TÜSİAD toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Reformları yapmaya devam edeceğiz. Vergi reformunu yapacağız. Yatırım ortamının iyileştirilmesi için iddialı bir eylem planını hayata geçireceğiz." dedi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmalarından satır başları;

Türkiye'nin son 15 yılda başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Siyasi olarak bütün alacağımız kararlarda dikkat ediyoruz.

Türkiye özel sektörün dinamiği ile büyüyen bir ülkedir. Özel sektörün gücü Tüürkiye'nin lokomotif gücüdür. Küresel krizin henüz bittiğini söylemeliyiz, ama Türkiye aldığı tedbirler sayesinde en az etkilenen ülke.

ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE BÜYÜME 2 HANELİ OLURSA ŞAŞIRMAYIN

15 Temmuz'un hedefi Türkiye'ydi. Kalkınan, büyüyen Türkiye'nin önünü kesmekti. 15 Temmuz sonrası 3. çeyrekte Türkiye 4.9 küçüldü. Yılın sonuna geldiğimizde 3.2 büyüme ile AB ülkelerinin üzerine çıkan bir büyüme oranını yakaladı ve yılı böyle tamamladı. Aylar süren süre içinde tamamlamış ve yoluna devam etmiş bir ülke olan Türkiye'den bahsediyoruz. 2017'de büyük kriz olacak, iflaslar olacak, faizler kontrol edilemeyecek denildi. 2017'ye geldiğimizde Türkiye birinci çeyrekte yüzde 5.2 büyüdü, 2. çeyrekde 5.1 büyüdü, üçüncü çeyrekte büyüme 2 haneli olursa şaşmayın diyorum.

Yüzde 5-6 arasında bir büyüme gerçekleşecek. Özel sektörümüze, ekonomimize güveniyoruz ve bu yüzden gerekli tedbirleri aldık, kredi garanti fonu ile 250 milyar lira bir kaynak oluşturuk ve bundan 250 bin civarında işletmemizin yararlanmasını sağladık. KOSGEB'in KOBİ'lere sağladığı imkanlar ile 500 bin işletmemiz burada nefes aldı, işlerini yoluna koydu ve ekonomimiz büyümeye devam etti. Kriz senaryolarını ters yüz edip geride bıraktık.

ÖZEL SEKTÖRÜMÜZE GÜVENİYORUZ

Kriz senaryolarını ters düz ettik geride bıraktık. Şimdi aynı şeyler 2018 için söylenmeye başlandı. Büyük kriz olacak gibi laflar söyleniyor. 2018 kolay olmayacak. Ancak istikrar güven sayesinde 2018 de her şey güzel olacak. Büyüme aynen devam edecek. Gereken tedbirleri alıyoruz.

Biz özel sektörümüze güveniyoruz. Kriz senaryolarını ters düz ettik geride bıraktık. Şimdi aynı şeyler 2018 için söylenmeye başlandı. Büyük kriz olacak gibi laflar söyleniyor. 2018 kolay olmayacak. Ancak istikrar güven sayesinde 2018 de her şey güzel olacak. Büyüme aynen devam edecek. Gereken tedbirleri alıyoruz.

Türkiye'nin kalkınmasına kamu 1 katkı sağlıyorsa, özel sektör 8 katkı sağlıyor. Sizleri dikkate almadan, meseleye dahil etmeden yapılması söz konusu edilemez. Yol haritasını birlikte yapacağız. Bu işler nedir? Bir kere reformları yapmaya devam edeceğiz. Vergi reformunu yapacağız. Yatırım ortamının iyileştirilmesi için iddialı bir eylem planını hayata geçireceğiz.

HEDEF İLK 20

Hedefimiz önümüzde 3 yıl içerisinde ilk 20 ülke arasına sokmak.Beşeri sermayemizin kalitesini artıracağız. Eğitimde göstergelerimiz tam da bizim arzu ettiğimiz seviyede değil ama birkaç hususu burada aydınlatmak isterim. Bütün şartlara rağmen Türkiye büyümeye gelişmeye devam ediyor. Bu konuda tereddüt göstermeyin, ülkemize güvenelim, bölgemizin ülkemiz açısından ne kadar önemli olduğunun farkında olup, çalışmalarımızı sürdürelim.

EĞİTİM REFORMU

Okul öncesi eğitim özellikle son 15 yılda kayda değer bir şekilde artmıştır. Okul öncesi eğitim yüzde 50 seviyesine ulaşmıştır. 15 yıl önce yüzde 10'un altındaydı. İlköğretimde yüzde 97, ortaöğretimde yüzde 83 seviyesine erişmiş bulunuyoruz. Üniversitelerimizin sayısı fazla. 4+4+4'ü getirdiğimiz yıldan itibaren okulda kalış süreleri 5.5 yıldan 2015 yılda 8 yıla çıktı, 2030 yılında 14.5 yıla çıkacak. Üniversitelerimizin sayısını artırmak eleştiri konusu olabilir. 1 milyon gencimiz lise mezunu oluyor ve üniversite kapısında bekliyor. Sayıları artırmasaydık, üniversiteye girecek sayıları daha fazla artacaktı.

