CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde basın açıklaması yaptı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede gelinen durumu değerlendiren Öztrak, Türkiye'nin dünyada en çok hastalığın görüldüğü 9'uncu ülke olduğunu söyledi. Öztrak, hastalığın merkez üssünün İstanbul olduğuna dikkati çekerek şunları ifade etti:

"Büyükşehirlerimize giriş-çıkışların sınırlanması doğru ancak yeterli değildir. Büyükşehir belediye başkanımız, İstanbul'da virüs yoğunluğunun en fazla olduğu üç ilçeyi açıkladı. Bunlar Bağcılar, Esenler ve Bayrampaşa. Bu ilçelerimizde hem nüfus yoğunluğu yüksek hem de ekonomik olarak çalışmak zorunda oldukları için evde kalamayan yurttaşlarımız çoğunlukta."

Öztrak, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın "hastalığın en çok 20-65 yaş grubunda görüldüğünü" ifade ettiğini belirterek, "Şimdi 65 yaş üzeri ve 20 yaş altı nüfusu evde tutuyoruz. Bu tedbir doğru mu? Doğru ancak yeterli değil." diye konuştu.

Çalışanların mesai sonrasında 20 yaş altı ve 65 yaş üzeri aile bireylerinin yanına gittiğini söyleyen Öztrak, "Biz bunun için ısrarla İstanbul gibi riskli şehirlerimizde zorunlu karantina ve izolasyon uygulayın, evde oturan yurttaşlarımızın ekonomik sıkıntıya düşmelerini engelleyecek önlemleri alın diyoruz." ifadelerini kullandı.

Öztrak, dünyanın Kovid-19 salgınının 3-6 ay, bir yıl hatta daha uzun süreceği varsayımlarına göre alternatif senaryolara çalıştığını belirterek, "Bizim ekonomi yönetimimiz de bu alternatif senaryolara çalışıyor mu?" diye sordu.

- "HASTALIĞI ERKEN YENEN ÜLKELER AVANTAJLI DURUMA GEÇECEK"

"En büyük ticaret ortağımız Avrupa'nın geliştirmekte olduğu sağlık protokolleri, hastalığı en kısa sürede yenen ülkelerin, uluslararası ticarette de en avantajlı duruma geçeceğini gösteriyor." diyen Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa salgından kurtulduğunda, Türkiye bu salgınla halen mücadele etmek zorunda olursa, korkarım elimizdeki pazarları da kaybederiz. Bu nedenle, 'Ne pahasına olursa olsun fabrikalar çalışsın' demenin, ne insani ne de ekonomik bir mantığı var. Ne yapıp edip bu salgının uzamasını önlemek durumundayız. Gelin İstanbul başta olmak üzere salgının hızla yayıldığı kritik sanayi ve ticaret şehirlerimizde Bilim Kurulu'nun görüşlerine uyun."

Öztrak, faaliyeti zorunlu, stratejik mal ve hizmet üreten sektörlerin, gerekli sağlık protokollerini uygulayarak üretimini sürdürmesi gerektiğinin altını çizerek, bunların dışındaki sektörlere ilişkin bir kez daha düşünülmesini istedi.

Hem içeriye hem de dışarıya güven veren bir ekonomik programın hazırlanması gerektiğini savunan Öztrak, "Ciddi ve ufuk veren bir programı hazırlayın. Krizin yükünün adil dağıldığı konusunda, sosyal uzlaşmayı sağlayın. Dış dünyayla teması kesmeyin." diye konuştu.

Öztrak, CHP'nin bu krizin başından beri yapıcı olduğunu vurgulayarak, parti genel merkezleri, meclis grupları, belediyeleri ve örgütleri ile ellerini taşın altına koyduklarını ifade etti.

- "ORTAK AKILLA MÜCADELE EDİLMELİ"

Salgınla mücadelede ortak akılla hareket edilmesinin önemine dikkati çeken Öztrak, "Belediye başkanlarıyla toplantı yapıyor, muhalefet partilerine mensup belediye başkanlarını çağırmıyor. Belediyelerimizin şu zor günlerde milletimize yardım etmek için düzenlediği bağış kampanyalarını yasaklıyor." diye konuştu.

Öztrak, belediye aşevlerine yapılan bağışların bloke edildiğini belirterek, "Milletin bu aşevlerinde içtiği bir tas sıcak çorbayı bile milletimize çok gördüler. Bu kriz şu gerçeği ortaya çıkardı, Türkiye'nin milli birlik ve dayanışmayı sağlayacak makamlara, mekanizmalara ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.

