Buca ilçesinde yaşayan 2 çocuk annesi Baysal, 12 yıl önce aldığı aşçılık belgesiyle iş hayatına atıldı.

Birçok lokantada aşçı olarak çalışan Baysal, 30 Ekim'deki depremin ardından depremzedelere yardım etmek istedi.

Bir arkadaşının önerisiyle Türk Kızılaya, gönüllü olmak istediğini bildiren Baysal, Afet Yönetim Merkezinin bahçesinde kurulan ve 50 kişinin çalıştığı aşevinde tek gönüllü ve tek kadın aşçı olarak görev yapmaya başladı.

Dev kazanlarda her gün 20 bin porsiyon yemeğin çıkarıldığı ekibe dahil olan Baysal, depremzedelerin acılarını bir nebze de olsa hafifletmek için elinden gelen gayreti gösteriyor.

- "HUZURUMU ANLATMAM MÜMKÜN DEĞİL"

Nurten Baysal (49), AA muhabirine yaptığı açıklamada, yemek yapmayı hep çok sevdiğini, aile ekonomisine destek olabilmek için aşçılık eğitimi aldığını söyledi.

İzmir depremini çocuklarıyla birlikte evinde yaşadığını, çok korktuğunu anlatan Baysal, binaların yıkıldığını öğrenince çok üzüldüğünü ve "depremzedeler için ne yapabilirim" diye düşündüğünü kaydetti.

Türk Kızılayın kendisine görev verdiğini, depremzedeler için yemek yaptığı ilk gün çok heyecanlandığını ifade eden Baysal, şöyle konuştu: "Aşevinde gönüllü olarak görev yapmak çok güzel bir duygu. Buradan çıkıp eve gittiğimde yaşadığım huzuru anlatmam mümkün değil. Bana milyarlar verseniz bu güçle bu enerjiyle çalıştıramazsınız. Dev kazanlarda yemek yapmak bir kadın için zor. Buraya girdiğiniz andan itibaren bu duyguyu hissetmiyorsunuz. Canla başla kanınızın son damlasına kadar elleriniz kollarınız titreyene kadar savaşıyorum. Depremzedelerin benim pişirdiğim yemekleri yemeleri beni mutlu ediyor. Onları yemek yerken hayal ediyorum. Ben aşevindeyken onların gözlerindeki huzuru hissediyorum."

Baysal, gönüllü olarak çalışmaya başladıktan sonra birçok arkadaşının Türk Kızılaya gönüllü olmak için başvurduğunu, bu felaketle Türk insanının yardımseverliğini ve Türkiye devletinin gücünü bir kez daha gördüğünü de sözlerine ekledi.