SURİYE SORUNU

Suriye sorunu çözüm noktasına geldi ise Türkiye'nin büyük payı vardır. Kimin gerçekte terör ile mücadele ettiğini bilen biziz. Dünyada hiçbir ülke aynı anda 3 terör örgütü ile mücadele etmiyor. Bir yandan DAEŞ, PKK, FETÖ... Bu ülke kimliğini taşıyan herkesin başımızın üzerinde yeri var. Son 2 yılda taarruz esasına dayanan bir mücadele yöntemi ile 780 kilometrekare her noktasında Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı dalgalanıyor. Bunu gören dış güçler, yeni versiyonlarını hayata sokmak gayreti içerisindedir.Terör örgütü ile açık ve seçik bir şekilde işbirliği yapmak, DAEŞ'i yok etmek için böyle bir işbirliği yapmaya mecburlarmış. Bunu asla ve asla ikna edemezler. Önem verdiği dostluk ilişkisine zarar verdiğini söyledik.

ABD'YE SARRAF TEPKİSİ

Sorun, Amerika Birleşik Devletleri'nin bölgeye bakışındadır. İşte 15 Temmuz Darbesi'nin arkasında olan FETÖ'nün tüm dünya kabul ediyor, Amerika bu konuda hiçbir adım atmıyor. 11 Eylül'de ikiz kuleler yıkıldığında birkaç gün sonra Başkan Bush onların enkazında direnerek Amerika büyük bir atak ile karşı karşıyadır. Bunu yapanı ininde vuracağız dediğinde tüm ulusları buraya davet ettiğinde en önce giden ülkelerden biri biz olduk. Aynı Amerika, terör örgütü başını vermeti kabul etmiyor. Tüm bunlardan öte, Türkiye, niye Amerika'ya soğuk bakıyor. FETÖ darbesi sonrası Amerika'nın hareket etmekte isteksizliği nedeniyle soğuk bakıyor ve haklı. Müttefikimiz olan ülkeler, ne4 demelerini beklerdik. Asla ve asla bu darbeyi desteklemiyoruz, Türk hükümetin yanındayız demelerini beklerken. Derin bir sessizlik karşısında kaldık. İngiltere bunun istisnasıdır. Darbe oldu geçti, bu işi yapanları fazla hırpalamayın demeye başladılar. Bu da bizim canımızı sıkan en önemli gelişme olmuştur. Türkiye'nin geleceğinin modern dünya ile entegre bir şekilde devam etmekte olduğunu biliyoruz.

Adama açıkça diyor ki "Yalan söylersen ceza almaktan kurtarırız, Amerika yetkilileri ile işbirliği yaparsan cezandan kurtulursun" bu adalet oluyor, bize gelince nerede hukuk devleti? Bunu Türk milleti yemiyor. 15 Temmuz'da yapılamayan işi ekonomik saldırı ile başarmaktır. Bu ekonomik saldırıdır. Türk ekonomisi, Türk milleti bu saldırıyı boşa çıkaracaktır.Bundan sonraki adım Cenevre'de kalıcı hale getirmek. Etnik grupların içinde yer alacağı Suriye devletinin oluşturulmasıdır. Şimdi, Kuzey Irak bölgesel yönetimi Irak'ın anayasal sınırları içerisine gelmek zorunda kalmıştır.

Türkiye'nin 2023 hedeflerini hayata geçiriyoruz.

Geçtiğimiz 10 yıl içinde küresel krizde dünyada sadece 10 tane büyük proje yapıldı. 6 tanesini Türkiye yaptı. Türkiye'yi kimse küçük görmesin. En geniş köprüsünü, en büyük havalimanını yapan Türkiye olmuştur. Osman Gazi Köprüsü ile İzmit Körfezi'ni yapan Türkiye'dir. Avrasya Tüneli ile iki kıtayı denizin altında birleştiren ülke Türkiye'dir. Dünyadaki tek projedir. Bir mühendislik harikası projesidir. Aynı şekilde Marmaray... Hızlı trenler, bölünmüş yollar tüm bunlar Türkiye'nin geleceği için yapılması gereken altyapı projeleridir. Sorunlarımız var ama bir yandan da olumlu tarafına bakacağız. Gazi Mustafa Kemakl Atatürk'ün dediği gibi "Hiçbir şart altında moralimizi bozmaya ihtiyaç yok"

Moral bozukluğunu ne anlama geldiğini iş alemi iyi bilirsiniz, geleceğe ümitle bakıp ülkemize milletimize güveneceğiz. Günün sonunda kendi geleceğimizi kendimiz inşa edeceğiz. Başkalarını bize vereceğiz katkı sınırlıdır.

Uluslararası ilişkilerde menfaatlerin birleşmesi vardır. Menfaatleriniz yanyana gelmişse dost, çatışmışsa o dostluk biter. Genç kuşaklar ve aydınlık yarınlar için akıl teri, alın teri dökmekten başka hiçbir yolumuz yok. Farklılıklarımız biiz ayrıştıran değil bizi zenginleştiren farklılıklar olduğu bilincinde olmalıyız.