Yıllar önce kura ile elde edilen pazar tezgahları İstanbul'da kazanç kapısı oldu. Genellikle babadan oğula devredilen pazar tahtalarını işletmeyen genç kuşaklar, bu tahtaları günlük, haftalık ya da aylık olarak pazarcı esnafına kiralıyor. 1.5 metre tahtanın günlük kiralama bedeli ise 50-100 lira arasında değişiyor. Bazı kişiler de yüksek fiyatlardan çok sayıda tahta satın alarak aylık minimum 6 bin lira kira geliri elde ediyor.

Öte yandan yasak olmasına rağmen sıkça görülmeye başlayan pazar tahtası kiralamaları artık internet üzerinden de yapılıyor. Çeşitli ilanlarla pazar tahtası sahipleri günlük, aylık ya da yıllık olarak tezgahlarını kiralıyor ya da satışa çıkarıyor. Pazar yerine göre haftalık 500-2000 TL kiraya verilen yerler de var, aylık 5 bin liraya verilen yerler de.

PAZARCI BU KİRALARI KARŞILAMAK İÇİN MALA ZAM YAPIYOR

Pazar tahtalarının yatırım aracına dönüşmesinden rahatsız olduklarını ifade eden İstanbul Umum Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Mesut Şengün bu durum pazarcılığı mecrasından çıkardığını belirterek, şunları söyledi:

– Yatırımcılar pazardan gelip yer satın alır, buraları pazarcılara kiraya verirse pazarcı da kira ücreti, tahsis ücreti gibi giderleri muhakkak müşteriye yansıtır. Bu bizim için kabul edilebilir bir şey değil. Buna karşı gerek bakanlığımıza, gerek idare mahkemelerine davalar açtık, belediyelere yazılar yazdık. Bu işi mecrasından çıkarmamak lazım.

– Bu işi yapan esnafa bizzat tahsis edilme, pazarcı da aldığı malı en ucuz şekilde vatandaşa ulaştırmalı. Bu işin kuralı bu. Bunun için de çalışmalarımız devam ediyor. Pazarcı esnafından işgaliye ücreti dışında hiçbir ücret alınamazsa bu paralar nasıl alınıyor? Açtığımız davalarda tahta sahibi kişiler arasında hostesler, sanatçılar, iş adamları, müteahhitler, emlakçılar vardı. Bunların hepsini isim isim bildirdik. Pazarcı alamıyor, yatırımcılar alıyor dedik. Bunlar da pazarcılığı yapmadığı için pazarcıya kiraya veriyorlar. Pazarcı da bu kiraları karşılamak için mala zam yapıyor. Bunu ortadan kaldırmamız lazım.

EV ALMAK YERİNE PAZAR TAHTASI ALIYORLAR

Tezgahları kiralayan pazarcı esnafı ise kira bedellerinin yüksek olduğunu, adeta yatırımcılar için çalıştıklarını ve bu yüzden kar elde edemediklerini belirtiyor. Tekstil satışı yapan bir pazarcı, sistemle ilgili şunları anlattı:

– Kimi kendine meslek etmiş bu işi. Her pazarda 10 tahtası var. Parası var, veriyor tahta alıyor. Evde oturuyor, kira geliri elde ediyor. Ben günlük 150 lira veriyorum. Pazarına göre değişiyor bu fiyatlar. Bakırköy'de tahtası 350-400 lira. Buradaki tezgahımı orada açsam günlük 800 lira vermem lazım. Her belediyenin işgaliye ücreti birbirine yakındır. Tahta sahibi burası için senelik 250 lira veriyor. Bizim bir günde verdiğimiz parayı adam senelik veriyor. Tezgahları satın almak da mümkün değil. 4 tahtayı 120 bin liradan aşağı vermezler. Kimi günlük 50 liraya kimi 100 liraya veriyor. Kime ne denk gelirse. 500 bin lirayı bir daireye bağlayanın aylık 2 bin lira geliri oluyor ama pazara bağlayanın minimum 12-13 bin liradan aşağı kira geliri olmaz.

25 YIL ÖNCE BAĞIŞLANAN TEZGAH İÇİN ŞİMDİ 300 BİN LİRA İSTENİYOR

Bir başka pazarcı ise '25 yıl önce babama belediye, işgaliye almak için pazar yerini bağış yapmış. Ücretsiz almış o dönemde. Bahçelievler'de 14 tezgahımız var. Bir tahtayı günlük 100 liradan kiralıyorum. Kiraya verdiğimde 4-5 bin lira kazanıyorum. Tezgahlarımı satmaya kalksam hepsini 300 bin liraya satarım. İnsanlar daire alacağına böyle yerleri alıyorlar. Kiradan daha fazla geliri oluyor. Geliri de garanti. Burada kiraya veriyorsun günlük alıyorsun paranı' dedi.

AYDA 12 BİN LİRA KİRA GELİRİM VAR

Pazar tezgahının dedesinden kaldığını söyleyen Hasan Şavdır, 'Pazarda şu an toplamda 18 tahtamız var. Önceden dedemler almış. Şimdi kardeşler bölündük. Satmaya kalksak tahta başı 60 bin lira eder. Kendime ait 6 pazarım var. Ayda 12 bin lira kira gelirim var' diye konuştu.

EL ALTINDAN KİRALANDIĞINI GÖRÜYORUZ

Bu durumun yasal olmadığını ve haksız kazanç elde edildiğini ifade eden Ceza Hukuku uzmanı Prof. Dr. Ersan Şen, şunları söyledi:

– Bu yerlerin kiralanması yani tahsisi olsa da bunlar sınırlı ayni hak niteliğinde. Yani kimlere tahsis edilmişse onlar bu yerlerin mülk sahibi oluyorlar. Buradaki sorun şu; kimlere tahsis edilmiş ya da kiralanmışsa bu kişiler tarafından bizzat kullanılması gerekirken başkalarına el altından kiralandığını görüyoruz. Bir de kayıt dışılık var. Buradan ticari kazançlar elde ediliyor. Kişiye belediye encümeninden kiralanmış ya da tahsis edilmiş ama bunu kendisi işletmiyor. Bunu başkalarına kiralama yoluyla kazanca çevirmiş. Alt kiracılık, taksi plakalarının kiralanması gibi. Elbette bunun önüne geçilmesi lazım.

– Kanundaki hüküm net. Kanun diyor ki, 'Kim kiralamışsa, kime tahsis edilmişse bizzat o işletip kullanabilir'. Ancak zabıta tarafından, belediye encümeni tarafından pazar yerlerinin kontrolü yapılmadığından bu tespitler izlenemiyor. Haksız kazanç durumu var. Ya tekrar yasa düzenlenmesine gidilmeli ya da kime tahsis edilmişse bizzat o kişi tarafından işletilip işletilmediği kontrol edilmeli. İzinsiz kullanımlar varsa başkalarına kullandırma varsa bunların ruhsatlarının tahsislerinin iptal edilmesi gerekir. Bu kadar nettir.