Son çeyrek asırda “Dava adamlığıyla” yola çıkan nicelerini gördük; Hangisini söyleyeyim? “Altın nesil” palavrasıyla milletimizin gençliğini dinlerarası diyalog ile İslam’dan uzaklaştıran FETÖ’yu mu, hatırlatayım? 1997’de Papa ile görüşerek “Sizin misyonunuzun parçası olmak istiyorum” diyen F. Gülen ile 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kadar “kucak kucağa” olan ümmetin liderliğine soyunanları mı, hatırlatayım?

27 Eylül 2017'de A. Kıranşal imzasıyla kaleme alınan 'Dava Adamlığıyla Başlayan ve Hüsran ile Biten Bir Ömür' başlıklı bir yazı dolaşıyor sosyal medyada.

Ayşe Böhürler, bu yazıya cevap vermiş 28 Ekim 2017 tarihli bir yazı ile.

Böhürler'in yazısına bakılırsa, bu yazı Ahmet Taşgetiren'e ait. Taşgetiren'in tenkitlerine 'Viranelerin Yascısı Baykuşlar Gibi…' başlığıyla cevap vermiş Böhürler hem de sıkı bir eleştirel tarz ile.

Sosyal medyada 'Dava Adamlığı…' başlığıyla yayınlanan yazı Ahmet Taşgetiren imzasıyla tedavüle devam ediyor.

İnternetten biraz araştırdım: Bahse konu yazının aynısı Abdülaziz Kıranşal imzasıyla 2017'de yayınlanmış.

Acaba Ahmet Taşgetiren, bir kısım yazılarını 'Abdülaziz Kıranşal' müstear ismiyle mi yazıyor? Belki de öyledir, bilemiyorum.

Bendeniz bu yazımla; Ayşe Böhürler ile Taşgetiren arasındaki polemiği tahlil etmeye çalışacağım.

Taşgetiren'e mi yoksa Kıranşal'a ait olduğu meşkük olan bu yazının son çeyrek asrı mükemmel bir şekilde fotoğrafladığını belirtmeliyim.

Son çeyrek asırda 'Dava adamlığıyla' yola çıkan nicelerini gördük; Hangisini söyleyeyim?

'Altın nesil' palavrasıyla milletimizin gençliğini dinlerarası diyalog ile İslam'dan uzaklaştıran FETÖ'yu mu, hatırlatayım?

1997'de Papa ile görüşerek 'Sizin misyonunuzun parçası olmak istiyorum' diyen F. Gülen ile 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kadar 'kucak kucağa' olan ümmetin liderliğine soyunanları mı, hatırlatayım?

Hangisini hatırlatayım?

'Hümeyni rehber' diyerek saf Anadolulu insanlarımızın kanına girerek onların enerjilerini israf edenleri mi, hatırlatayım?

Humeyni'yi rehber edinenlerin devamı olduğu halde 'gömlek değiştirdik' diyerek ehl-i sünnetin çizgisini bozmaya yeltenenleri mi, hatırlatayım?

Kadının erkeğe, erkeğin kadına 'dönüşmesine' zemin hazırlayan ortamın oluşmasına teşne olan 'İslamcıları mı' hatırlatayım?

İstanbul Sözleşmesi adı altında kadını sokağa süren ve erkeğin, erkek olduğuna bin pişman eden sözleşmeyi mi, hatırlatayım?

Bu kadar hatırlatma yeter, kanaatindeyim.

Şimdi gelelim Ak Parti kurucu üyesi Ayşe Böhürler'in Taşgetiren'i eleştirdiği yazısına.

Taşgetiren veya Kıranşal'a ait olan 'Dava Adamlığından….' Başlıklı yazıda öz olarak pişmanlık ve nedamet var.

20 yıla iktidarda olan partinin (Ak Parti) kurucu üyesi Böhürler diyor ki, 'Gerçeklerden kopuk, olayların sebep-sonuç ilişkilerine bakmadan dünyayı sadece İslami referanslarla değerlendirmek yetiyor mu?'

Taşgetiren buna ne cevap verdi bilmiyorum ama Böhürlere sormak isterim ben: Siz hangi referanslarla değerlendiriyorsunuz yaşadığınız dünyayı, Böhürler hanım?

Müslüman bir insanın referansı başka ne olabilir?

Müslüman olmak 'gerçeklerden kopuk' oluyor öyle mi?

Baştan söyleyeyim: Burada ben asla Taşgetiren'i savunuyor falan değilim.

Al birini vur ötekine.

Böhürler'in bu salvolarına Taşgetiren'in ne söylediğini çok da merak ediyor değilim.

