İzmir’de ikamet eden bir kişi, iddiaya göre, 1986 yılında tahliye ettiği iş yerindeki elektrik aboneliğini iptal ettirmeyi unuttu. Bina uzun yıllar mülk sahibi tarafından kullanıldı. 2002 ile 2007 yılları arasındaki 5 yıllık elektrik borcuyla muhatap kalan vatandaş büyük şok yaşadı. Aboneliğin adına olduğu için 27 bin 763 lirayı ödemek zorunda kalan kişi, soluğu İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde aldı. Davacı, davalıya ait taşınmazda kiracı iken taşınmazı 1986 yılı başında tahliye ettiğini, adına olan elektrik aboneliğinin iptal edilmediği ve uzun yıllar davalı tarafından kullanıldığını söyledi. Beş yıllık döneme ait elektrik tüketim borcunu dava dışı Gediz Edaş’a ödediğini, kendisi tarafından tüketilmeyen bahse konu elektrik bedelinden mülk sahibi davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 27 bin 763 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Mahkemede savunma yapan mülk sahibi ise, davacıya ait elektrik aboneliğinin bulunduğu taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, ancak taşınmazı fiilen kullanmadığını, kiraya verdiğini, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini dile getirdi. Davacının, hiç bir itirazda bulunmayarak, davaya konu borcu yapılandırarak ödediğini belirterek, davanın reddini istedi.

Mahkeme, davacının kullanıcılık sıfatının 1 Mart 1986 tarihinde sona erdiğinden bu tarihten sonraki döneme ait enerji tüketim bedellerinden mülkiyet hakkına sahip olan davalının sorumlu olması gerektiğine karar verdi. Kararın mevzuata ve Yargıtay ictihatlarına uygun bulunduğuna hükmetti. Kararı mülk sahibi temyiz edince devreye giren Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Daire, uyuşmazlığın; fiili kullanıcı olmayan davacı abonenin hakkında tahakkuk ettirilen elektrik tüketim bedelini ödemesi sebebiyle, söz konusu tüketim bedelinden malik olan davalının sorumlu olup olmadığına dikkat çekti. Kararda şu ifadelere yer verildi: "Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre, abonelik iptal ettirilmedikçe, o abonelik üzerinden tüketilen su, elektrik ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Gaziemir Vergi Dairesi’nin resmi yazısı ve eklerinden anlaşıldığı üzere, davalı malikin söz konusu adresi, davaya konu 5 yıllık dönemde, dava dışı üçüncü kişilere kiraladığı anlaşılmaktadır. Dava konusu dönem ve tüketilen elektrik bedelinden, aboneliğin bulunduğu adresi kiralayarak kullanan dava dışı üçüncü kişi abone olan davacı ile birlikte müteselsilen sorumludur. Hal böyle olunca, mahkemece; davaya konu adreste fiili kullanımı mevcut olmayan davalıya, sadece mülkiyet hakkına sahip olması sebebiyle husumet yöneltilemeyeceği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davalı yararına bozulmasına oy birliğiyle karar verildi."