Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bugün Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis ile bir araya gelen Kıbrıs Rum siyasal parti liderlerinin, KKTC'nin sunduğu "hidrokarbon konusunda ortak komite" kurma önerisini reddetmesinden üzüntü duyduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Akıncı, "Bugün Sayın Rum Lider Anastasiadis ile bir araya gelen Kıbrıs Rum siyasal parti başkanlarının, sunduğumuz önerilere hep birlikte olumsuz tavır sergilemiş olmalarından üzüntü duyduğumu belirtmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

Akıncı, hidrokarbon olayını iki toplum arasında iş birliği alanına dönüştürmeyi ve gerginleşen ortamı yatıştırmayı hedefleyen önerilerinin reddediliş gerekçelerini de hayretle karşıladığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, "Yapılan açıklamada (Rum tarafından), önerimizin 'dikkatleri çözüm hedefi ve Kıbrıs sorununun özünden başka yöne çevirmeyi amaçladığını' ayrıca 'Kıbrıs halkının tümünün çıkarlarına hizmet etmediğini' iddia etmişlerdir. Herkes bilmektedir ki Kıbrıs'ta bütünlüklü çözümü en çok isteyen, statükodan en büyük zararı gören Kıbrıs Türk halkı olmuş, bunu sadece lafta değil 2004 referandumunda ve 2017 Crans Montana'daki konferansta da kanıtlamıştır." değerlendirmesinde bulundu.

"RUM LİDERLİĞİ GERGİNLİK SİYASETİNİ TERCİH ETMEKTEDİR"

Şu anda çözüm doğrultusunda sonuç odaklı bir müzakere sürecinin olmamasının nedeninin Kıbrıs Türk tarafı değil, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini ve kararlara etkin katılımını ısrarla reddetmekte olan Rum tarafı olduğuna dikkati çeken Akıncı, "Bunun yanında önerilerimiz hidrokarbon olayında Rum tarafının iddiasının aksine, her iki toplumun da iş birliğini ve ortak yararını gözetmektedir. Rum tarafı ise bunu Kıbrıs Türk halkını yok sayarak tek başına yürütme iddiasındadır." ifadelerini kullandı.

Hidrokarbon alanında ortak komite çerçevesinde iş birliği yapılmasının çözümü engelleyen değil tam tersine çözüme giden yolu kısaltan bir etki yapacağının altını çizen Akıncı, "Ne yazık ki Rum liderliği iş birliği ve diyaloğu geliştirip çözüm sürecini kolaylaştırmak yerine, gerginlik siyasetini tercih etmektedir. Bu tutumun Kıbrıs’ta ve bölgede barış ve istikrara hizmet etmediği açıktır." yorumunda bulundu.