Son zamanlarda aşkın kimyasının değiştiğini kaydeden Medicalpark Karadeniz Hastanesi Psikiyatri uzmanlarından Dr. Cengiz Soylu, yazılı ve görsel basında “aşıklar birbirini bıçakladı”, “aşık olduğu kadını öldürdü”, “Aşık olduğu kızın evini yaktı” benzeri haberleri sıkça rastlandığına dikkat çekerek “Beklentiler karşılanmadığında büyük aşk, öfke ve nefrete dönüşür” dedi.

“Sevgi ve aşk, işin içerisinde çok sayıda ruhsal ve biyolojik süreçlerin olduğu özel ve karmaşık bir duygu halidir” diyen Soylu, “Kuşkusuz sevgi ve onun derin ve tutkulu biçimi olan aşk, yaratanın insanlara bahşettiği en güzel duygulardandır. Sevgi ve aşk, işin içerisinde çok sayıda ruhsal ve biyolojik süreçlerin olduğu özel ve karmaşık bir duygu halidir. Herkesin bir şekilde tecrübe edebildiği aşk, ancak olgunlaştırıldığında anlam kazanabilir, değer verilebilir ve sosyal olarak kabul edilebilir hale gelir “ diye konuştu.

"Patolojik aşklar olgunlaşmamış aşklardır"

Olgunlaşmamış aşkta amaç, sevginin karşılığında bir şey elde etmek olduğunu kaydeden Soylu, “Patolojik aşklar, olgunlaşmamış aşklardır. Olgunlaşmamış aşkta amaç, sevginin karşılığında bir şey elde etmektir. Beklentiler karşılanmadığında ‘büyük aşk’, öfke ve nefrete dönüşür. İhtiyaçları karşılamaya yönelik talep ve beklentiler olgunlaşmamış aşkın özellikleridir. Bu tarz aşkta zamanla her şey az gelir, asla tatmin edilemez ve acıya yol açar. Kimyasal bağımlılık gibi, ihtiyaçların giderildiği durumlarda her şey harikadır. Ama bir süre sonra ihtiyaçları gidermede yetersizlik başlar ve bu durum ruhsal gerginliğe ve agressiviteye neden olur. Bu tarz aşk, çoğu zaman bir çeşit tutkudur. Karşıdaki insansız olmaz, ama çoğu zaman onunla beraber de olmaz. Şiddet başlar. Hayal kırıklıkları, engellenmeler adli süreçlere yol açabilir. İşte son zamanlarda karşımıza çıkan ve medyada adli sonuçlarla beraber sıkça yer verilen aşk tipi, bu tip, çoğunlukla patolojik seyreden aşklardır. Yani bozulan aşkın kimyası değildir. Onun olgunlaştırılma sürecinde bozukluk vardır. Popüler kültür birçok insani duyguyu yozlaştırdığı gibi ne yazık ki sevgi ve aşkı da yozlaştırmaktadır. Yeni bir Leyla ile Mecnun aşkı belki bir daha asla yaşanmayacak” diye konuştu.