SAMSUN'da katıldığı programda konuşan Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, gıdanın önemine
dikkat çekerek, "O kadar önemli ki ve şuna inanarak söylüyorum;
'20-25 yıl sonra silah mı gıda mı? Gıda, gıda, gıda.' İstediğiniz
kadar silahınız olsun ama gıda ile her işi halledeceksiniz. Gıdanız
olduğu müddetçe gelişmiş ülkeler olacaksanız" dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Samsun Valisi Osman Kaymak'ı
makamında ziyaret etti. Valilik binası önünde karşılanan bakanlar,
daha sonra Vali Kaymak ile makamında görüştü. Ziyaret basına kapalı
olarak gerçekleşti. Bakan Fakıbaba ve Bakan Demircan daha sonra
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi tarafından
düzenlenen 'Ziraat öğreniminin 172'nci yılı' kutlama törenine
katıldı. Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen
programa Vali Osman Kaymak, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya
Yılmaz, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Çİğdem Karaaslan, OMÜ
Rektörü Prof.Dr. Sait Bilgiç, OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr.
Yusuf Demir, akademisyenler ve öğrenciler de
katıldı.
Burada konuşma yapan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet
Eşref Fakıbaba, tarımsal öğretimin çok önemli olduğunu ve
çiftçilerin de doğru bilgi ile buluşturulması gerektiğini belirtti.
Bakan Fakıbaba, "Cumhuriyet'in ilk yıllarında Ulu Önder Mustafa
Kemal Atatürk, 'Milli ekonominin temeli ziraatir' diyerek tarımın
ülke ekonomisindeki önemini vurgulamış; önemli bir vizyon. Ben
sadece ülke ekonomisi değil, ülkemin bağımsızlığı olarak da kabul
ediyorum. Eğer bir ülke kendi gıdasını üretemiyorsa, başka ülkelere
muhtaçsa, tam bağımsız bir ülke haline de gelememiştir diyorum"
ifadelerini kullandı.
1930 yılında Ankara'da Yüksek Ziraat Okulu açıldığını ve
tarımsal faaliyet alanı içindeki tüm unsurların çabalarıyla bugünkü
düzeye geldiğini anlatan Bakan Fakıbaba, şunları
söyledi:
"1980 yılına kadar ülkemiz genelinde tarım eğitimi veren
ziraat fakültesi sayısı 5 iken bugün itibarıyla bu sayı 37'ye
ulaşmıştır. Bilimsel ve teknolojik imkânlar her geçen gün
değişmekte ve gelişmektedir. Buna bağlı olarak dünyada temel tarım
ve gıda ürünlerinde üretim, tüketim ve ticaret dengeleri de hızla
değişmektedir. Sektörde rekabetçilik ve sürdürülebilirlik ön plana
çıkan kavramlar haline gelmiştir. Bu şartlar altında tarımda kısal
kalkınmayı gerçekleştirecek emin olun sizlersiniz."
Bakan Fakıbaba, kırsal kalkınmanın, kırsalda yaşamın çok
önemli olduğunu belirterek, şöyle
dedi: "Maalesef ihmalden dolayı, burada bizim
de ihmalimiz var, çok değerli bilim adamlarının da, oradaki yaşamı,
orada yaşanan ortamı maalesef insanlar yetersiz bulmuş ve şehirlere
gelmişler. Şehirlere gelmişler ve köyler sahipsiz kamış. Oysa emin
olun sizlerin biraz desteği ile bizlerin gayreti ile ve işbirliği
ile kırsa kalkınmayı gerçekleştirdiğimiz takdirde, olmaması için
hiçbir neden yok, inanın bu sefer göçler tersine dönecektir. Yani
şehirden köylere. Olmaması için hiçbir neden yok."
