İçişleri Bakanlığı ile İzmir Valiliği'ne şikayet dilekçesi
veren Canpolat, ilk şikayetini geri çekme nedenini, 'işten atılma
korkusu' olarak açıkladı. Yaptığı açıklamayla iddiayı
yalanlayan Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun ise "Asla bu
oyunlara ve kumpaslara boyun eğmeyeceğim. Her zaman
dürüstlüğün ve ahlakın yanında olduğumu belirtir, sözde taciz
olayına ilişkin ortaya atılan haksız iddiaları kabul etmediğimi bir
kez daha kamuoyuna bildiririm" dedi.
Dikili Belediyesi'nde taşeron kadroda güvenlik görevlisi
olarak görev yapan Deniz Canpolat, geçen 17 Temmuz'da Dikili
Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Tosun'un belediyenin Çandarlı Ek
Hizmet Binası'ndaki odasında, 40 gün önce kendisine sözlü ve fiziki
tacizde bulunduğunu ileri sürerek savcılığa suç duyurusunda
bulundu. Canpolat, 22 Temmuz'da da şikayetini geri
çekti.
Belediyede 3.5 yıl görev yapan Deniz Canpolat, belediyenin
Destek Hizmetleri biriminde çalışan kardeşi ile birlikte 27
Kasım'da işten çıkarıldı. Canpolat, hem kendisinin hem de
kardeşinin belediyedeki işinden çıkartılması üzerine biz kez daha
harekete geçti. Avukatı aracılığıyla, Belediye Başkanı Tosun
hakkında Dikili Kaymakamlığı'na, İzmir Valiliği'ne ve İçişleri
Bakanlığı'na başvurdu, yasal süreç başlattı. Konuyla ilgili
açıklama yapan Deniz Canpolat, şunları söyledi:
"Beni makamına çağırıp önce sarıldı ardından ellerimi tuttu.
Taciz ettiğini anlayınca kendisini uyardım. Bana kendisinden zarar
gelmeyeceğini söyledi ve bulunduğum birime şef yapacağını vaat
etti. Ben odadan çıktığım sırada büyük şok yaşamıştım. Arkadaşıma
yaşadıklarımı ağlayarak anlattım. Yaklaşık 40 gün sonra da aileme
anlattım ve şikayetçi oldum. Bundan sonra araya girenler oldu.
Hatta baskı bile gördüm. Çandarlı'da 5- 6 kişilik bir grupla
Belediye Başkanı ile oturup konuştum benden yaptıkları için özür
diledi. Ben de işten atılma korkusu, başkalarını işten çıkartır
endişesinin yanısıra onun çocuklarını ve ailesini düşünerek
şikayetimi geri çektim. Bu süreçten sonra hem ben hem de kardeşim
işten çıkartıldık. Bunun üzerine kendisini aklandığını söyledi, bu
yönde açıklamalar yaptı ben de mücadele kararı aldım."
BELEDİYE BAŞKANI YAZILI AÇIKLAMA YAPTI
Taciz iddiası sonrasında Dikili Belediye Başkanı Mustafa
Tosun, yazılı açıklama yaptı. 2014 yerel seçimlerinde Dikili
Belediye Başkanlığı'na seçildiğini anlatan Tosun, şöyle devam
etti: "Göreve seçilmemin ardından tüm
vatandaşlarımıza karşı eşit yaklaşım ve hizmet bilinci ile hiçbir
ayrımcılık yapmadan, hizmet vermek için çalışma arkadaşlarımızla
birlikte gecemize gündüzümüze katarak görev yaptık, yapmaya devam
ediyoruz. Bu durumu hazmetmeyen bazı kişi ve gruplar kamuoyunun
yanlış bilgilendirmesi için çamur at izi kalsın ve kumpas
mantığıyla tarafımı kirli bir oyunun içine çekmek istemektedirler.
