Vasiyetindeki talebesi geldi, hocasının vasiyetini yerine getirmek ve son vazifesini yapmak için hocasının yıkanma ve kefen işlerini yaptı. Cenaze namazını kıldırdı. Cenaze omuzlara alındı ve mezarlığa getirildi.

Vasiyeti yerine getirmek için talebesi üstazının - hocasının kabrine girdi, mevtayı kucağına aldı ve tam hazreti imamı toprağa koyacağı vakit, hocasının cesedinin üzerine yıkıldı ve bayıldı.
Herkes talebenin hüzünden dolayı bayıldığını zennediyordu.

Talebesi ayılınca herkes başına toplandı ve durumunu sormaya başladılar.
İmam-ı Gazali rh. hazretlerinin talebesi anlattı;

Mezara girdim, üstazımın/hocamın cesedini kucağıma aldım, tam hocamı toprağa defnedecektim ki, oradan bir başka alem açıldı ve Resûlüllah'ın (a.s) mübarek eli uzatıldı ve hocamın cesedi toprağa değmeden Resûlüllah (s.a.v) onu kucağına aldı ve öyle buyurdu;

-Dünyada bizim dinimize hizmet edenleri biz kabirlerinde toprakta değil kucağımızda yatırırız.

İşte böyle Efendiler..;
"Bırakın bu fani dünya onların olsun..
Ebedî hayat bizim olsun.
Bırakın lüks, şatafat, saltanat, güç, övünmek onların olsun..
-•• Dîn-i mübin uğruna gerekirse; gariblik, DÛÂLAR, boynu büküklük, çile, hizmet, mazlumluk, mahzunluk vb bizim olsun. İşin sonunda Resûlüllah'ın omuzları var elhamdulillah _
Eğer.! Biz doğru olursak elbet kazanan biz olacağız.
Rabbimiz.! bizleri kendisinin razi olduğu Hidayet, istikamet, ilim, irfan, ihlas, ihsan, salih ameller ve hizmetler üzere eylesin ve ayırmasın.. rızasından nasipdar etsin ayırmasın. Âmin amin amin velhamdülillahi rabbûlalemin "
MÜJDELER, MÜKÂFATLAR VE MUTLULUKLAR.! KÛR'ÂNA, İLME VE KÛR'ÂN TALEBESİ OLANLARA, YA DA ONLARI SEVİP YARDIM EDENLEREDİR..

İbadat, taat ve hizmet ehline selam olsun..