Allahü Teala, Âdem aleyhisselam ile Havva validemizi yeryüzüne indirince, onların avret mahallerini örtecek elbiseyi de yarattığını beyan ederek elbisenin büyük bir nimet olduğunu bildirmiştir.

Elbise, avret mahallini örtmenin farz olması cihetinden dînî bir ihtiyaçtır.

Sıcaktan ve soğuktan muhafaza husûslarında da dünyalık bir ihtiyaçtır.

Binaenaleyh elbise, insanlar için, şükredilmesi vacip olan nimetlerdendir.

Çünkü Allahü Teala, bizim için dinde ve dünyada muhtaç olduğumuz ve vücudumuzda açılması ayıp ve günah olan yerleri örttüğümüz elbiseyi yaratmakla bizi rızıklandırmıştır.

Biz o elbiseleri giymekle örtünür, Hazret-i Allah'ın huzurunda tam bir edeple bulunur, ayrıca sıcak ve soğuktan kendimizi koruruz.

Âyet-i kerîmelerde, şeytanın aldatmasıyla insana ilk isabet eden kötülüğün, avret mahallinin açılması olduğu bildirilmiştir.

Şeytan; Âdem aleyhisselam'ı aldatıp üzerindeki güzel nûranî elbisenin kendiliğinden düşmesine ve avret mahallinin açılmasına sebep olmakla, Allahü Teala'nın huzurunda mahcup etmiştir.

Şeytan, Âdemoğullarını da bu yolda daima mahcup etmeye çalışır ve işlenilen günahlarla, insanların rüsvalığına sevinir. Zira bu şekilde insanları aldatacağına dair yemini yerini bulur ve hazzını alır.

A'raf Sûresi'nin 26. ayet-i kerîmesinde şöyle buyurulur: 'Ey ademoğulları! Size avret yerlerinizi örtecek bir örtü ve bir de giyip süsleneceğiniz bir elbise indirdik, takva elbisesi ise; o daha hayırlıdır. Bu, işte Allahü Teala'nın ayetlerindendir. Umulur ki bunu düşünürler.'