koyarak, mazot fiyatını 6,5 TL'ye çıkararak çiftçiyi-köylüyü perişan ederseniz, bundan dolayı milyonlarca insanı boğazına kadar kredi kartı-tüketici kredisi borçlarına batırırsanız, işvereni, özel sektörü de en ağır vergilerle, en yüksek enerji fiyatlarıyla, yüksek faiz oranlarıyla ezerseniz, olacağı işte budur … Tüm bu olaylar adeta bir laboratuar deneyidir ve 'Borç-Faiz-Zam-Vergi Ekonomisi' ile her zaman olduğu gibi, bugün de ancak iflasa ve çöküşe gidileceğini ispat etmektedir ... "

ÇÖZÜM, 'ÜRETİM- İSTİHDAM-İHRACAT EKONOMİSİ'

'Bu krizlerden 'aynı istikamete doğru ilerleyen, fakat farklı isimli' partilerin hiçbirisi ile kurtulamayız' diyen Erbakan, çözüm tekliflerini şu şekilde sıraladı:

"Borç-Faiz-Vergi-Trafik Cezası Ekonomisi'nden, 'Üretim-İstihdam-İhracat Ekonomisi'ne geçilmesi, köprü-otoyol-park-bahçe gibi altyapı hizmetlerinin yanında asıl olarak üretime, istihdama, ihracata, teknoloji ve sanayiye yönelik adımların atılmasıdır.
Milyonlarca genç işsizimize ekmek kapısı oluşturacak adımların atılmasıdır. Devletin borçsuz-zamsız-vergisiz, millete yük yüklemeden, kaynak üretip, bu kaynakla dar gelirli milyonların refah seviyesini en acil şekilde artırmasıdır. Kaliteli Nesil (Ahlaki ve manevi kalitesi yüksek, aynı zamanda bilimsel ve teknik kalitesi yüksek nesiller) yetiştirmek, Kaliteli Ürün (Katma değerli ihracat ürünü) üretmektir. Bu ürettiklerimizi ihraç edip, milli gelirimizi reel olarak artırmamız gereklidir.

Bu hamleleri gerçekleştirmek için gereken kaynak da borçla, vergiyle, trafik cezasıyla, devlet varlıklarını satıp yok ederek değil, Cenab-ı Allah'ın bu ülkeye vermiş olduğu zenginlikleri mali kaynağa dönüştürerek bulunmalıdır.

Yoksulluk ancak kaynak üreterek ve bu kaynakla maddi ve manevi kalkınma hamlelerini gerçekleştirerek çözülür. "

'ÇARE MİLLİ GÖRÜŞTÜR, ÇARE ADİL EKONOMİK DÜZENDİR'

Erbakan geçmişte olduğu gibi çarenin yine 'Milli Görüş'te olduğunu ifade ederek "Bu gerçeği sadece biz söylemiyoruz, 54. Hükümet'in Başbakanı Erbakan Hocamız'ın ekonomi alanındaki Milli Görüş uygulamaları ile, 'Milli Kaynak Paketleri', 'Havuz Sistemi' ve 'Denk Bütçe' ile, borç ve faiz ekonomisinin önlenmesi ve bunların sonucunda emekli-memur-işçi ve çiftçi kesimlerinin refah düzeyinin rekor seviyede artması bu gerçeğin tam bir ispatıdır.
Yıllık '100 milyar $' hacminde Kaynak Paketlerimiz hazır, projelerimiz hazır, Biz Geleceğiz ve milletimizin yüzünü yine Biz Güldüreceğiz İnşallah…" şeklinde sözlerini noktaladı.