Muş Devlet Hastanesinde görev yapan Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Adem Kılınç ve Sungu Beldesi Aile Sağlık Merkezinde görevli hemşire Yeliz Kılınç, insanları sağlığına kavuşturmak için mücadelelerini sürdürüyor.

Adem Kılınç, AA muhabirine, kendisinin, eşinin ve 2,5 yaşındaki çocuğunun Kovid-19 sürecini ağır şekilde atlattığını söyledi.

Hastalık sürecinde baş ağrısı, ateş, yorgunluk, halsizlik ve vücut ağrısı yaşadıklarını belirten Kılınç, şöyle konuştu:

"Eşim ve benim için ağrılı bir süreçti. Çocuğumuz çok ateşli bir evreden geçti. Sürekli ateş düşürücü veriyorduk. Bu bizim için daha yıpratıcı oldu. Kendimizden çok çocuğumuzu düşünmek zorunda kaldık. Bu da bizim için daha yaralayıcı oldu. İlaçlarımızı düzenli kullandık. Hayatımda hiç baş ağrısı yaşamayan biri olarak bu süreçte çok ağır ağrılarla baş başa kaldım. Özellikle alışık olmadığımız boyun, bel ve sırt bölgesinde yaygın ağrılarımız oldu."

Eşinin de hastalığı çok ağır geçirdiğini, nefes almakta zorlandığını aktaran Kılınç, "Yaygın vücut ağrıları vardı. Daha önce hiçbir hastalıkta göremediğimiz kadar ağır bir ağrıydı. Sağlık çalışanları olarak mesafe, maske ve hijyen kurallarına her zaman dikkat ediyoruz, halkımızın da bu kurallara uymasını istiyoruz. Ölüm korkusu bende de baş göstermişti. İlaçlarımı düzenli kullanınca süreçte bu korku daha azaldı." ifadelerini kullandı.

"Maskesini burnunun altına takanlara kızıyorum"

Hemşire Yeliz Kılınç ise 4 ay önce Kovid-19'a yakalandığını ve zorlu bir süreç atlattığını söyledi.

İlk etapta ağrı, ateş, hafif öksürükle başlayan semptomların kemik ağrısı, nefes darlığı ve yüksek ateşe kadar ilerlediğini anlatan Kılınç, ateş derecesi, öksürük ve kemik ağrılarının sürekli artan seyir izlediğini dile getirdi.

Daha önce yaşamadığı ağrılarının olduğunu ifade eden Kılınç, şunları kaydetti:

"Tat ve koku almama başlayınca Kovid-19 olma olasılığını düşündüm. Hemen test yaptırdık. Test sonucumuz pozitif çıkınca ölüm korkusu oluşmaya başladı çünkü riskli bir hastalık. İlaçlarımızı düzenli kullandıkça rahatladık. Nefes darlığı en çok geceleri oluyordu. Sabaha kadar öksürerek uyanıyordum. Boğulurum hissiyle uyuyamıyordum. Kimse bana bulaşmaz demesin. Herkese bulaşabilir. O kadar korunmamıza rağmen bulaştı."

Kılınç, dışarıda maskesiz dolaşanların diğer insanların günahına girdiğini vurgulayarak, "Maskeyi burun ve çene altına takan insanlara çok kızıyorum. Virüs en çok burundan bulaşıyor. Maskelerimizi burnumuzu tamamen kapatacak şekilde takmamız gerekiyor. İlk günlerde nefes alırken sırtıma batıyor gibi oluyordu. Kovid-19'un semptomlarıyla karşılaşınca ne kadar tehlikeli, ne kadar bulaşıcı bir hastalık olduğunun farkına vardık." şeklinde konuştu.