MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Siyaset ve Liderlik Okulu'nun 15. Dönem Açılışı nedeniyle yazılı açıklama yaptı.

Terörist Mazlum Kobani'yle ilgili ABD'ye tepki gösteren Bahçeli şu ifadeleri kullandı:

"Kod adı Mazlum, asıl ismi canavar olan YPG'li teröristbaşını telefonla arayıp methiyeler düzen, bununla kalmayıp ülkesine davet eden Trump amansız ve tedavisi imkansız bir nefret ve melanet virüsüne yakalanmıştır. Gerçekler örtülemeyecek kadar meydandadır. Kırmızı bültenle aranan bir katilin müttefik bir ülke tarafından takdir ve taltif edilmesi ayıptır, hukuk dışılıktır, namertliktir. ABD Başkanı'nın Türk milletinin onuruyla oynama teşebbüsü tarifi ve tamiri olmayan bir alçalma ve kepazelik halidir."

Bahçeli, ABD Başkanı Trump'ın mektubuna da tepki göstererek, "ABD Başkanı Trump gerek tehdit dozu yüksek mesajlarıyla gerekse de Sayın Cumhurbaşkanımıza yazdığı çukur ve çürük mektubuyla iki ülke arasındaki ilişkilere önemli ölçüde hasar ve zarar vermiştir. Türk milleti Trump mektubunu gıyaben yırtmış ve çiğnemiştir" dedi.

"MEKTUP ABD'YE İADE EDİLMELİ"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bahçeli, "Mektup nezaket dışıdır. Trump'ı kınıyorum. Türkiye Cumhuriyeti'ni ileride çok daha iyi tanıyacaktır. Ne yapsın Sayın Cumhurbaşkanı, hatıra olarak saklayıp müzeye mi koyacak? ABD'ye iade etmesi en doğru yoldur" dedi.

YPG'li terörist Mazlum Kobani için iade talebiyle ilgili olarak Bahçeli, "Bundan siyasiler yararlanmamalı" diye konuştu.

'TÜRKİYE, TERÖRÜ SINIR HATTINDAN SÖKÜP ATTI'

Bahçeli, Barış Pınarı Harekatı'yla Türkiye'nin hedeflerine ulaştığını, terörü sınır hattından söküp atttığına işaret ederek, şu mesajları verdi:

"17 Ekim 2019'da ABD'yle yapılan 13 maddelik uzlaşma, 22 Ekim 2019'da Rusya'yla sağlanan 10 maddelik anlaşma stratejik bir başarı, milli bir uyanışın müjdesidir. 1945'ten bugüne kadar bazen çok kutuplu, bazen de tek kutuplu bir alana hapsolan uluslararası sistem içinde manevra kabiliyeti zaman zaman daralan, siyasi, diplomatik ve ekonomik sıkışma yaşayan Türkiye sonunda feleğin çemberini kırmıştır. Aynı anda hem ABD hem de Rusya'yla uzlaşmaya varıp Barış Pınarı Harekatı'nın haklılığını ve milli tezlerini kabullendiren Türkiye artık bölgesinde ve küresel zeminde parlayan, öne çıkan, sözünü dinleten bir ülke seviyesine bileğinin ve birikiminin yardımıyla ulaşmıştır. Siyasi ve diplomatik kanallarla beslenen, milletimizin tamamıyla benimseyip arkasında durduğu askeri bir harekatın nasıl dengeleri değiştirip bekamızı emniyete aldığı son gelişmelerle iyice anlaşılmıştır. Türkiye ihmal edilmesi, yok sayılması, hafife alınması imkansız bir ülke olduğunu milli şuur ve ruhuyla teyit ettirmiştir."

'SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM'


Bahçeli, "Bu konuda üstün bir emek ve çalışma sarfeden, sabır ve akılla mücadele gösteren Sayın Cumhurbaşkanımıza milli duruşuyla birlikte tavizsiz ve teslimiyete kapalı tavrından dolayı içtenlikle teşekkür ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti hükümetiyle övünüyor, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleriyle, gücünü tarihten ve milletten alan şahsiyetli diplomatlarımızla iftihar ediyorum. Türkiye güney sınırları boyunca inşa edilmek istenen korsan terör devletine darbe indirmiş, teröristleri sınır hattından derinlemesine 30-32 kilometrelik bir alana kovalayarak süpürmüştür. Oyun bozulmuş, şer oyuncular bozguna uğratılmıştır. Terörle mücadelemizi Kürtlere yönelik saldırı ve savaş olarak takdim ve tasvir edenler eğer şereflerini kaybetmedilerse akıllarından ve ahlaklarından mahrum olmuş kötürüm ve kötü niyetlilerdir. 'Türklere okula başlar başlamaz Kürtlerden nefret edilmesi öğretiliyor' diyenler insanlık müsveddeleri, düşman hafiyeleridir. Kimyasal silah kullanıldığını, mabetlere ve hastanelere ateş açıldığını ileri sürmek şeytani bir saptırmadır. Araplar ve Kürtler, Türk milletinin kardeşidir" ifadelerini kullandı.

'NATO'NUN TARTIŞILMASI ZARURETTİR'


Bahçeli, Barış Pınarı Harekatı'nın önemli sonuçları olacağını kaydederek, "Rusya'yla varılan mutabakat gereğince teröristlerin Tel Abyad'ın batısıyla, Resulayn'ın doğusundan çıkmaları için belirlenen 150 saatlik mühlet 29 Ekim 2019'da dolacaktır. Hainler ülke içinde ve mücavir topraklarda kesinlikle tutunamayacaktır. Teröre karşı başlayan, moral düzeyi çok yüksek olan mücadele azmi bir bayrak gibi Türk milletinin her ferdinin vicdanında dalgalanacaktır. Türkiye'nin batıyla ilişkilerini ahlaken sorgulayacağı, geleneksel ittifak ilişkilerini gözden geçireceği bir süreç de son harekatla birlikte hız kazanmıştır. Türkiye ne doğu ne de batı anlayışından ziyade, hem doğu hem de batı ekseninde dengeli ve eşit mesafede siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerini milli çıkarlar doğrultusunda yeni baştan ele alacak bir aşamadadır. Müttefiklik hukukuyla 1952'den bu tarafa içinde yer aldığımız NATO'nun ise Türkiye'nin terörle mücadelesine soğuk bakışıyla tartışılması artık zarurettir. Şunu özellikle belirtmek isterim ki, geleceğin süper gücü Türkiye ve Türk milletidir. Türk'süz bir dünya yetimdir, Türk'ün kudreti ve birliği olmadan mazlumlara umut vaadi boşuna gayret, hezeyanla perçinlenmiş bayat bir gayedir. Türkiye dünyaya demokrasiyi de, insan haklarını da, adalet ve hukuku da sahada ve masada tek tek dikte etmiş, deyim yerindeyse hafızalara nakşetmiştir. Ülkemizle gurur, Türk milletine mensubiyetten de onur duyuyoruz" ifadelerini kullandı.