MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.

Türkiye'nin çetin, yoğun ve yorucu bir dönemden geçtğini söyleyen Bahçeli, "Henüz düzlüğe çıkılamamış, sakin kıyılara ulaşılamamıştır" dedi ve şöyle devam etti:

"Yıkmamız gereken engeller önümüzde durmaktadır ve terör bunlardan sadece biridir. Haklı ve meşru terörle mücadele sürecine desteğimiz bilinmektedir, konu Türkiye’nin bekasıdır... Zaman zaman aksayıp gevşese de, soru işaretleri artsa da, FETÖ’yle mücadelede doğru bir çizgi vardır. Bu itibarla FETÖ tümden yok edilmeli, kaynağı kurutulmalıdır. PKK ve diğer terör örgütleri için de bu durum geçerlidir.

FETÖ’yle mücadelede kafa karışıklığına ve bazı isimlerin korunmasına gerek yoktur. Bu doğru ve ahlaki değildir. Tersi olursa bu milli vicdanda derin kuyular açacaktır. Onun yakını, bunun hısmı, şunun damadıydı dememek, gözlerinin yaşına bakmamak şarttır.

SİYASETÇİ AYAĞINA DİKKAT ÇEKTİ

FETÖ’nün önde gelen isimlerinin yargılanmasına başlanmıştır. Medyada yer alan fotoğraflara bakarak ‘FETÖ’cülerin lider kadrosu’ demek, arkada kalmışları engellemek demektir. Bilerek, isteyerek, kasten FETÖ’nün ileri gelenlerini, fikir babalarını; siyasetten iş alemine, bürokrasiden STK’lara kadar ikinci plana düşürmek, korumaya almak alçaklık ve suçtur.

Yurtta Sulh Konseyi üyeleri yargılanıyormuş! Aklımızın yatmadığı bazı şeylerin netliğe kavuşmaya ihtiyaç vardır. Ortada henüz FETÖ’nün siyasetçi ayağı yoktur. 15 Temmuz gerçekleşmiş olsaydı, bakan ve başbakan olması muhtemel hiç kimseden ses yoktur. Yer yarılmış FETÖ’nün siyasi ayağı yerin dibine girmiştir...

"BAKLAVACILAR ADALETTEN KAÇIRILIYORSA..."

FETÖ'nün siyasi ayağının darmadağan edilmesi, milli bir seferberlik ruhuyla ele alınmalıdır... Hayat normale dönmemişken, olağan şartlara henüz ulaşılmamışken, mücadeleyi sekteye uğratacak her adım Türkiye düşmanlarına hizmetle bir olacaktır. Hükümete diyorum ki; çaycıyı çorbacıyı bırakın yılana çıyana bakın. 15 Temmuz'un sözde akıl ve akil hocalarını yakalayın. FETÖ çuvalına önüne gelen atılırsa, ihanet alttan alta büyüyecek ve ilk fırsatta harekete geçmek için bilenecektir. Kavurmacılar aklanıyor, baklavacılar adaletten kaçırılıyorsa, ortada kesinlikle çözülmesi gereken bir sorun var demektir.

'TÜRK ŞİDDETİ' AÇIKLAMASINA SERT TEPKİ

Terör örgütü yandaşları ile Türk koruma heyeti arasında çıkan kavga titizlikle incelenmelidir. ABD Dışişleri Bakanı'nın 'Türk şiddeti'nden bahsetmesi nezaket içermeyen çürük bir iddiadır. Türkiye ile şiddeti birlikte kullanmak ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı'nın ne haddi ne harcıdır. Kafasını çevirip Irak'a bakarsa oluk oluk akan masum kanları net olarak görecektir. Gerçekten merak ediyorsa Afganistan'dan Suriye'ye, Bosna'ya bakması tavsiyemizdir. Dehşete düşmesi gereken ABD Dışişleri Bakanı değil, zincire vurulan koskoca İslam alemidir. Dehşete düşmesi gereken kiralık katil olarak kullanılan, El Kaide, Boko Haram, PKK, YPG şiddet kümesidir.İslami aşırılık, İslam değildir, İslam olan ise aşırı olmayacaktır. İslam'a baktığında aşırılık gören, ya bakan kör ya da bakmayan kötürümdür. ABD'li bakan ya şiddetin en anlama geldiğini unutmuş ya da Türk kime denir, onun farkına varamamıştır. Türk, şiddet değil, tarihe şan bırakmış bir şuurdur. Asırların kovuğundan pırıl pırıl parlayan şeref nişanesidir. ABD'li bakan bunu istese de anlayamaz, anlasa da itiraf edemez. Bizim geçmişimizde vahşi batı değil, merhamet vardır. Posta arabasının önüne geçenler, at hırsızlar, kızılderililerin kanına giren acımasızlık değil, soylu millet ruhu vardır. İnsanlık vicdanı buna şahittir. Türkiye'nin verdiği nota doğrudur, azı vardır çoğu asla yoktur.

ABD'NİN TÜRKİYE'DEN ALACAĞI DERSLER ÇOK

Türk askerinin kahramanlıklarına Kore savaşında tanık olduklarını Trump, örnekleri ile anlatmıştır. ABD yönetiminin tenakuz içeren duruşunu, Trump'ın açıklamasında görmek mümkündür. PKK'ya karşı destek verdiklerini söyleyenlerin Suriye'de bu örgütün sırtını sıvazlamaları trajiktir. ABD, PYD terör örgütünü PKK'dan farklı oluşum gibi göstermeye gayret etmektedir. ABD Başkanı'nın PKK ile mücadelede yanımızda oldukları yönündeki sözleri samimiyet derecesi düşük, yok gibidir. Türkiye'nin müttefiki olduğunu söyleyen ABD Başkanı, kendileri nazarında da PKK ile bağlantısı olduklarını bildikleri terör grupları ile kol kola, koyun koyunadır.ABD 11 Eylül saldırılarından sonra Türkiye'den hangi yardımı talep etmişse, ülkemiz bu yardımların gereğini yerine getirmiştir. Şimdiki aşamada ABD yönetiminin Türkiye'den alacağı dersler çoktur, verebileceği ise hiçbir şey yoktur. ABD yönetiminin en azından küresel adalete yönelik hareketi en halisane beklentimizdir."