Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezi'nde büyükelçilerle bir araya gelinen iftar programında konuştu.

Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkanlar;

- Çoğu kez terör örgütleri arasında farklı muamele yapılıyor. Bütün bu akıl almaz kötülükler basit hesapların bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Gelişmiş dünya, ne yazık ki bu vahşi tablonun yaşanmasına çoğu kez seyirci kalıyor. Hatta bazen sorumsuz yönetimler bu kabul edilemez yanlışların bizatihi sebebi oluyor. Bu gidişatın dünyayı iyi bir yere götürmeyeceği aşikardır. Bu gerçeği bütün ülkeler, yönetimler bir an önce görmeliyiz, buna göre hareket etmeliyiz.

- Terör, nefret, adaletsizlik, ayrımcılık, göç, açlık, yoksulluk gibi küresel sorunlara karşı artık ortak hareket etmek, ortak akıl geliştirme zamanıdır.

- Türkiye, uzun süredir bu ortak aklın, bu zeminin oluşma fikrini savunuyor. Bunun için de başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Suriye'de, Irak'ta, bölgemizde yaşanan sorunlaırn kalıcı bir çözüme ulaştırılması için büyük bir gayretle çalışıyoruz.

"ZULMETMEK, ARTIK İSRAİL'İN BİR DEVLET POLİTİKASI HALİNE GELMİŞTİR"

- Bölgemizde uzun yıllardır hepinizin tanık olduğu sorunlar yaşanıyor. Türkiye Suriye'de yaşanan son 7 yıllık iç savaştan dolayı en fazla etkilenen ülke durumunda. Türkiye, 3,5 milyon mülteciye kucağını açmış, ekmeğini paylaşmış, onların hayata tutunmasına yardımcı olmuştur.

- En son Kudüs'te yaşanan vahşet manzaraları hepimizin, uygar dünyanın gözü önünde oldu. İsrail yönetiminin yıllardır devam eden insanlık dışı zulmü maalesef Ramazan'ın hemen arifesinde bütün insanlığın gözü önünde cereyan etti. Savunmasız, silahsız insanların hunharca katledilmesi tam bir zulümdür, vahşettir. Şiddetle kınıyoruz.

"BÜTÜN ÜLKELERİN KISA VADELİ MENFAAT HESAPLARINI BİR KENARA BIRAKARAK, BU GİDİŞATA KARŞI TAVIR KOYMA ZAMANI GELMİŞTİR"

- Amerikan yönetiminin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması kararı da büyük bir yanlıştır ve bu olayların tırmanmasında çok büyük payı olmuştur. Bu taşıma kararı hem Birleşmiş Milletler hem uluslararası hukuk hem de bölge barışı için büyük bir felaketin başlamasına sebep olmuştur. Bütün ülkelerin, yönetimlerin artık cesaretle kısa vadeli menfaat hesaplarını bir kenara bırakarak bu gidişata karşı güçlü bir ses çıkarma, tavır ortaya koyma zamanı gelmiştir. Zulmün fotoğrafı gayet açık ve nettir. Türkiye olarak bütün ülkeleri, zulme karşı barışın, adaletin, hukukun yanında yer almaya davet ediyoruz.

"DARDA KALANLARIN YARDIMINA KOŞMAYI GÖREV BİLİYORUZ"

- Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sınırlarımızın ne içinde ne de dışında ülkemizin milli güvenliğini tehdit edecek, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehlikeye sokacak tek taraflı oldu bittilere asla rıza göstermeyeceğiz.

- Yaşanan olumsuzluklardan zarar gören bütün masum ve mazlum insanlara, darda kalanlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Suriye halkının ve onların haklı mücadelesinin yanında kararlılıkla duracağız. Canlarını kurtarmak için ülkemize sığınan kardeşlerimizi misafir etmeye devam edeceğiz. Dünyanın neresinde olursa olsun darda kalanların yardımına koşmayı görev biliyoruz. Myanmar, Yemen ve Somali'de ihtiyaç sahiplerinin olduğu her yerde Türkiye olarak var olmaya devam edeceğiz.

- Umudunu Türkiye'ye, uygar dünyaya bağlayan insanları hayal kırıklığına uğratmayacağız.

"BU SEÇİMLE, VESAYET UNSURLARI HİÇBİR ZAMAN VAR OLAMAYACAK"

- 16 Nisan 2017 yaptığımız kapsamlı anayasa değişikliğiyle bu seçimde ilk defa sistem değişikliğinin seçimini yapacağız. Bu seçim aynı zamanda parlamento seçimlerini de beraberinde getiriyor. Aynı gün hem parlamentomuzu hem de ülkeyi yönetecek cumhurbaşkanımızı seçeceğiz.

- Bu seçim, vesayet unsurlarının hiçbir zaman var olamayacağı bir seçim olacaktır.

- Bu seçimle birlikte oluşan yeni hükümetimiz, güçlü parlamentomuzla birlikte ülkemiz gelecek 5 yıl içerisinde istikrarını sürdürmeye, bölgesel ve küresel barışa katkı vermeye devam edecektir.