Ancak şu çok iyi bilinmelidir ki her zaman işini kentine ve
kentlisine en iyi şekilde hizmet verebilmek için yapmakta ve kamu
yararına hizmet etmekte olan şahsım asla bu oyunlara ve kumpaslara
boyun eğmeyecektir. Her zaman dürüstlüğün ve ahlakın yanında
olduğumu belirtir, sözde taciz olayına ilişkin ortaya atılan haksız
iddiaları kabul etmediğimi bir kez daha kamuoyuna
bildiririm."
SERT BİR ŞEKİLDE UYARDIM
Başkan Tosun, bu iddianın siyasi linç amacıyla
tezgahlandığını ileri sürerek sözlerini şöyle
sürdürdü: "Şahsımı zedelemeye aynı zamanda
kirli bir algı yaratmaya yönelik bu kumpas tezgahının ürünü olan
sözde taciz olayının 17 Temmuz 2017 tarihinde olduğu iddia
edilmektedir. Bu iddia tamamen yalandır, iftiradır. Çünkü bahse
konu tarihte adı geçen personel görevini yapmadığı için tarafımdan
sert bir şekilde uyarılmıştır. Kanımca sert bir şekilde uyarmamı
hazmetmeyen bu şahıs ilçede siyasi çıkarlarını düşünen kişi ve
gruplarla işbirliği yapıp tarafıma böyle bir iftira atmaktadır.
Dikili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve takipsizlik
kararı verilen soruşturmanın dosyasında o gece yaşanılanların tek
tanığı olan Buğra Akın'ın verdiği ifadelerde olayın bir taciz olayı
olmadığını aksine kaçak bandrolsüz kitapları toplaması gerekirken
toplamayıp, görevini yapmayan zabıta yardımcı personelinin
uyarılması olayı olduğunu net olarak ortaya koymaktadır.
Çandarlı Jandarma Komutanlığı'nın 17 Temmuz 2017 saat 20.00'de
tuttuğu tutanak da vardır."
PARA İSTEDİLER
Kamera kayıtlarının montajlı olarak servis yapıldığını da
ileri süren Tosun, şöyle devam
etti: "Kendimden bir şüphem olsa şeffaf
davranmam ve görüntülerin erişimini engellerdim. Ayrıca bahse konu
kamera kayıtları incelendiğinde şahsa karşı elimi uzatarak 'gelip
sizin elinizden tutup ben mi işlem yaptıracağım kendiniz yapamıyor
musunuz' dediğimi gösteren reflekste net olarak ortadadır. Yine
görüntülerde göründüğü gibi şahısta, tacize uğradığını ortaya koyan
bir ruh hali, ağlama ve kıyafetlerinde herhangi bir değişiklik
durumu mevcut değildir. Şahsın ortaya koyduğu durum tarafımca
yapılan uyarıya verdiği tepkidir. 17 yıldır veteriner hekim olarak
görev yaptım. Girmediğim ev, damına uğramadığım, sofrasına
oturmadığım üretici ve çiftçi yoktur. Tüm halkımız tarafından
karakterim iyi bilinmektedir. Bahse konu ses kayıtlarında kesilip
servis edilen konuşmalardaki özür dilememin sebebi özellikle Zabıta
Müdürümden gelen telkinlerdir. Bu şahıslar komplo olayını
kullanarak tarafımdan ilk olarak bir müdürüm aracığıyla para isteme
girişiminde bulunurlar. Müdürümün 'Siz şerefsiz misiniz' tepkisinin
ardından ikinci bir plan devreye girer. Bu planda şahsa sözleşmeli
memurluk, şahsın kardeşine birim değişikliği ve masa başı görev,
kardeşinin eşine belediyede iş ayrıca olayın tek görgü tanığı olan
müdürümüzün görevden alınmasının gerçekleştirilmesi taleplerinde
bulunmuşlardır. Bu olay alçakça yapılmış bir kumpastır. Hukukun,
kolluk kuvvetlerin yapmış olduğu incelemeler, soruşturmalar ve
verilen takipsizlik kararı ortadayken yapılan iftira ve
alçaklıkları halkımızın vicdanına havale ediyorum. Ayrıca bu konuda
tüm hukuksal mücadelemi sonuna kadar yürüteceğimi ifade
ediyorum."