MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanı, hem uyum yasaları, hem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini dönüştürebilmek hem de karşı karşıya kaldığımız iç ve dış sorunları çözebilmek için parlamentoda temsil edilen partilere bir çağrıda bulunuyorlar. Bu çağrı önemli bir çağrıdır. Bu çağrıya MHP olarak katılabileceğimizi ben ifade ediyorum. Ama CHP de bu çağrıya kayıtsız kalmamalı." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'nin 23. Dönem 3. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Mermerli Salon'da bir araya gelen Bahçeli, görüşmeyle ilgili soru üzerine, "Diyalogda yarar var. Kapsamına ne girerse girsin diyalog iyidir." diye konuştu.

"Sayın Cumhurbaşkanı, perşembe günü sizinle görüşeceğini söyledi. Gündemde Kuzey Irak olacakmış. Nasıl bir bilgi alışverişi olacağına yönelik bir ön bilgilendirme yapabilir misiniz?" sorusuna Bahçeli, "Tabii görüşmenin gündemi Sayın Cumhurbaşkanına ait. Perşembe günü bir görüşme olacak ama kapsamı ne kadardır onu bilemiyorum." yanıtını verdi.

Bahçeli, bugünkü görüşmeye ilişkin başka bir soru üzerine, "Görüşmelerde bazı konulara girilmedi. Karşılıklı değerlendirmeler içerisinde bulunulmadı. Her halde iyi bir diyalog başlangıcı kabul edilebilir." değerlendirmesinde bulundu.

"Diyaloğun ilk adımı uyum yasaları olabilir mi?" sorusunu ise Bahçeli şöyle yanıtladı: "Bugünkü, Cumhurbaşkanımızın açılış konuşmasını iyi yorumlamak lazım. Orada, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar, geleceğe yönelik düşünceler yer almaktadır ve bunu yaparken de iki konu üzerinde benim yorumuma göre durmaktadır. Bunlardan bir tanesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildikten sonra 2019 yılına kadar bu sistemin verimli ve etkin işleyişine temel teşkil edecek Meclis çalışmalarını hızlandırmak. Dolayısıyla mevzuattaki parlamenter sisteme dayalı kavramlar yerine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine dayalı kavramları yerleştirmek, arkasından da uyum yasaları üzerinde çalışmak. Bu önemli bir konu, üzerinde durulması gerekli bir konu. Anayasa değişikliğiyle beraber gündeme taşınması gerekli bir konu. Fakat bunun yanında ikinci bir konu daha vardır ki o konu çok önemlidir. Ona, parlamentoda temsil edilen siyasi partiler kayıtsız kalmamalıdır. Yani Sayın Cumhurbaşkanı, bu sorunların altından kalkabilmek, hem uyum yasaları, hem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini dönüştürebilmek, hem de karşı karşıya kaldığımız iç ve dış sorunları çözebilmek için parlamentoda temsil edilen partilere bir çağrıda bulunuyorlar. Bu çağrı önemli bir çağrıdır. Bu çağrıya MHP olarak katılabileceğimizi ben ifade ediyorum. Ama CHP de bu çağrıya kayıtsız kalmamalı. Çünkü ana muhalefet partisi olarak siyasi iktidarla birlikte, bizim de desteğimiz ve katkımız çerçevesinde Türkiye hem iç ve dış tehdit unsurlarını, hem yeni hükümet sistemi üzerindeki gerçekleşmesi gereken yapısal reformları yapabilmek için bir araya gelişi zaruri görüyoruz. Bu çağrıyı da Cumhurbaşkanı konuşmasının son bölümünde üç defa tekrarladı. Buna kulak vermek lazım. Yani siyaset yapıyoruz, doğrudur. Her parti kendi programını yapıyor, doğrudur. Fakat her program ve siyasi partinin yanında ve üstünde Türkiye vardır. Türkiye sosyal, ekonomik yönden bir kriz, kaos ortamında bulunursa siyasi partilerin üretecekleri politikalar kalmaz. Onun için aşama aşama meseleleri götürmek lazımdır."

Meclis'in, bu çağrılara kulak vererek 3 Ekim'den itibaren çalışmalarını hızlandırmasında yarar olduğunu belirten Bahçeli, Türkiye'nin önemli konularından birinin de zamanı en iyi şekilde değerlendirmek olduğuna dikkati çekti.

Bu çerçevede bir liderler zirvesi olup olamayacağı sorusu üzerine Bahçeli, "Lider zirvesi de olabilir, partiler arası diyalog da olabilir. Karşılıklı grup başkanvekillerinin çok sık görüşmeleri olur. Gündem oluşturabilecek konular üzerinde bir ön çalışma yapılabilir. Meclisi hızlı çalıştırabilecek prensiplere varılabilir. Yani kısacası 2018 yılı ve ayrıca da yasama yılının 3. dönemi Türkiye için çok iyi değerlendirilmesi gereken bir yıl olmalıdır. Bunu vurgulamak lazım." değerlendirmesinde bulundu.