Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 'Diyanet Erdoğan'ın sözcüsü gibi çalışıyor' dedi.

Diyanet İşleri Başkanı'nın, Cumhurbaşkanının arzusuna göre dini gerekçe ve dayanak yaratamayacağını belirten Altay, "Sayın Başkan, Cumhurbaşkanının her basın toplantısında ifade ettiği hususlara, dini gerekçe ve dayanak yaratmak için orada değilsin. Bundan vazgeç. Diyanet, Türkiye'nin en önemli kurumudur ama Diyanet İşleri Başkanımız bugünlerde adeta Erdoğan'ın sözcüsü gibi çalışmaktadır. Diyanet İşleri Başkanımızla da Diyanet İşleri çalışanlarıyla da fikri çatışmaya girmek arzu ettiğimiz en son şeydir ama sayın başkanın tutumu kamuoyunu rahatsız etmektedir" ifadelerini kullandı.

BAĞIŞ KAMPANYASI

Altay, "Bize Bize Yeteriz Türkiyem" bağış kampanyasına zorunlu katılım uygulandığına da dikkat çekti.

Gönüllü bağış kampanyasının, genelgelerle "zorunlu bağış"a döndüğünü söyleyen Altay, "Bunun adı korona vergisidir. Kamuda çalışanlara genelge yollayıp bu işi götürmek en hafif tabiriyle ayıptır. İtalya'ya gönderilen yardım kolilerini gördük ve aklıma 'Sultanahmet'te dilenir, Ayasofya'da sadaka dağıtır' özdeyişi geldi.

Bunu şunun için söylüyorum, Adıyaman Milli Eğitim Müdürü, 'Paraları toplayın, ilgili hesap numaralarına yatırıldığına dair banka dekontunun müdürlüğümüze gönderilmesi hususunu rica ederim.' diyor. Milli eğitim müdürünün yaptığı eşkıyalıktır, yalakalıktır. Bununla bitse iyi Yargıtayımız da boş durmamış. Tetkik hakimleri için alt sınırı 1000 lira olmak üzere, personel için de alt sınırı 100 lira olmak üzere yardım talimatı vermiş. Yargıtaya laf söylesek cezaevine gireriz. Yargıtay Başkanı, nedir bu kardeşim nedir? Bunun adı da kepazeliktir. BOTAŞ da kapsam dışı personelden 200, kapsam içi personelden 400 istiyor, bunun adı da haraçtır" diye konuştu.