Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Tüm dünyayı kasıp kavuran bu hastalığın ülkemize sirayet etmemesi için gereken her türlü önlemi vakitlice aldık.

Yapılan tetkikler sonucunda virüs tespit edildi. Genel sağlık durumu iyi olan bu vatandaşımızın tedavisi sürüyor. Ailesi ve yakın çevresi de şuan izlemeye alınmış durumda.

Türkiye bu sıkıntıyı kayıpsız atlatacaktır. Hiçbir virüs bizim tedbirlerimizden daha kuvvetli değildir. Yarın Bakanlarımızla dar çerçeveli toplantı yapacağız.

BU VİRÜSTEN KORUNMANIN İLK ŞARTI TEMİZLİKTİR

Vatandaşlarımızdan ricam, sağlık personelinin bu konudaki itirazlarına harfiyen uymalarıdır. Bu virüsten korunmanın ilk şartı temizliktir. Temizliği imandan cüz sayan bir inancın mensupları sıfatıyla bu da milletimiz tarafından işin en kolay tarafı olmalıdır. Biz de geçtiğimiz Cuma gününden beri tokalaşmayı, kucaklaşmayı, uzaktan selamlaşma yöntemine geçerek bu çerçevede üzerimize düşenleri yerine getirmenin gayreti içindeyiz. Sadece Türkiye'de değil yurt dışında da.

Bahar Kalkanı Harekatı sınırlarımızdaki tehditlerin önüne geçme kararlılığımızın ifadesi. Tüm askerlerimizin alnından öpüyorum.

BU İŞ O KADAR KOLAY DEĞİL

İdlib'de girdiğimizi mücadele sadece terör örgütlerine değil, çok daha komplike bir güce karşıydı. İdlib'deki masumları katleden rejim, askerlerimizin kahramanlığı karşısında en ağır kayıpları vererek bu işin o kadar kolay olmadığını gördü.

Ateşkese ne kadar bağlı kalınacağı belirsizdir. Daha şimdiden ufak tefek ihlaller başlamıştır. Rusya ile bu bilgileri paylaşıp, önlemler alınmasını bekliyoruz. Karşımızdakiler sözlerini tutmazsa daha ağır bir şekilde üzerilerine gitmekten kaçınmayız.

KAÇ TANE GÖZLEM NOKTASI OLDUĞUNU BİLMİYOR

Gözlem noktalarımızın güvenliği önceliklerimizin başında. Buralara yapılacak en küçük bir saldırıda karşılık vermekle kalmayacak, çok daha ağır mukabelede bulanacağız. Bay Kemal daha kaç tane gözlem noktası olduğunu bilmiyor. Bunlara en ağır bedeli sandıkta ödeteceğiz.

Bay Kemal 12 gözlem noktası var. Suriye'nin askerleri buraları korumadı. Suriye'nin askerleri verilen sözlere ve mütabakata uymadı. O yüzden biz bu gözlem noktalarında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Eğer istiyorsan Bay Kemal seni de oraya gönderelim. Ama gidemez.

Rusya'daki görüşmelerin içeriğinden haberi yok. Bunun hocaları çok ama çok farklı.

DİMDİK DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Kamplardaki insanların yaşam koşulları insani olmaktan çok uzaktır. Ne diyor Bay Kemal, bizim gözlem noktalarını Suriye askerleri koruyormuş. Ne diyorsun sen? Kendi vatandaşlarını katleden Suriye askerleri bizim askerimizi koruyormuş. Türk askeri, bu milletin evlatları hiçbir zaman zalim Esed'in korumasına muhtaç değildir, bunu böyle bil Bay Kemal. Sen kendin korunmaya muhtaç olabilirsin ama bu milletin evlatları asla. Dimdik durmaya devam edeceğiz.

İşte tüm fotoğraf içinde bize düşen sükûnetin devam etmesini sağlamak ve saldırılara karşı mücadelemizi devam ettireceğiz. Geçici ateşkesi kalıcı ateşkese dönüştürmenin peşindeyiz. İdlib'deki krizi makul çözüm yolu bulunabilmesi için çalışıyoruz.

PKK'ya YPG etiketi yapıştırmakla gerçekler ortadan kalkmıyor. Suriye rejimine çağrımız önce ülkenin 3'te 1'ini terör örgütlerinden kurtarmasıdır. Uluslararası toplumu daha çok gayret göstermeye davet ediyoruz.