Fakıbaba, konuşmasının devamında gıdanın önemine vurgu
yaparak, şunları kaydetti:
"Toplum hekimi, koruyucu hekimlik; eğer biz gıdada o
güvenliği sağlayamazsak, karnımızı doyuramazsak, 100 tane Samsun
olsa 40'ıncı gün dayanırsınız, 41'inci günü, 50'nci günü, Allah
korusun düşmanım falan dışında söylüyorum, sizin malınız olsa bir
şahsa dersiniz ki 'Yahu bir karnımı doyurayım ben bu Samsun'u
veriyorum.' Çünkü ölmek üzeresiniz. Sağlık her şeyin başı. Gıda
öyle bir olay ki gerçekten gıdaya çok basit gibi görüyoruz. Genelde
hep gidiyoruz, oturuyoruz önümüze her yerde pat pat pat bir şeyler
koyuyorlar. Ben yemek istemiyorum, az yemek istiyorum. Ben gönlüm
istediği zaman isterim zaten. Koyuyorsun ama önümdeki yediğim şeyin
4'te 3'ü gidiyor. Sen bunu mutfağa götüreceksin ve dökeceksin. Ben
bu gıdayı zor üretiyorum, emek veriyorum. Benim çiftçi kardeşlerim
o balı, o yemekleri, o eti, o sucuğu, o yoğurdu, sütü kolay mı
üretiyor? Çok zor şartlarda üretiyoruz ama çok çabuk da
kaybediyoruz. Nasıl üzülüyorum nasıl hayıflanıyorum. 800 milyon
insan dünyada açlık çekerken, benim önümden yarım yarım onların
kalkması beni öyle rahatsız ediyor ki. Ne kadar ayıp bir şey ya.
Bırakın ben isteyeyim, zeytin isterim, bal isterim, kaymak
yemiyorum ya bana kaymak niye zorla yedireceksin? Yanlış mı
düşünüyorum? Ben daha az para ödemek istiyorum, bana niye zorla
daha fazla para ödetmek zorunda bırakıyorsun? Ben yediğimin
miktarını vermek istiyorum. Bunu anlatmak için gerçekten yetişmiş
akademik kadro ile sektörün talebine cevap verebilecek ve
bilgilerini sahaya aktarabilecek donanımdaki insan kaynağına
ihtiyacımız var ve insan kaynağı da sizlersiniz."
Gelecekte en önemli mesleklerin veteriner hekimlik, ziraat
mühendisliği, teknikerlik ve teknisyenlik olacağını söyleyen
Bakan Fakıbaba, şöyle dedi: "O kadar önemli ki
ve şuna inanarak söylüyorum; 20-25 yıl sonra silah mı gıda mı?
Gıda, gıda, gıda. İstediğiniz kadar silahınız olsun ama gıda ile
her işi halledeceksiniz. Gıdanız olduğu müddetçe gelişmiş ülkeler
olacaksanız. Bu nedenle ki ziraat fakülteleri ve veteriner
fakülteleri, Türkiye'nin tarımsal faaliyetlerini üst düzeyde
yönlendirecek olan ziraat mühendisleri ve veteriner hekimlerinin
yetiştirilmesi için oluşturuluşmuş önemli öğretim kurumlarıdır. Çok
şanslısınız genç arkadaşlar, bu okullardan mezun olmak, ziraat
mühendisi, veteriner hekim olmak o kadar önemli bir olay ki inanın
şu anda farkında olmayabilirsiniz ama 15 yıl sonra diyeceksiniz ki
'Bir bakanımız vardı böyle diyordu ama pek fazla adama
inanamıyorduk gerçekten haklıymış'. En muteber mesleklerin başında
ziraat mühendisi ve veteriner hekim arkadaşlarımız geleceklerdir"
diye konuştu.
'BİLGİ ÜRETEN TOPLUM OLMAK ZORUNDAYIZ'
Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ise programda yaptığı
konuşmada, "Beslenme ve çevre şartları sağlık üzerinde etkili.
Tarım da beslenmenin temeli. Eğer bu coğrafyada biz maruz
kaldığımız saldırılar karşısında onurlu, başımız dik, alnımız ak
bir şekilde insanlığı da hizmet edeceksek bilgiyi ve teknolojiyi
yakalamak zorundayız. Bilgi üreten toplum olmak zorundayız. Tarımda
bilginin önemini söylemeye gerek yok" dedi.
Konuşmaların ardından Bakan Fakıbaba ve Bakan Demircan'a
Rektör Bilgiç tarafından hediye takdim edildi.