Geçen hafta Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da konuyla ilgili bir hazırlık toplantısı yapıldı. Toplantıya ABD, Suudi Arabistan, Birleşmiş Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar ve Ürdün katıldı. Ancak toplantıda Mısır yoktu.

ABD Başkanı Donald Trump'ın "teşviki" üzerine başlayan girişimlere, Mısır yönetiminin mesafeli davranması ve kısmen tavır almasının gerekçesi hakkında ne Kahire'den ve ne de Riyad'dan her hangi bir resmi açıklama gelmedi. Halbuki Mısır tarafı 22 Şubat'ta bu konuda Washington'da yapılan toplantıya katılmıştı.

AA muhabirine konuşan Mısırlı siyaset bilimci Tarık Fehmi, Arap NATO'sunun henüz şekillenmediğini, Mısır'ın söz konusu askeri oluşumun hedef ve stratejileri konusunda bazı çekinceleri bulunduğunu söyledi.

Arap NATO'sunun İran'a karşı olduğunun konuşulduğuna işaret eden Fehmi, bunun son derece tehlikeli olacağını belirterek, Mısır'ın bu projede de Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'e yapılan operasyonda olduğu gibi bir "orta tutum" izleyebileceğini kaydetti.

- Arap NATO'sunun önündeki engeller

Uluslararası ilişkiler uzmanları söz konusu oluşumun önünde bazı ciddi engeller bulunduğunu ifade ediyor.

Mısır'daki devlet kurumlarından Ahram Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin yayın organlarından Uluslararası Siyaset dergisinin ocak sayısında Lina Mazlum imzasıyla yayınlanan yazıda, konu etraflıca değerlendirildi.

Mazlum'a göre Suudi Arabistan, Mısır, BAE ve Bahreyn tarafından 5 Haziran 2017'den bu yana Katar'a uygulanan Körfez ambargosu, Arap NATO'sunun önündeki önemli engellerden birini oluşturuyor.

Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman da geçen şubat ayında yaptığı açıklamada buna işaret ederek, "Körfez krizi çözülmediği sürece ABD'nin söz konusu projesinin başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkum olduğunu" söylemişti.

Mazlum, ikinci engelin ise ABD'nin yeni askeri oluşumu bölgedeki karşı güçlerden birisi ile kurma gayreti olduğunu, ancak Kahire'nin Orta Doğu coğrafyasında denge politikasını tercih ettiğini hatırlatıyor.

Kahire'nin Arap NATO'suna katılmayan diğer Arap ülkeleri ile de milli güvenliği gereği iş birlikleri olacağına işaret eden Mazlum yazısında, Mısır'ın bölgedeki eksen ülkelerden birisi olarak bu oluşumun tamamen dışında kalmayı da tercih etmeyeceğini vurguluyor.

- Mısır bölge savaşlarında taraf olmaz

Mısır'da Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi yönetimine yakın isimlerden gazeteci Usame Kemal ve Milletvekili Mustafa Bekri, Mısır'ın Arap NATO'sundan çekildiği söylentileri ve bu konudaki siyasetini kısmen kamuoyuna açıklayan isimler oldu.

Geçen cuma günü Mısır'da yayın yapan "Sada el-Beled" televizyonuna konuşan Bekri, "Arap NATO'su olarak isimlendirilen oluşumdan Mısır'ın çekilmesi, bağımsız politikalarının bir gereği olarak yorumlanmalıdır. Mısır ümmetin yararına olmayacak bir oluşumda yer almaz. Mısır yönetimini bu milli tutumdan dolayı tebrik ediyorum. Mısır bölge savaşlarında taraf olacak bir ülke değildir." ifadelerini kullandı.

Gazeteci Kemal de Mısır sokağında "istihbaratın televizyonu" olarak bilinen "dmc" kanalında sunduğu programında, projenin ciddiyetten uzak olduğunu ifade ederek, "Bu oluşumun bölgede İran ile gerginliği daha da artırmasından endişe ediliyor. Mısır milli güvenlik ile ilgili konularda iki adım geri atmasını bilir ve bu saygı ile karşılanır." dedi.

- İran'dan "memnuniyet" sinyali

Mısır'ın Arap NATO'sundan çekildiği kesinleşmemiş olsa da Arap dünyasındaki İran'a yakın isimlerden bu konuda destekleyici cümleler gelmeye başladı bile. Bu isimlerden gazeteci Abdulbari Atvan, Mısır'ın kararını "cesur ve stratejik hamle" olarak nitelendirdi.

İran Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise "Mısır'ın çekilme haberi kesinleşmemiştir ancak İran bundan memnuniyet duyacaktır." denildi.

Mısırlı siyaset bilimciler de Kahire yönetiminin Arap NATO'suna katılmamasının, oluşum önünde ciddi bir engel teşkil edebileceğini ancak bu tutumun Mısır-ABD ilişkilerini germeyeceğini öngörüyor.