Öztrak şöyle devam etti: "Bu topraklarda dayanışma kültürü vardır. Zor günde birbirine omuz verme vardır. Kriz dönemleri diyaloğun artması gereken dinamik süreçlerdir. Böyle dönemlerde, değişen koşullara göre farklı tedbirler geliştirmek gerekir. Biz bunun için 'Ekonomik ve Sosyal Konseyi düzenli olarak toplayın.' deyip duruyoruz. Alınan tedbirlerin etkinliğini test etmek için ekonomi yönetimi bir istişare mekanizması oluşturdu mu? Böyle bir istişare mekanizması olsaydı, iş dünyasıyla bankalar arasında artan gerilim kamuoyuna taşınmazdı."

- "KREDİ KANALINDA BİR TIKANIKLIK VAR"

Öztrak, şirketlerin sadece yüzde 8'inin şu ana kadar açıklanan paketler kapsamında kredi kullanabildiğini dile getirerek, verilen hazine kefaletine rağmen kredi kanalında bir tıkanıklığın olduğunu ileri sürdü.

Kısa çalışma ödeneğinden yararlanmada, bürokratik işlemlerin daha da gevşetilmesi gerektiğini belirten Öztrak, getirilen ücretli izin uygulamasının çalışanı memnun etmeyeceğini söyledi.

Öztrak, şunları kaydetti: "İşten çıkarılma yasağı, işçinin ücret dahil tüm haklarını garanti altına alacak şekilde ve çalıştıranla devlet arasındaki yükünü paylaştırılabileceği biçimde kısa çalışma müessesi esas alınarak yeniden düzenlenmelidir. İşçi ve işveren temsilcilerini bir masa etrafında toplayacak bir mekanizma yok. Böyle bir mekanizma olsaydı, işçi ve işveren bir masa etrafında tartışarak ortak bir çözüme ulaşabilirdi. Bu düzenleme de Meclisten hızla geçerdi."

- İNFAZ PAKETİ

Öztrak, TBMM'de görüşmeleri süren infaz paketini eleştirerek, paketin adil, hukuki ve insani olmadığını öne sürdü.

Paket hazırlanırken muhalefetin ve saygın hukukçuların hiçbirisinin önerisinin dikkate alınmadığını savunan Öztrak, "Bu haliyle yapılan, toplum vicdanında çok derin yaralar açacak bir affa dönüşmüştür." ifadesini kullandı.

Öztrak, açıklamasının sonunda sağlık personeli, kuryeler, posta taşıyanlar, ulaştırma sektörü çalışanları, bakkallar, polisler, jandarma personeli, bekçiler ve özel güvenlik çalışanlarına teşekkür etti.

- BASIN TOPLANTISINA TEDBİREN GAZETECİLER ALINMADI

Kovid-19 riski nedeniyle basın mensuplarının bulunmadığı toplantıda gazetecilerin parti yetkililerine öncesinde ilettiği soru soruldu.

Öztrak, infaz düzenlemesiyle ilgili AK Parti ve MHP'nin hafta sonu için aldığı çalışma kararını ve düzenlemeyi CHP'nin engellediği iddiasının sorulmasına karşılık şunları söyledi:

"Biraz söylediğim gerekçelerle, yani adaletsiz olması nedeniyle Türkiye'de otokrasiyi daha da güçlendirecek olması nedeniyle, çok düşünülmesi gereken ve mutabakat aranması gereken bir yasa ama iktidar bunu dinlemiyor. 'Ne olursa olsun bunu çıkaracağım' diyor. 'Hafta sonu da çalışırım' diyor. 'Nasıl değerlendirirsiniz?' diye sordunuz. Ben itidal tavsiye ederim. Bunun üzerinde biraz daha düşünmesi lazım."

Önde gelen çeşitli profesörlerin, bu yasanın Anayasa Mahkemesinden döneceği yolunda görüş beyan ettiğini dile getiren Öztrak, "Anayasa Mahkemesinden döndüğünde ne hale geleceği belli olmayan bir yasayı neden bu kadar çıkarmak için ısrar ediyorsunuz? Yanlış yapıyorsunuz. İktidarı, muhalefeti bir araya gelip hiç olmasa burada ortak aklı çalıştırarak gerçekten Türkiye'nin ihtiyacı olan bir İnfaz Yasası'nı çıkarma imkanını bu defa da heder etmeyelim." dedi.