"Tarım işçileri günlük 88 lira için en az 88 tehlike yaşıyor"

TBMM Genel Kurulu'nda 'Mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarının araştırılması' önergesi üzerine CHP Grubu adına söz alan Ayhan Barut, Ahmed Arif'in, "Çukurovam / Kundağımız, kefen bezimiz. / Kanı esmer, yüzü ak. / Sıcağında sabır taşları çatlar, / Çatlamaz ırgadın yüreği..." şeklindeki dizelerini okudu.

Tarımsal üretimde çiftçi ve tarım işçilerinin önemini anlatan Barut, "Tarımsal üretimin en temel ayağını kuşkusuz, onca zorluğa inat üreten kıymetli çiftçilerimiz ve alınteriyle toprağı sulayan yiğit tarım işçilerimiz oluşturuyor. Ülkemizin dört bir yanında yaşamın vazgeçilmezi gıda, maliyetlerin altında ezilip perişan edilen üreticilerimiz ile fedakar tarım işçilerimizin emeğiyle sofralarımıza ulaşıyor" dedi.

Tarım işçilerinin, sürekli olarak çalışma ve yaşam zorlukları, trafik kazaları ve okula gidemeyen çocuklarıyla gündeme geldiğine dikkat çeken Ayhan Barut, şöyle devam etti:

"Ancak salgınla birlikte tarım işçilerimizin sorunları bırakın çözülmeyi daha da derinleşmiştir. Mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı sorunlar karşısında iktidar bir türlü çözüm bulmuyor, burun kıvırıyor. Tarım işçilerimiz, can güvenlikleri yok sayılıp trafik kuralları alt üst edilerek açık ve kapalı araçlarda adeta balık istifi gibi doldurularak işe götürülüp getiriliyor. Günlük 88 lira yevmiyeye çalışan bu işçiler günde 88 defa hayati tehlike yaşıyor. İnsani olmayan, kölelik dönemini anımsatan bu vahşi tablonun değişmesi gerekiyor. Kara kışa, sarı sıcağa rağmen yüzde 80'i çadırlarda ve konteynerlerde, toz-toprakta ve çamurda yaşayan, 'insanca yaşam' koşullarından çok uzakta 'geçim' derdinde olan tarım işçilerimiz bizden çözüm bekliyor. Mevsimlik tarım işçilerimizin kalıcı ve insan onuruna yakışır şekilde barınma ve beslenme sorunlarının çözülmesi şarttır."

"SALGIN NEDENİYLE YAŞAMLARI DAHA ÇOK RİSK ALTINDA"

Geçim uğruna bir çok sorunla karşı karşıya bırakılan tarım işçilerinin çözüm istediğini anımsatan Ayhan Barut, şunları kaydetti:

"Barınma ve beslenme koşulları hiç de uygun olmayan yerlerde yaşamaya çalışan tarım işçilerimizin hiçbir sosyal güvencesi ve sosyal hakları yoktur. Çok düşük ücretlerle çalışan, hastanelerden uzakta, sosyal yaşamın dışında hayata tutunmaya gayret eden tarım işçilerimiz, en temel insan haklarından olan sosyal güvence ve sağlık hakkına kavuşturulmalıdır. Mevsimlik tarım işçilerimizin çocukları, okul döneminde yollara düşmekte, eğitim ve öğretimden uzak kalmaktadır. Kendileri ve çocukları sosyal, eğitsel ve kültürel faaliyetlerden yararlanamamaktadır. Eğitim hakkı anayasal bir haktır ve tarım işçilerimizin bu hakkı sağlanmalıdır. Tarım işçilerimizin ulaşım, barınma, ücret, sosyal güvenlik, eğitim, sağlık ve sosyo-ekonomik konularda mağduriyetlerinin giderilmesi için sosyal devletin gereği yapılmalıdır. Sosyal devlet anlayışına uymayan tablodan kurtulmalıyız. Koronavirüs salgınıyla birlikte yaşamları daha büyük risk altında olan mevsimlik tarım işçileri için herkesi sorumluluk duygusuyla harekete geçmeye çağırıyoruz."