İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçen hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda FETÖ ile mücadele başlığında, “Türkiye çok ciddi bir konuda bir tünelden geçti Allah’a şükür. Bitti mi? Bitti diyen yanılır, bunu da çok net söylüyorum, devletin bilgilerine sahip olan birisi olarak söylüyorum. Şu anda elimizde olan bir işi bitirdiğimiz zaman rahatlayacağız. Elimizde bir işimiz var, Adalet Bakanlığımızla birlikte bu meseleyi yürütüyoruz, bunu bitirdiğimiz an rahatlayacağız ve bu, tehdidin, tehlikenin ortadan kalktığı anlamına gelmez ama çok önemli bir şekilde Türkiye bu tünelden Allah’a şükür çıkmış olacaktır” demişti. Bu sözlerin ardından gözler sır gibi saklanan çalışmaya çevrildi.
"ARDIŞIK ARAMA"
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ'ın haberine göre, iki bakanlığın
yürüttüğü ortak çalışmanın büfe ve ankesörle telefonlardan yapılan
“Ardışık arama” üzerine olduğu öğrenildi. Soruşturma kaynaklarının
Bylock’tan daha önemli bir “Delil” olarak nitelendirdikleri
“Ardışık arama” yöntemini kullanan FETÖ imamlarıyla irtibata geçen
kamu görevlilerine önümüzdeki dönem kapsamlı şekilde operasyon
yapılacağı belirtildi. Bu kapsamda gözaltına alınanların yüzde
30’nun üzerinde kişinin “İtirafçı” olmasını dikkate alan iki
bakanlık, tamamlayacağı çalışma ile FETÖ’nün devletteki
yapılanmasını önemli ölçüde deşifre etmeyi planlıyor.
ÖRGÜT ÜYELERİ DEŞİFRE OLUYOR
Adalet ve İçişleri Bakanlıklarının gizli tuttuğu çalışmanın
konusunu “Ardaşık arama”nın oluşturduğunu bildirdi. Buna göre, iki
bakanlık kamu kurum ve kuruluşlarına sızan FETÖ mensuplarının
deşifre edilmesinde “Büfe ve ankesörlü telefonlardan ardışık arama”
üzerinde etkin şekilde duruyor. Çalışmada, bu yeni delilin
soruşturmalarda nasıl kullanılacağına ilişkin ayrıntıların
belirlendiği öğrenildi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından
FETÖ’ye yapılan 217 bin kişinin gözaltına alındığı 62 bin
operasyonun 433’ünü “Ardışık arama” operasyanları oluşturdu. FETÖ
üyelerinin, deşifre olmamak için kullandığı bu yönteme göre örgüt
abisi, sorumlu olduğu üyeleriyle büfe veya ankesörlü telefonlardan
arayarak haberleşiyor. Özellikle bu yöntem, TSK’deki askerlerden
sorumlu olan imamlar tarafından sıkça kullanılıyor. Bu yolla
örgütle irtibatlı askere, buluşma günü, saati ve yeri bildiriliyor.
Savcılıklar, geçmişe dönük büfe ve ankesörlü telefon kayıtları
üzerinden yaptığı araştırmada ardışık şekilde yapılan aramayı
şüpheli olarak kayda geçiriyor. Bu yolla örgüt üyeleri deşifre
oluyor. Bu yöntem, devlet içinde Bylock kullanmayan ve halen
deşifre edilmemiş örgüt üyelerinin tespit edilmesini
sağlayacak.
FETÖ TEHDİDİ SONA ERECEK
İçişleri Bakanı Soylu, 17 Ekim’de konuk olduğu A.A. Editör
Masası’na bu çalışmaya ilişkin ipuçuları vermişti. Soylu, “Şu anda
elimizdeki en kuvvetli operasyonlar ardışık ve ankesörlü arama
işidir. ByLock operasyonlarından daha ciddi operasyonlardır ve
devam ediyor. Yargı, kolluk kuvvetleri burada omuz omuza büyük
mücadele vermektedir. Bunu bitirdiğimiz andan itibaren,
Türkiye’deki FETÖ tehlikesi tamamen ortadan kalkacaktır. Bunu çok
net şekilde söylüyorum.” demişti. “Ankesör ve ardışık aramalarla
bağlantılı çok enteresan bir şey var” diyen Soylu, burada gözaltına
alınanların yüzde 30’un üzerindekilerin itirafta bulunduğunu,
“Evet, Biz böyleyiz” dediğini açıkladı. Soylu, “Başka bir yüzde 30
daha söyleyeyim, bunların yüzde 30’u da daha önceki meselelerde,
1-2 yıllık meselelerde de bu işin içerisindeler. Yani çok önemli
bir alana, verimli bir araziye girildi ve orada da çok iyi bir
sonuç alınıyor. Burada da titiz çalışılıyor. Kılı kırk yararak
yanlış bir iş yapmamak için, elimizdeki bu verimli araziyi de
tüketmemek için arkadaşlarımız çok önemli bir çalışma ortaya
koyuyorlar” bilgisini vermişti.