Başbakan Binali Yıldırım, Kocaeli'deki Deprem Çalıştayı'nda açıklamalarda bulundu. Yıldırım, "Altyapı, üst yapı tedbirlerini alarak deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek mecburiyetindeyiz" dedi. Başbakan, "Deprem, dünyanın gerçeği. Depremleri engelleme şansımız yok. Gelişimine baktığımız zaman son yüzyıl içerisinde 39 Erzincan depremiyle beraber deprem hareketlerinin doğudan batıya doğru ilerlediğini görüyoruz. Bunun en son örneği 99 depremidir. Demek ki bundan sonra olacak deprem de batı bölgemizde olacak. Bu bilimsel bir tespittir. Bu gerçeği bilerek, bu alanda bilinçlenerek altyapı, üst yapı tedbirlerini alarak deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek mecburiyetindeyiz" diye konuştu.

Kocaeli'deki Deprem Çalıştayında açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, "Altyapı, üst yapı tedbirlerini alarak deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek mecburiyetindeyiz." dedi.

DOĞUDAN BATIYA İLERLİYOR

Başbakan Yıldırım, "Deprem, dünyanın gerçeği. Depremleri engelleme şansımız yok. Gelişimine baktığımız zaman son yüzyıl içerisinde 39 Erzincan depremiyle beraber deprem hareketlerinin doğudan batıya doğru ilerlediğini görüyoruz. Bunun en son örneği 99 depremidir. Demek ki bundan sonra olacak deprem de batı bölgemizde olacak. Bu bilimsel bir tespittir. Bu gerçeği bilerek, bu alanda bilinçlenerek altyapı, üst yapı tedbirlerini alarak deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek mecburiyetindeyiz." dedi.

DEPREME HAZIR OLMAK

Yıldırım, "Depreme hazır olmak, deprem olduktan sonra düşüneceğiniz, karar vereceğiniz tedbirlerle olmaz. O deprem sonu zaten sağlıklı düşünce veyahut bir şey ortada kalmıyor. Panik havasıyla doğru yapacaklarınızı bile yapamaz hale düşüyorsunuz. O yüzden depremle yaşamanın yollarını en iyi şekilde öğrenmemiz, depreme hazırlıklı olmaktan geçiyor." konuşmasına devam etti.

YÜZDE 42'Sİ DEPREM RİSKİ ALTINDA

Yıldırım, "Türkiye olarak şunu aklımızdan çıkarmayalım. Topraklarımızın yüzde 42'si deprem riski altındadır. 1900'lü yıllardan bu yana 2017'ye kadar geçen 117 yıl içerisinde ülkemizde toplam 5 bin 905 deprem gerçekleşmiş. Bu depremlerden 5 bin 83'ü, 4 ve 5 şiddet aralığında, 722'si 5-6 aralığında, geriye kalan 100 adedi de 6 ile 8 şiddetindedir. Bu depremlerde ne yazık ki 87 bin insanımızı kaybettik. Yani 117 yıl içinde 8 ve üzeri şiddette hiç deprem olmamasına rağmen bu can kaybı yaşandı." dedi.

7 MİLYONUN ÜZERİNDE KONUT YAPILACAK

Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında 15 yılda TOKİ marifetiyle tam 780 bin konut yapımını gerçekleştirdik. 2011 Van depreminden sonra 28 bin konutu inşa ettik, hak sahiplerine bir sene içerisinde teslim ettik. 81 ilde toplam 1 milyon 76 bin birimin dönüşümü şu anda başladı, devam ediyor. Hedef, 2023 yılına kadar, Cumhuriyetimizin 100. yılına kadar 4 milyon, 2030 yılına kadar da 7 milyonun üzerinde konut yeniden yapılacak, dönüşüm tamamlanmış olacaktır."

1999 DEPREMİ

Başbakan Yıldırım'ın çalıştayda yaptığı konuşma şöyle: 1999 günü yaşanan depremin yürekleri derinden sarstığını hatırlatan Başbakan Yıldırım, “O gece yaşanan deprem yüreğimizi derinden sarstı. 7.4 şiddetinde gerçekleşen deprem 45 saniye sürdü. Bu depremde maalesef 17 bin 480 vatandaşımız hayatını kaybetti. 23 bin 781 vatandaşımız da yaralandı. 505 vatandaşımız sakat kaldı. 285 bin 211 konut, 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Yaklaşık 16 milyon vatandaşımız depremden doğrudan ve dolaylı olarak etkilendi. Düzenlenen bu toplantı deprem konusundaki bilinçlenme ve depreme hazır olma anlamında büyük katkılar sağlayacaktır. Buna inanıyorum. Doğal afetlerin getireceği yıkım ve zarar, afet meydana geldikten sonra değil olmadan önce alınan tedbirlerle azaltılabilir. Deprem dünyanın gerçeğidir. Depremleri engelleme şansımız yok” dedi.

“O DÖNEM ANKARA DEPREMDEN BİHABER KALMIŞTIR”

Deprem hareketlerinin Doğu’dan Batı’ya doğru ilerlediğini ifade eden Başbakan Yıldırım, bunun bilimsel bir tespit olduğuna da vurgu yaparak şöyle devam etti: “Gelişimine baktığımız zaman son yüzyıl içerisinde 1939 Erzincan depremi ile beraber deprem hareketlerinin doğudan batıya doğru ilerlediğini görüyoruz. Bunun en son örneği 1999 depremidir. Demek ki bundan sonra olacak deprem de Batı bölgemizde olacaktır. Bu bilimsel bir tespittir. Bu gerçeği bilerek alt ve üst yapı tedbirlerini alarak deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek mecburiyetindeyiz. Şiddetli depremlerde bile can ve mal kayıplarını en aza indirecek ülke örneklerimiz var. Biz iktidara geldiğimiz 2002 yılından itibaren bu konu üzerinde titizlikle duruyoruz. Üzülerek ifade etmek isterim ki bu depremi İstanbul’da yaşamış biri olarak o dönemde Türkiye’nin yönetiminde olanları bırakın depreme yönelik tedbir almak, iki gün boyunca deprem hakkında fikirleri yoktu. Çünkü bütün iletişim ve ulaşım alt yapısı çökmüş, Ankara depremden bihaber kalmıştır. O dönemde İstanbul Belediyesi Deniz Otobüsleri Genel Müdürüydüm. Deprem olur olmaz Bostancı’dan iletişim kesik olduğu için Mudanya, Armutlu, Çınarcık, Yalova’da gemilerimiz vardı. Bu gemilerle telsiz irtibatı kurarak oradan ekipleri hemen sahaya çıkardık. Yarım saat içerisinde depremin ağır bilançosunu öğrenme imkanı bulduk. Ve o an belediye başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı hemen arayarak acil bir eylem planı yaptık. Bu eylem planının esası şuydu. Bütün İDO’nun seferlerini iptal ettik. 20 civarındaki gemiyi doğrudan deprem bölgelerine yönlendirdik. O gün boyunca yaptığımız bu çalışmayla 2 bin 900’ün üzerinde yaralıyı hastanelere ulaştırdık. Ve onları hayata döndürme imkanı bulduk. Bu o anda verilen bir karar, yapılan bir çalışmadır. Daha sonra rahmetli Ecevit bu çalışmayı günlerce konuşmalarında anlattı.”