İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk TV'de katıldığı yayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin borcunu açıkladı.

'En doğru sorulardan birisi. İşin özeti Türkiye'de ekonomi. İstanbul bu konuda kapasitesi en yüksek şehirlerden bir tanesi. Meclis'te sıkıntılar yaşayabileceğimizi biliyoruz. İlk Meclis'te bunu aştık. Borçlanma hakkını verdiler. Son mecliste 'Kullanmadınız niye istiyorsunuz?' dediler.

Bir takvimimiz var. Muazzam bir takvim yönetiyoruz. 2019 bütçesinde gider bütçesi var. 3 milyar liraya yakın aşağıya çektik. 20 milyar liraya kadar indirdiğimizi düşünüyoruz.

Büyükşehirin politikasının doğru yürümediğini tespit ettik. Mali durumlarda en önemli meselelerin başında: Yürümeyen metro hatları…

Burada borçlanma ayrı bir kalem. Bunun gibi borçlanmalarımız var.

İBB'NİN NE KADAR BORCU VAR?

İBB'nin totalde borcu 50 milyar TL'nin üzerinde. Kısa ve orta vadeli borç 30 milyar TL'nin üzerinde. 25 yıla kadar giden borçlar var.

Kendi iştirakine borçlu ama o da borcu. 1 milyar liraya yakın vergi borcu ödemek zorunda kaldık. İştiraklere ödemek zorunda kaldığımız rakam buna dahil değil.

Ben şu an rakamları paylaşıyorum sizinle. Magazinsel bir cevap beklemeyin mühür deyince. Birinci sırada İBB nin yönetimine idari ve mali disiplin getiriyoruz. Toplum 'Benim paramla ne yapıyorsun?' diyor.'

KANAL İSTANBUL'UN BÜYÜK BİR HATA OLACAĞINI SAVUNUYORUM

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeleri durumunda Kanal İstanbul projesini masaya yatırmak istediğini söyledi.

KANAL İSTANBUL

Cumhurbaşkanı Erdoğan'la özellikle Kanal İstanbul projesini tartışmak istediğini vurgulayan İmamoğlu, "Erdoğan'la Kanal İstanbul'la ilgili ben tartışmak isterim. Kamuoyunda böyle bir sürecin oluşmamasını, tartışılmamasını konuşmak isterim. Planını da tartışmak isterim. Ben bunun İstanbul'da büyük bir hata olacağını savunuyorum. Bize göre yanlış ve eksikliklerini görüşmek isterim" dedi.

"Şantiyelerin İstanbul adına bir kısım fiziki riskleri var. Yarım kalan şantiyeler, kuyular. Duran yatırımlar, elbetteki deprem meselesi. Mülteci meselesi her ne kadar merkezi hükümetin meselesi gibi görünse de.

"Her şeye rağmen İstanbul'da belediye başkanlığı yapmış, yönetmiş birisiyle konuşmanın kolay olacağını düşünüyorum. Netice itibarıyla ne benim şahsi meselem ne de sayın Cumhurbaşkanı. İstanbul'un çıkarına olan, geleceğe dair atılacak adımlar meselesi. İkna edilmesi gereken hususlar var mıdır? Bir iki husus vardır. Ters düştüğümüz belki tartışılması gereken bazı hususlar vardır. Ama güncel konularda ters düşeceğimizi sanmıyorum.

"İki devlet bankasının çok radikal siyasi tavırla davranış biçiminin bu kadar netlikte sayın Cumhurbaşkanı'nın önünde bir sephayla konulduğunu düşünmüyorum.

HAMİDİYE SULARI

"Bunlar sayın Cumhurbaşkanı'nın meseleleri olduğunu düşünmüyorum. Orada kraldan fazla kralcılık oynayan insanların meselesi. Vakıfbank, Halkbank kimin? Hepimizin. Orayı yöneten insanın kişisel iradeyle siyasi şov yapması düşünülebilir mi? Böyle bir tavırla durmanın kime ne faydası var? Kanal İstanbul'la ilgili benim fikrimi herkes biliyor, üç aşağı beş yukarı. Bunu elbette tartışmak isterim. Bize göre yanlış ve eksikliklerini görüşmek isterim.

"Bir şirkete verilmiş, kanal çizilmiş, onun etrafına havalimanı yerleştirilmiş. Bir şirket plan çalışabilir. Ama planın altlığı oluşurken hem dünya literatüründe hem de planlama meselesi açısından...

"Ben Kanal İstanbul'u İstanbul'un doğasına aykırı buluyorum. Bunu bir program konuşabiliriz.

"23 HAZİRAN'DA NORMAL BİR ŞEY YAŞAMADIK"

"Seçim döneminde sayın Cumhurbaşkanımız bu yerel seçim öncesi bütün İstanbul sorunlarıyla tümünü muhatap kıldı. Ben ister istemez kendisini muhatap kıldım. Son toplantıda davet etti, 6 bakan belirledi, bir komisyon belirlendi. Ben orada çözümü bulursam, 6 bakanımızla İstanbul'un sorunlarına yol bulursak dünyanın en mutlu insanı ben olurum.

" Biz 31 Mart seçimlerini peşinde 23 Haziran seçimlerini yaşadık. 23 Haziran'da normal bir şey yaşamadık ki. 6 Mayıs'ta Sultanbeyli'de iftar yapıyordum, seçim iptal oldu.

"NEREDE BU İNSANLAR, HANİ SORUŞTURMA, HANİ ÇALANLAR, HANİ HIRSIZLAR?"

"50 milyon liraya yakın İstanbul seçimiyle ilgili masraf yapıldı. Başka bir siyasi atmosfer oluştu. Biz kolay unutuyoruz. Nerede gerekçeyi gösterip, bu seçimin iptal edilmesini savunanlar. Yazık değil mi o insanlar? ben o insanlarla karşılaştım. Bir tanesi bana 'Başkanım kusura bakmayın, benim yüzümden seçim iptal oldu' dedi. 'Kimsiniz' dedim, 'Sandık kurulu başkanıyım' dedi. Nerede bu insanlar, hani soruşturma, hani çalanlar, hani hırsızlar?

"İştiraklerle ilgili herşeye rağmen, genelgenin engele rağmen, birtakım arkadaşların istifasıyla yürüyerek, liyakata dayalı arkadaşlarımızla yönettiğimiz zaman diliminde çok başarılı işler yaptım. 10 civarında iştirakimizden tüm anlamıyla brifingi alamadık ama 18'inde bitirdik. Bir yandan yol yürüyoruz, birçok projenin altlığını oluşturduk. Gerçekten 2,5 ayda çok şey istenen belediye başkanıyım, bunun farkındayım. Biz 31 Mart'la seçilenlerle aynı dönem seçilmiş gibi bir muamele görüyoruz. Daha 50. günündeyiz.