Dedim ya, al birini vur ötekine.

Devam ediyor Böhürler:

'Ümmetin umudu olmak üzere yola çıkmışız, sonra da tepeyi terk etmiş ve ne evimizi ne de nesillerimiz koruyamamışız…Burada niye koruyamayalım. Her ikisini de bal gibi aslanlar gibi koruruz' diye itirazımı yazmak isterim'.

Taşgetiren 'Ümmetin umudu olarak yol çıkmışız' derken neyi kast ediyor bilmiyoruz. Kuvvetle muhtemel, ya Erbakan'ı kast ediyor veya Tayyip Erdoğan'ı kast ediyor.

Hangisini kast ederse etsin fark etmez. 'Doğru' söylemiş Taşgetiren.

Kendilerini 'ümmetin umudu' olarak lanse ettiler ve gerçekten gelinen nokta tam bir hüsrandır.

Böhürler'e gelince: Bu hanım Taşgetiren'den daha tuhaf ve hüsranı görmemekte ısrarcı.

Böhürler 'Her ikisini de bal gibi aslanlar gibi koruruz' diyor. Yani 'hem evimizi hem de nesillerimizi koruruz' diyor Böhürler.

Nesillerimizi nasıl 'koruduğumuzu' bize anlatsanız da öğrensek sayın Böhürler?

Ülkemizin dört köşesine milli serveti israf ederek yaptığınız İmam-Hatiplerde namaz kılmak oranı yüzde 10'u geçiyor mu?

İmam-Hatiplerde deizm zemin buluyor mu, bulmuyor mu? Bu okullarla mı 'nesillerimizi koruyorsunuz' Böhürler Hanım? Size sormak isterim: Sayıları yüzleri aşan İlahiyat fakültelerinde ayet beğenmeyen akedemisyenlerle mi, nesillerimizi koruyacaksınız?

Sizin ayetleri beğenip beğenmemek hususundaki tavrınızı bilmiyoruz. Fakat ülkemizde sizin partiniz sayesinde açılan birçok ilahiyat fakültelerinde ayet 'beğenmeyen' veya 'kabullenemiyorum' diyen öğretim üyeleri var. Bu tür ilahiyatçılar ile mi nesillerimizi koruyacağız Sayın Böhürler?

Böhürler 'Dünyada olan biten milyonlarca kötülüğün içinde yolumuzu nasıl bulacağımıza dair İslam'dan bakan bir rehber geliştiremiyoruz' diyor.

Ne demek 'İslam'dan bakan bir rehber geliştiremiyoruz?'.

Müslümanın rehberi Kur'an-ı kerim ve sünnettir.

Pardon siz tahsilinizi nerede yaptınız?

İmam-Hatip mezunuysanız eğer (bilmiyorum mezuniyetinizi) size okulda sevgili peygamberimizden bahsedilmedi mi?

Diyelim ki bahsedilmedi veya bahsedildi siz hatırlayamadınız. Memleketinizde ehl-i sünnet çizgisinde yazılmış; peygamberimiz ve onun yolunda olan örnek şahsiyetlerin hayatlarını okumadınız mı?

Ak Parti kurucu üyesi Böhürler sözlerini Stephan Hawking ile bitiriyor ve diyor ki, 'Stephan Hawking'den bir sözle bitirmek isterim: Birisi bir daha size hata yapmanızdan şikayetçi olursa, ona bunun iyi bir şey olabileceğini söyleyin. 'Ne sen, ne ben hatasız bir şekilde var oluruz.' deyin.'

Sayın Böhürler, sizin beslendiğiniz kaynak anlaşıldığı kadarıyla Stephan ve onun gibiler.

Stephan veya onun gibiler de elbette doğru söyleyebilirler. Ama bir insan önce kendi kaynaklarından beslenmeyi tercih etmeli. Stephan'ın laflarına benzer Türk-İslam dünyasında binlerce akl-ı selim şahsiyet var.

Dedim ya, Stephan da doğru söyleyebilir elbette. Ama tıpkı bozuk saatin bazen doğruyu gösterdiği gibi.

Sayın Böhürler bilmiyorum hala Ak Parti'de kayıtlı mısınız?

Fakat bildiğim bir şey varsa 'Dava Adamlığıyla Başlayan ve Hüsran ile Biten Bir Ömür' başlıklı yazı, sizin içinde bulunduğunuz camiayı çok iyi fotoğraflamış.

Şayet hala 'oradaysanız' halkın temayülüne yakın görünmüyorsunuz.

Halkla ilişkiler bölümünden mezun olduğunuza göre, halkın temayülünü görmeniz beklenir...

Vesselam.