BURADA DA ÇAMURA BATACAKSIN

Türkiye sınırlarımızdaki sorunların üstesinden gelir. Asıl sorun birliğimize engel olmak isteyen içerideki sabotajcılardır. Bu iradeyi kırmak isteyen saldırı, terör örgütlerinden daha tehlikelidir. CHP'nin başındaki şahıs dün yine akılla bağdaşmayacak açıklamalarda bulundu. Bu kişi liderler seviyesinde nasıl anlaşılır bilmiyor. Baş başa görüşmek nedir, heyetler arası görüşme nedir bilmiyor. Yahu sen bir kaset kumpasıyla CHP'nin başına getirildi. O günden beri Türkiye'nin karşısında yer alıyorsun. Gidiyorsun Avrupa'ya bizi şikayet ediyorsun. Şikayet edince terfi mi alacaksın burada. Yok yahu burada da çamura batacaksın.

Kılıçdaroğlu ve partisi vesayetin sözcülüğüne savunuyor. Türkiye PKK ile mücadele eder, CHP'liler 'arkadaş' der. Türkiye FETÖ ile mücadele eder, CHP kontrollü darbe der. Türkiye DEAŞ'la mücadele eder CHP buna karşı çıkar. Türkiye sınır ötesi operasyonlar yapar, CHP karşı çıkar. Türkiye Bahar Kalkanı mücadelesi verir, CHP eli kanlı Esed'i tutar.

Bizim askerimizi, Esed'in askerinin korunduğunu söylüyor. Ne anlatırsan anlat anlamaz. Bu zatın uygulamaları 5. kol hareketedir. Kötü olmak, hain olmak çok kolaydır. Zor olan milletinizin geleceğini korumak için çalışmaktır. Kılıçdaroğlu, meşrebine uygun olarak kolay yolu seçmiştir. Ama biz zor olanın peşinde gitmekte kararlıyız.

Bunlar sadece yıkmayı bilir, bizim işimiz ise inşa ve ihyadır.

150 BİN GÖÇMEN SINIRDA

Biz dokuz yıldır göçmenlere baktık. Şimdi Avrupa'ya gitmek istiyorlar, biz de kapıları açacağız. Biz kendilerini bunu söyledik. Kapıları açarız dedik, şaka yapıyoruz sandılar. Şimdi misafirlerimiz gidiyor. Şu an 150 bin göçmen Yunanistan sınırında...

Yunan botu kaçıyor biz kovalıyoruz. Bundan sonra da öyle olacak. Naziler kamplarda neler yaptıysa bunlar da aynı. Nazilerin yaptıklarıyla, Yunanistan sınırındaki görüntüler arasında hiçbir fark yok. Batının bunlar ücretli lejyonerleri. Biz Yunan zalimliğini tarihten biliriz. Yahu bunlar sende durmayacak ki. Aç kapıları senin üzerinden Avrupa'ya gitsin.

Biz üzerimize düşen her şeyi yaptık. Avrupa'ya geçişleri uzun süre engelledik. Yüzbinlerce göçmeni ülkelerine geri gönderdik. Ülkemize söz verilen yardımların hiçbiri yapılmadı. İdlib'deki gelişmeler üzerine, ülkemizin aldığı kararla Avrupa yeniden harekete geçti. Pek çok Avrupa liderleri aradı ve bu konuyu ele aldık. Brüksel'de de anlattık. Lafa gelince hepsi ülkemizin haklılığını kabul ediyor. Ama henüz bir olumlu tavır göremedik. Yunanistan'a sadece 100 bin mülteci için 2.3 milyar doları hemen aktaranlar, Türkiye'ye milyonlarca göçmen için komik rakamlarının sözünü verenler bu sözleri bile tutmadı.

Bu ikiyüzlü tutum, Avrupa'nın kendi sonunu yavaş yavaş hazırlamasıdır. Türkiye'nin serbest dolaşım, fasılların açılması, gümrük birliği beklentilerinin karşılanmasına kadar kapılarımız açık kalacaktır. Tek talebimiz ülkemize verilen sözlerin tutulmasıdır. Varsın gerisi Avrupa düşünsün.