Hükümetin metal yorgunu olduğunu, tükenmişlik sendromu yaşadığını ileri süren Öztrak, "Millete söyleyecek sözleri kalmadı. 1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi'nden, kopyalanıp yapıştırılan ilke ve haklar, İnsan Hakları Eylem Planı denerek 232 yıl sonra, milletin önüne servis ediliyor." şeklinde konuştu.

"Acaba bu eylem planı içeriye değil de okyanus ötesine gönderilen ucu yakılmış bir mektup mu?" sorusunu yönelten Öztrak, şöyle devam etti:

"Beyaz Saray'dan beklenen o telefon bir türlü gelmeyince, Erdoğan şahsım hükümetinin aklına, acaba böyle bir çare mi geldi? Beyaz Saray'dan beklenen telefon gelmedi ama bir açıklama geldi. 'Biden, bir noktada Erdoğan'ı da arayacakmış.' Erdoğan şahsım hükümetinin milli olması gereken dış politikayı şahsileştirmesinin bedelini böyle ödüyoruz.

"BİR NOKTADA ERDOĞAN'I ARAYACAK NE DEMEK?"

'Dostum Trump, dostum Putin' denerek işler yürür sanıldı. Dış ilişkiler milli çıkarlara göre değil, Erdoğan'ın kişisel öncelik ve beklentilerine göre götürüldü. 'Biden, bir noktada Erdoğan'ı da arayacak' ne demek? Bu lafları Erdoğan sineye çekebilir. Ama ne biz ne milletimiz sineye çekemiyoruz çekemeyeceğiz. Buna sessiz kalmak milletimizi üzüyor."

"TÜRKİYE'Yİ ÖNEMLİ BİR KÜRESEL AKTÖR HALİNE GETİRMEKTE KARARLIYIZ"

CHP'nin Doğu Akdeniz'de uluslararası işbirliklerini önemsediğini, bu bölgeyi, bir refah ve zenginleşme alanı olarak gördüklerini anlatan Öztrak, "Türkiye'miz, bu yakın coğrafyanın en büyük ve gelişmiş ekonomisidir. Dolayısıyla bu bölgedeki işbirliklerinden en çok menfaat sağlayacak ekonomi Türk ekonomisidir. Bu nedenle, Körfez ülkelerinden başlayarak Doğu Akdeniz'e kadar uzanacak 'Refah Hilalinde', Türkiye'yi önemli bir küresel aktör haline getirmekte kararlıyız." şeklinde konuştu.