Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krize ilişkin "İstiyorlar ki Katar'ın bütün zenginlikleri, diğer Körfez ve İslam ülkelerinde olduğu gibi Batı'ya aksın, çevresindeki komşu ülkelerle, Türkiye ile İran'la ya da başkalarıyla iyi ilişkiler kurmasın, onlarla yüksek seviyede ticari ilişkilerde bulunmasın." dedi.

Partisinin İzmir teşkilatınca düzenlenen iftar programına katılan Destici, emperyalist küresel güçlerin her türlü zulmü gerçekleştirerek, savaşın tüm tekniklerini, en ağır silahları deneyerek İslam dünyasını kan ve gözyaşına boğduğunu söyledi.

İslam coğrafyasının kendine yetecek, müreffeh bir hayat yaşatacak zenginlikleri bulunduğunu belirten Destici, ancak bu zenginliklerin Müslümanlara değil, emperyalist küresel güçlere aktığını ifade etti. Destici, bazı İslam ülkelerinin başında kukla yöneticiler bulunduğunu, onlar gitmeden, halkın seçtikleri iş başına gelmeden bu işin böyle süreceğinin göründüğünü kaydetti.

Katar'ın kimseye zararı olmadığını söyleyen Destici, şöyle devam etti: "Ama kime ne faydası oluyor ona bakıyorlar, kendilerine ne kadar faydası dokunuyor ona bakıyorlar. İstiyorlar ki Katar'ın bütün zenginlikleri, diğer Körfez ve İslam ülkelerinde olduğu gibi Batı'ya aksın, çevresindeki komşu ülkelerle, Türkiye ile İran'la ya da başkalarıyla iyi ilişkiler kurmasın, onlarla yüksek seviyede ticari ilişkilerde bulunmasın. Londra'nın yarısının Katar'ın olduğunu söylerler. Ne demek bu, çok mal varlığı, şirketi, yatırımı var. Yüzlerce milyar dolarlık yatırımı var. ABD'de 800 milyar dolarının olduğu söyleniyor. Türkiye'de toplam yatırımı ben deyim 20, siz deyin 30 milyar dolar. Hepsi bu kadardır. Ama buna bile bile tahammül yoktur."

Destici, Katar'ın teröre destek verdiğinin öne sürüldüğünü ancak DEAŞ'a karşı Suriye'de, Irak'ta koalisyon güçleriyle birlikte hareket ettiğini, PKK, PYD konusunda Türkiye'ye destek verdiğini, diğer terör örgütleri konusunda tüm tedbirlere katıldığını belirterek, "Terör örgütlerinden kast ettikleri ne? Hamas, Müslüman Kardeşler. Müslüman Kardeşlerin bir terör eylemi var mı, yok. Hamas Filistin'in Gazze bölgesinin kontrolünü elinde bulunduran bir siyasi parti." ifadelerini kullandı.

Katar'ın sindirilmek istendiğini vurgulayan Destici, şöyle devam etti: "Niyet Katar'ın Türkiye başta olmak üzere diğer İslam ülkeleriyle ilişkilerini kesmesini sağlamak. Yani yola getirmek, hizaya sokmak, ayar vermek. İşin acı tarafı burada İslam ülkeleri kullanılıyor. Türkiye Katar'a sahip çıktı diye eleştiriliyor. Elbette sahip çıkacak. Aynı durumda Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır da olsaydı oraya da sahip çıkardı. Müslüman Türk milletinin kanında, imanında bu var. Hükümet de devletimiz de doğru bir politika izliyor. BBP olarak politikanın doğru olduğunu ifade ediyoruz. Sahip çıkmıştır, çıkmaya da devam etmelidir. Aslında bütün İslam ülkelerinin uyanması lazım. Kimsenin artık burada ayar vermeye, yeni haritalar çizmeye, yeni devletçikler oluşturmasına müsaade edilmemeli. Katar'a teröre destek veriyorsun diyen ABD, Suriye'de PYD ve YPG'ye açıktan silah desteği yapıyor. PYD, YPG kim, PKK'nın ta kendisi. ABD'ye şunu sormak gerekmiyor mu; bu ne yaman çelişki? En hafifiyle bu ne çifte standart, düzenbazlık, yalancılık, iki yüzlülük."

İDAM TARTIŞMALARI

Destici son günlerde 3 olayın tüm Türkiye'yi derinden üzdüğünü, bunların öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'ın Batman'da terör saldırısında şehit düşmesi, İzmir'de 10 yaşındaki Ceylin Atik'in ölü bulunması ve Sakarya'da SMA hastası Eymen Çapkın bebeğin hayatını kaybetmesi olduğunu anlattı.

Öğretmen Yalçın'ın PKK kurşunlarıyla şehit düştüğünü hatırlatan Destici, "Bunların yaptığı yanına kar kalmamalı. Aybüke Öğretmen'i öldürenin cezası idam dışında ne olabilir? Ya da Ceylin bebeği, onun gibi çocuklarımızı, kızlarımızı, kadınlarımızı kaçırıp tecavüz ettiksen sonra öldüren sapıkların cezası idam olmayıp ne olacak? Bugün de Sayın Cumhurbaşkanımıza söyledik. Bu idam, artık AK Parti ve MHP teklifi vermeli, Meclise gelmeli, Meclisten referanduma gitmeli halkımızın tercihine sunmalı. Biz BBP olarak şimdiden 'evet' değimizi açık bir şekilde deklare ediyoruz." dedi.