Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, A9 kanalında yaptığı programla tartışılan Adnan Oktar hakkında, “İnşallahlar, maşallahlar havada uçuşuyor, dini bir takım referanslar ve orada dansöz oynatıyorsun böyle bir şey olabilir mi? Tamamen akli dengesi herhalde bozulmuş” dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, gazete, televizyon ve ajansların Ankara temsilcileriyle kahvaltıda bir araya gelerek, çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu ile ilgili bilgi veren Erbaş, bunun 9 üyesi olduğunu ve her Kur'an-ı Kerim'in bu kurul tarafından okunup herhangi bir nokta, harf hatası olmadığı kanaati hasıl olduktan sonra mühürlenip ondan sonra basıldığını anlattı.

Erbaş, "Şimdi inşallah Kur'an meallerinin de kurul tarafından okunarak herhangi bir hata, yanlış bir tercüme var mı yok mu diye bununla ilgili bir tashih yapıldıktan sonra, düzeltme yapıldıktan sonra kurulun onayına sunarak vatandaşlarımıza ulaşmasını sağlayacak bir çalışma içerisindeyiz. Bütün mealler kurulun onayından geçsin istiyoruz. Yoksa farklı farklı insanların elinden çıkan mealler var. Yanlış tercümeler olabilir. Onu da daha sağlıklı bir duruma kavuşturmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Erbaş, terörle mücadele konusunda Diyanetin zaman zaman tenkit edildiği dönemlerin olduğu hatırlatılarak, FETÖ ile mücadeleyle ilgili nasıl bir yol izleneceği sorusu üzerine şöyle konuştu:

Biz önce dini görünümlü fakat sonradan terör örgütü olduğu anlaşılan gruplarla mücadeleyle başladık. Bunlar içerisinde DEAŞ, daha sonra Paralel Devlet Yapılanması ismiyle başladı, sonra FETÖ diye isimlendirildi. Onlarla ilgili Din İşleri Yüksek Kurulumuz çok ciddi çalışmalar yaptı. Bu çalışmalar kitap haline getirildi. FETÖ ile ilgili iki tane kitap çıkardık. 600 kadar CD, kaset ve ne kadar kitabı makalesi yayınlanmışsa örgüt liderinin, elebaşısının onlar tek tek dinlendi, satır satır okundu ve hepsinden bir rapor ortaya çıkarıldı. Bu örgütün sağlıklı, sahih dini bir anlayışa sahip olmadığı kararı raporlaştırıldı. Din görevlilerimizle ilgili yapmış olduğumuz hizmet içi eğitimlerde bütün programlarımızda dini görünümlü örgütler başlığı altında bir derdimiz mutlaka olmuştur.

Bundan sonra da bu çalışmalar devam edecek. Şuanda Din İşleri Yüksek Kurulumuz dini görünümlü terör örgütlerinin raporları üzerinde yeni çalışmalar yapıyorlar. Bir takım şahıslar, sahih din anlayışını aşan farklı görüşleri olan ve milletimizin içine fitne sokmaya çalışan başka şahıslar, gruplar olabilir mi acaba diye bunun üzerinde çalışmalar yapıyoruz şu anda. Çünkü tedbir almamız gerekiyor. Nasıl FETÖ konusunda biraz geç kaldık, onu itiraf edelim. Ama şimdi geç kalmamak için çok gayretli çalışmalarımız var."

FETÖ'nün dışında kendisine cemaat, hoca diyen grupların olduğu kaydedilerek, "İnşallah maşallahı çok kullanıp bir yandan önüne Kur'an-ı Kerim'i koyup, bir yandan da önünde dansöz oynatanlar var. Kur'an-ı Kerim'i önüne alıp dansöz oynatanlara karşı ne yapacaksınız?" sorusu üzerine Erbaş, şöyle konuştu:

"Bizim de gördüğümüz zaman tüylerimizi diken diken eden, zaten bakmakta doğru değil öyle bir kanala. Bu kişi vaktiyle Yahudilik, Masonluk kitabını hazırlayan bir grubun başındaydı o kişi. Şimdi kendisi Mason olduğunu söylüyor. Tamamen akli dengesi herhalde bozulmuş. O konuda ceza aldı. Yahudilere ve Masonlara hakaretten ceza aldı. Şimdi öyle. Cezaevinde yatış sebeplerinden birisi de Atatürk'e hakarettir.

90'lı ya da 80'li yıllarda ben çok iyi biliyorum Atatürk'e hakaretten cezaevinde kaldı ama şimdi en büyük Atatürkçü olarak kendisini söylüyor. Dengesi bozulmuş bir insan. Biz bunun doğru olmadığını söylüyoruz. Ama o televizyonu kapatma yetkisi Diyanet İşleri Başkanlığında değil ki, yetki kimdeyse onun kapatması lazım.

İnşallahlar, maşallahlar havada uçuşuyor, dini bir takım referanslar ve orada dansöz oynatıyorsun böyle bir şey olabilir mi?"

Adnan Oktar son olarak bu görüntülerle gündeme gelmişti.